'Sahiller 'Hayır' dedi çünkü...'

'Sahiller 'Hayır' dedi çünkü...'
Son günlerin gündemdeki ismi Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Kekova?da BUGÜN?e konuştu.** Referandum sonuçları sahil kesiminde yeni anayasa değişikliğine...

Son günlerin gündemdeki ismi Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Kekova?da BUGÜN?e konuştu.

** Referandum sonuçları sahil kesiminde yeni anayasa değişikliğine karşı 'HAYIR' olarak sandığa yansıdı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay sahil kesimlerinin neden HAYIR dediğini açıkladı...

** AK Parti bundan sonra sahil kesimine kendini nasıl ifade edecek?

** Yaşam tarzı üzerindeki tehdit algısı neden ortaya çıkıyor?

** AK Parti'nin referandumdan başarıyla çıkmasının altında yatan sebep ne?

** CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için ne düşünüyor?

** Referandumda MHP'nin performansını nasıl değerlendiriyor?

** Referanduma destek veren sanatçılar için ne dedi?

** Tophane olayı neyin işareti?

Seda ŞİMŞEK sordu Bakan Günay cevapladı...

AK Parti'nin, kimsenin yaşam tarzıyla, günlük hayatıyla, inancıyla bir sorunu olmadığını sabırla anlatması gerektiğini kaydeden Günay, "Belki Adana, Mersin'den başlayıp, Trakya'ya uzanan hatta kendimizi anlatmak konusunda özel bir gayrete ihtiyacımız var. Biraz da daha Batılı yaşam tarzını benimsemiş çevrelere, yaşam tarzlarının herhangi bir etkiye uğramayacağını anlatmamız gerekiyor" dedi...

Röportaj: Seda ŞİMŞEK

Tophane'de yaşanan olayların ardından gözler onun üzerine çevrildi. AK Partide "klasik AK Partili" olarak tanımlanmayacak bir isim, evrensel sol değerlere olan tutkusundan hiçbir ödün vermeden AK Partide siyaset yapıyor.

Eşi Gülten Hanım ve kızı Pınar ile birlikte benim "dünyadaki cennet" olarak nitelendirdiğim Kekovada yaşam tarzı tartışmalarına yönelik belki de en çarpıcı cevabı verdi. Parlamenter demokrasinin temellerinin de atıldığı bir bölge, Demrede bataklığın içinden, toprağın altından ortaya çıkan Likya Medeniyetinin en önemli liman şehri Andriake'nin heyecanını birlikte paylaştık...

Referandum sürecinde birçok ile gittiniz, en aktif isimlerden birisi oldunuz.

Bu referandum Türkiye demokrasisi açısından çok önemliydi. Sosyal devleti güçlendiren maddeler, insan hakları ve hukuk devleti açısından önemli hükümler vardı. Bir de anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılması vardı. Bizim anayasamızda, 50 yıldır, 27 Mayıs'tan beri "darbe yapanlar yargılanamaz, sorgulanamaz hükmü" vardı. Bence bu madde bir tür demokrasi sınavı haline geldi. Bir kaza eseri paketin reddedilmesi halinde bizim bunu dünyaya anlatmamız mümkün değildi.

SABIRLA ANLATMALIYIZ

Sahillerden AK Parti'ye yönelik yükselen direnci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sahiller derken, Karadeniz de sahil. Karadeniz sahili her zamanki gibi hızlı intikâl gücünü belli etti. Belki bizim Adana, Mersin'den başlayıp, Çanakkale'den Trakya'ya uzanan hatta kendimizi anlatmak konusunda özel bir gayrete ihtiyacımız var. Bu bölgeler Türkiye'nin nispeten gelişmiş bölgeleri. Türkiye'de ekonominin gelişmesi, yolların yapılması, havaalanlarının, marinaların, limanların yapılması onların hayatında çok fazla değişiklik getirmiyor, "zaten vardı" gibi kabul ediyorlar.

Belki biraz da daha batılı yaşam tarzını benimsemiş çevrelere, bizim getirdiğimiz yeni anlayışla yaşam tarzlarının herhangi bir etkiye uğramayacağını anlatmamız gerekiyor. Bizim kimsenin yaşam tarzıyla, günlük hayatıyla, inancıyla bir sorunumuz olmadığını, Türkiye'nin yaşam kalitesinin topyekün yükselmesinin gayreti içinde olduğumuzu sabırla anlatmamız gerekiyor.

Yaşam tarzı üzerindeki tehdit algısı neden ortaya çıkıyor?

Geçmişten gelen önyargılar bunlar. Türkiye'de çevreden yükselen hareketler, Ankara'nın ya da İstanbul'un elitinden değil de Anadolu'nun içinden yükselen hareketler geçmişten bu yana hep dönemin tabuları, dönemin korkulan neyse o kapsamda suçlanmıştır. 11 Eylül 2001'den sonra batının 1 kaygısı, korkusu nedir? Biraz 1 İslam'dır, biraz doğudur.

Bu yönde suçlamalar yapılıyor. Geçmişte DPye yapılan komünistlik suçlaması, Ecevit'e yapılan komünistlik suçlaması, Türkiye'nin kabuğunu kırmaya çalışırken Özal'a yapılan dincilik suçlaması ne kadar asisızsa bugün AK Parti'ye yönelik bu tür suçlamalar da aynı ölçüde asılsızdır. Belki de düzenin değişmesi asıl rahatsızlığın kaynağı. Yıllardan bu yana Ankara'nın, İstanbul'un, İzmir'in Türkiye'nin bütün imkanlarını, üstelik Türkiye'yi dışarı açmadan, Türkiye'nin ekmeğini ve kaymağını yiyen bir kitlesi vardı.

Şimdi Anadolu'nun her tarafından çıkmış işadamları, yatırımcılar, girişimciler, yükleniciler, Türkiye'de de bir anlamda ekonomisiyle, sosyal yaşamıyla merkezi teslim almaya, ama Türkiye'yi de dünya ligine taşımaya başladılar. Bundan dünya ligine çıkmak konusunda bir gayreti olmayan, dünyanın önemli markalarının içeride distribütörü olan, olmakla yetinen çevreler rahatsız oluyorlar.

UMUT İKTİDAR OLUR

Başarının sırrı umudun korunmasında mı?


Korku iktidar olmaz, umut iktidar olur. Korkuları kaşıyarak, kaygıları kışkırtarak yüzde 10-20 oy alırsınız, ama iktidar umuttan geçiyor. Bir önemli faktör de, aslında AK Parti Türkiye'de geniş toplum kesimlerinde bir büyük zihniyet reformu gerçekleştiriyor. Türkiye'de şimdiye kadar geleneklerine, geleneksel yaşamlarına, inançlarına fazlaca bağlı kesimler, "muhafazakâr" nitelemesi ile belirlenen kesimler Demirel, Erbakan gibi liderler tarafından AB'ye karşı, AB'nin getirdiği hukuk standartlarına karşı, özgürlükler düzenine karşı bir söylemi benimser noktalara sürüklenmişlerdi.

Sayın Erdoğan son yıllarda geleneksel yaşamlarına, inanç değerlerine çok daha fazla bağlı kesimleri ikna edici söylemlerle, çağdaş değerlerle önce tanıştırıyor, sonra barıştırıyor. Geçmiş yıllarda bu tür kavramlarla, özgürlük, adalet, sosyal adalet, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi, evrensel hukuk standartlan gibi kavramlarla ilgisi lolmayan çevrelerin şimdi coşkuyla bu kavramlara sahip çıktığını görüyorum. I Bence bu Türkiye demokrasisi için çok büyük kazanımdır.

KILIÇDAROĞLU'NUN HER HANGİ BİR İŞİ BAŞARABİLECEĞİNE DAİR HİÇBİR BEKLENTİM YOK

CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu'nun referandumdaki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili benim özel bir bekalentim hiçbir zaman olmadı. Daha önceki yıllardan, SSK müdürlüğünden beri kendisi ile ilgili bir kanaatim var. Herhangi bir işi başarabileceğine ilişkin bir beklentim olmadığı için, aldığı sonuç beni hayal kırıklığına uğratmadı.

'HAYIR'CILAR DEMOKRASİNİN D'SİNİ BİLE ÖĞRENMEKTEN UZAKLAR


"Adalet Ağaoğlu'na 'evet' dediği için yumurta atmaya kalkanlar nasıl bir güruh olabilir" diye soran Kültür Bakanı, 'hayır'cıların hışmına uğrayan bir başka isim olan Sezen Aksu'ya 'Bunlara aldırma' diye mesaj gönderdiğini söyledi...

Referandumda MHP'nin oykaybı yaşadığı yönündeki yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?


Çok ciddi bir analiz çalışmasına ihtiyaç var. Bu son halkoylamasında sol değerleri benimsemiş kesimlerden çok ciddi "evet" oyu çıktığına inanıyorum. Gerçekten eşitlik, adalet, hukuk devleti gibi evrensel sol kavramlara, moda olsun diye değil, bilerek inanmış insanların bu oylamada "hayır" oyu vermesi imkansızdı. Ama MHP kitlesinin 'evet' kararı verebilmesinin ideolojik olarak daha zor olduğunu düşünüyorum.

"Evet" oyu veren sanatçılarayönelikbir 'mahalle baskısı" ortaya çıktı. Sokak isimleri indirildi.


Bu da "hayırcıların hiç demokrat olmadığını, demokrasinin "d"sini bile öğrenmekten çok uzak olduklarının çok çarpıcı örneklerinden birisi oldu.

Sezen Aksu ile görüştünüz mü o süreçte?

Hayır, görüşmedim ama, kendisine bir not ulaştırdım. Kendisine yapılan haksızlığın, hepimize yapılagel-diğini, buna aldırmaması gerektiğine ilişkin bir not ulaştırdım. Adalet Ağaoğlu 80 yaşında, Türkiye'de 12 Eylül'de en dik durmuş edebiyatçılarımızdan birisidir. Onun kitaplarından birçok insan solu, sınıf bakış açısını, birçok şeyi öğrendi ve "evet" dediği için saldırıya uğradı. Bir yazar, "Adalet Ağaoğlu'na 'evet' dediği için, yumurta atmaya kalkanlar nasıl bir güruh olabilir? Solcu veya sağcı olamazlar da ne olabilirler?" diye yazdı, gerçekten bunu sorgulamak lazım.

"Evet" dedikleri için sanatçı kişilikleri de tartışmaya açıldı, CHP Genel Başkanı'nın "sanatçı" tanımına uymuyorlarmış.

Bu tartışmayı ancak, sanattan hiç haberi olmayan cahiller açabilirler. Sanatçılar zaten alışılmış kalıpları zorlayan, yeni bakış açıları geliştirmeye çalışan, yeni tartışma ufukları açmaya çalışan insanlardır. Şiddetin mazereti olamaz

Tophane'de yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Kontrolsüz değişimin bir sonucu mu?

Hiçbir gerekçe şiddeti mazur gösteremez. Herkesin farklı kültürü, inancı olabilir, ama herkes birbirine saygı göstermek zorunda. Sosyal dönüşümü kimseyi tedirgin etmeden ama yaşam kalitesini yukarıya çekerek gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Elbette değişimin yarattığı sancılar oluyor ama Türkiye dünyaya uyacak, İstanbul Türkiye'ye uyacak ve hep birlikte çağı yakalayacağız. Barış içinde, bir arada yaşamayı hep beraber öğreneceğiz.

PARLAMENTER DEMOKRASİNİN TEMELLERİ BURADA ATILDI

Patara?daki bu yapı dünyadaki ilk parlamento değil mi?


Likya Bölgesi dünyada demokrasinin önemli merkezlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Bölgede 30 kadar şehrin oy hakkı var, bunlar bir dönem Ksantos?ta, Patara?da bir dönem de Myra?da toplanıyorlar. Myra da yani Demre de başkent olmuş.

2 yılda bir burada toplanıp, yeni yöneticiler seçiyorlar, ayrıca yıl içinde de birkaç kez toplanıp, bölgenin temel kararlarını alıyorlar. Her şehrin elbette kendi yönetimi var, ama bir merkezi birlik halinde toplanıyorlar, her şehrin büyüklüğüne göre orada temsilcileri var. Parlamenter demokrasinin temelleri bu bölgede atılmış.

ANDRİAKE'Yİ MÜZE YAPACAĞIZ

Sizin Kekova sevginiz bir başka. Benim için de dünyadaki cennet gibi buralar.


Demre tam bir tarih ve doğa cenneti. Demrede Likya kaya mezarlarının en ünlüleri, semer kapaklı lahitler, kaya mezarları, duvar anıtları farklı türleri ile var. Demre'de 10 bin kişilik bir antik tiyatro var. Geçen yıldan bu yana Myra'da yeniden kazıya başladık, bin yıldır toprak altında olan bir şapel sapasağlam ortaya çıktı. Myra'daki kazılar sürecek ama bölgede çok önemli başka bir yerleşim daha vardı, Andriake Liman Şehri. Burası Myra Şehri' nin liman alanı ve M.S ilk yüzyıl içinde yapılmış bulunan bir Roma tahıl ambarı var, çatısı hariç her tarafıyla ayakta.

Burayı Likya Uygarlıkları müzesi yapmayı planlıyoruz. Andriake'nin deniz tarafında önünden geçen bir su yolu var, bataklığa dönmüş şu anda, bir Roma yolu, bir liman yolu, dükkanlar, alış veriş merkezleri ve törensel liman çıkış alanları bulunmaya başlandı. Kazıda Andriake'de bölgedeki ilk ve belki tek bir sinagog bulundu. Antalya'nın batısına büyük kitle otelleri yerine, doğanın içinde kaybolan butik oteller düşünüyoruz. Bölgeye belkibir stole havaalanı gerekiyor. Demre ve çevresinde bir havaalanı yeri arayışımız da var.

DÜNYA MİRAS ADAYI

Demre çok tarihi ve doğal bir güzellik ama turizmden hak ettiği payı almıyor.

Demre ve bölgesinde çok sayıda tarihi yapı var. Eski bir kehanet merkezi olduğu söylenen Sura var, yine hemen o lahtin alt kısmında 6 metre yüksekliğinde bir tapınak ayakta. Biz Dünya Mirası Aday Listesi'ne girmesi için 2008'de UNESCO'ya 5 yeni dosya gönderdik, bunların hepsi kabul edildi. Fethiye'den Olympos'a kadar bütün bu Likya kalıntılarını bir seri olarak önerdik ve bunlar UNESCO'nun aday listesine girdi. Kekova'dan sonra Kaş var. Kaş'ta bir marina yapılıyor, bu yıl bitecek.

Demre'ye bir marina planlıyoruz. Patara'da Meclis'in sponsorluğunda eski Patara Meclis Binası'nı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki Nisan ayında TBMM'nin açılışının yıldönümünde dünya parlamentolarından misafirleri çağırarak bir toplantı yapmayı planlıyoruz.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.