Şanssız Kent Adana...
İçinden geçen iki nehre, hemen yanı başındaki Akdeniz’e, mümbit topraklarına, sırtını yasladığı Toroslarına, iklimine, sıcağına, soğuğuna…Bu şehirde yaşayan her insan aşıktır Adana’ya.
Nisan ayında tüm sokakları sarıp sarmalayan portakal çiçeğinin enfes kokusuyla, iç gölü, Taşköprü'sü, Büyük Saat'i ile adeta bir masallar şehridir Adana.
Öylesine güzeldir ki bu şehir, herhangi bir nedenden dolayı bir-kaç ay burada yaşayan insan bir daha gitmek istemez, gitse de mutlaka bir gün geri döneceğinin hayalini kurar…
Bütün bu güzelliklere rağmen, bu öncü şehir sorumsuz ve bilinçsiz yöneticilerin elinde dünyanın en büyük köyü ünvanını almış ve bir zamanların tarım, sanayi ve enerji başkenti Adana maalesef her geçen gün daha da yalnızlaştırılan bir kent olmuştur.
Milletin vergileriyle, yetkisini millet adına kullanması gereken bazı yöneticiler milletin kaynaklarını çarçur etmiş ve Adana'nın sırtına adeta bir hançer saplayarak Adana’ya ihanet etmiştir.
Yetkiyi eline alan bu kişiler, kim bilir hangi akla hizmet önüne konan her projeye onay vermiş ancak o projenin ne gerekliliğini ne de kullanılabilirliğini denetlemiştir.
Hal böyle olunca da ortaya içler acısı görüntüler, yüreğimizi yakan fotoğraflar çıkmıştır.
Geçtiğimiz hafta sonu Çukurova Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen bir program bu gerçeği bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı bize.
‘Çanakkale’den 15 Temmuz’aTürk’ün Vatan Türküsü’ adıyla düzenlenen ve başta Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve eşi Beyhan Demirtaş’la birlikte kent protokolünün en önemli isimlerinin katıldığı programın gerçekleştirildiği Çukurova Kongre Merkezi'nin gerek yolları gerekse yapımında kullanılan malzemelerin kalitesizliğiyle içler acısı hali az önce söylediklerimizi adeta kanıtlar gibiydi.
Konuyu tam olarak açıklamadan önce Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi ile ilgili bazı bilgiler verelim.
Ç.Ü eski rektörü Alper Akınoğlu döneminde yapımına başlanan ve henüz birkaç yıl önce tamamlanarak hizmete giren merkez 150 bin metrekarelik bir alana inşa edilmiş.
30 bin metrekarelik kapalı alan, 5 bin kişilik fuaye ve kokteyl alanı, 300 kişinin gösteri yapabileceği bir de sahnesi olan 1420 kişilik üçe bölünebilen çok amaçlı salonu, 50-100 kişi kapasiteli toplantı salonları, 288’er kişilik 2 adet sinema salonu, 960 metrekarelik müzesi, 1924 metrekarelik restoranı, kafeteryaları, kültürel etkinlik ve rekreasyon alanları bulunan bir merkez burası.
İddialara göre yaklaşık 50 milyon liraya varan bir yatırımla tamamlanmış kongre merkezinin Çukurova Üniversitesi yönetimine günlük yükü yaklaşık 5 bin lira… Evet, yanlış duymadınız. Adeta ölü bir yatırım için Çukurova Üniversitesi her gün yaklaşık 5000 bin lira harcıyor ancak gelin görün ki bu devasa merkez ufacık bir yağmurda adeta göle dönüyor.
ÇÜ Kongre Merkezinde helke'li, kovalı karşılama..
Milyonlarca lira harcanarak yapımı tamamlanan ve bakım masrafları, kliması, personel giderleri ve diğer ihtiyaçları için her gün binlerce liranın harcandığı Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi'ni yağmur suylarındansa kovalar koruyor.
Şehrimizin sembol yerlerinden birisi olması gereken bu merkez, harcanan milyonlarca liraya rağmen ölü bir yatırım ve maalesef hafif bir yağmurda bile çatıdan akan suların engellenmesi için kovalara emanet.
Üstelik bir yerde değil, birkaç yerde…
Çatıdan akan yağmur suları etrafa daha fazla yayılmasın diye kovalar görevini hakkıyla yerine getiriyor.
Geçtiğimiz hafta sonu bir haber için gittiğimizden dolayı sadece dışarıdaki küçük bir alanı görebildik ama belki içeride çok daha vahim durumlar vardı.
Şimdi başta Çukurova Üniversitesi Rektörü Mustafa Kibar ve tüm yetkililere sesleniyoruz;
Bu görüntü Adana’ya yakışıyor mu?
Bu görüntü Adanalıya yakışıyor mu?
Bu görüntü Adana’nın göz bebeği Çukurova Üniversitesi’ne yakışıyor mu?
Programın düzenlendiği gün Adana’da iki bakanımız vardı. O bakanlarımız programa katılmak isteseler devletin bakanlarını bu şekilde mi karşılayacaktınız?
Sayın cumhurbaşkanımız ve veya sayın başbakanımız bu kongre merkezinde düzenlenen bir programa katılacak olsa onlara bu görüntüyü nasıl izah edecektiniz?
Bilim adamı kimliği ile bugüne kadar sayısız başarılara imza atmış Rektör Mustafa Kibar ve ekibini Adana’ya yakışmayan bu görüntüden bir an önce kurtarmaları için, şehrimizin diğer yöneticilerini de bu kongre merkezinin bir an önce daha aktif hale getirilerek Çukurova Üniversitesine bir kambur olmaktan çıkarıp, üniversiteye para kazandıracak, öncü şehir Adana’ya, Adanalıya yakışacak bir yere dönüştürülmesi için milletimiz adına acilen göreve davet ediyoruz.
ÇUKUR'K'OVA ÜNİVERSİTESİ KONGRE MERKEZİ…
MİLYONLARCA LİRALIK MERKEZİ YAĞMURDAN KOVALAR KORUYOR
Kurtuluş Kılınç
TV A Haber Müdürü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.