Sen koltuğunu kurtarmaya bak!

 

Kaç dönemdir seçime giriyor, bir milim “ilerleme” kaydedebilmiş değil. Son seçimde tarihinin en düşük oyunu aldı, “Başarısız oldum, çekip gitmeliyim” diyeceğine, “Bu, demokrasinin zaferidir” şeklinde kaçamak laflar etti. 

Seçim, demokrasinin zaferidir. 

Doğrudur...

Bazı kötü niyetleri bertaraf etmiştir, “Erdoğan, ne pahasına olursa olsun, seçim dışı yollarla indirilmelidir” diyen Ömer Laçiner gibi sosyalistlerin ağzını kapatmıştır, bazı atarlı muhaliflerin gazını almıştır ama bu “zafer”den sizin payınıza düşen bir şey yok Kemal Bey.

Kaybettiniz.

Kadim ve kurumsal CHP’yi getirdiğiniz yer burası.

Hedef koymuştunuz: “Yüzde 40 alamazsam istifa ederim!”

Etmediniz...

Kasetle gelen genel başkanlığı tehlikeye atmamak için hedef küçülttünüz: “Yüzde 35 alamazsam istifa ederim!”

Etmediniz...

Hedefi daha da küçülttünüz: “Oylarımızı artıramazsam istifa ederim!”

Etmediniz...

Oylarınızı artırmak bir yana, tarihinizin en düşük oyunu aldınız... Ama istifa etmeyeceksiniz.

Dün, “Halk size koalisyon hükümeti kurma görevi verdi” demiştim ama bu düşüncemi değiştiriyorum...

Bu görevi size (ünlü) “üst akıl” verdi; “AK Parti dışında kurulacak bir koalisyon hükümetinin büyük ortağı olacaksın” dedi.

Seçime “nefret konsorsiyumu” olarak girmiştiniz.

Parlamentoda çoğunluğu oluşturdunuz.

Bu “çoğunluğun” her kapıyı açacak sihirli bir anahtar olduğunu düşünen “üst akıl”, sizden devri sabık yaratacak, icabında “Yüce Divan” seçeneğini devreye sokacak ve “mücrimleri” tıkıldıkları mahbesten kurtaracak bir intikam hükümeti kurmanızı salık veriyor... Murat Belge’yi de sonunda buna ikna ettiler; “HDP’nin dışarıdan destek vereceği bir MHP-CHP hükümeti niçin olmasın! Böylece Erdoğan’dan da kurtulmuş oluruz” tadında yazılar yazıyor ama ortaklarınızdan biri (yani MHP) yan çizdi. Hem böyle bir konsorsiyumun parçası olmayacaklarını söylüyorlar (“başkaları kursun, biz muhalefet yapalım” diyorlar), hem de “erken seçim” istiyorlar.

Başka bir koalisyona aza yazılabilirsiniz.

Mesela, AK Parti’yle kurulacak bir koalisyon hükümetine...

Bu da son derece riskli... Çünkü “belirleyici” olamayacaksınız. Sadece iktidarı tatmış olacaksınız.

Kötü haberi sona sakladım:

Döneminiz sona eriyor Kemal Bey.

Hem HDP’ye ve “paralel” unsurlara “kulvar” açtığınız için hesap verecek, hem de hasbelkader edindiğiniz koltuğunuzdan olacaksınız.

Koalisyon peşinden koşmayı bırakın, önce koltuğunuzu kurtarmaya bakın.

HAMİŞ:

Başkasının topuna giriyorum, biraz ayıp ediyorum belki ama bunu yazmak zorundayım.

Hürriyet’in “terbiyesizlikle” malul bir yazarı, Doğan Medya Grubu’ndaki “mutluluk selfisi”ni eleştiren Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz’e “Müfteri, alçak” diye saydırmış.

Ne yani, mutlu değil miydiniz?

HDP’nin oyları yükseldikçe tuhaf, sevinçli, höykürtülü sesler çıkarmıyor muydunuz?

Otuz iki dişinizi birden göstererek sırıtmıyor muydunuz?

Kendinizi tutamayıp, “Bombalanan meydanda Selahattin Demirtaş’ı gördüm. Gözyaşlarına boğulmuştu ama sakindi, metindi, dimdik duruyordu. Büyük bir lider nasılsa, öyleydi” şeklinde, vıcık vıcık yağ damlayan konuşmalar yapmadınız mı?

Bu büyük lideri sazıyla sözüyle stüdyolarınızda ağırlamadınız mı?

Bütün yayın organlarınızı HDP’nin emrine tahsis etmediniz mi?

HDP’nin başarısını kendi başarınız bilmediniz mi?

Seçimin üzerinden kaç gün geçti...

Hâlâ tuhaf, sevinçli, höykürtülü sesler çıkarmıyor musunuz?

 

 

Ahmet KEKEÇ

akekec@stargazete.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.