Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Sırlar ülkesi


Ne kadar çok şeyi bilmiyoruz.

"Faili meçhul cinayetler" bizim ülkemizin gerçeği. Öyle baba cinayetler işlenmiş ama "faili meçhul!" Hâlâ meçhul. Meclisimiz onları araştırmak için geçmişte özel komisyon oluşturmuş, o komisyon koca bir dosya hazırlamış ama işin içinden çıkamamış.

Şimdi "Darbeleri araştırıyoruz." Bunun için de Meclisimiz bir komisyon oluşturdu. Ama belli ki o da birçok şeyi sır olmaktan kurtaramayacak.

İşte bakın, Başbakan'la dönemin Genelkurmay Başkanı arasındaki Dolmabahçe görüşmesi sır olmaya devam ediyor. Oysa o görüşme, 27 Nisan e-muhtırasının ardından gelmiş ve belki de Türkiye'de sivil-asker ilişkisinin formatını değiştirmişti. Ne dedi orada Başbakan Erdoğan Büyükanıt'a ki "E-muhtıra muhtıra olmaktan çıktı" birilerinin kursağına tıkandı.

Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'in 28 Şubat ilişkileri bir sır. Darbeyi mi önledi, darbeyi mi yönetti, netleşti mi?
Bir Genelkurmay Başkanı'nın, işine sefertası ile gelmesi bir sır.

Özal'daki sır

Türkiye, bir cumhurbaşkanının zehirlenip zehirlenmediği konusundaki sırrı araştırıyor aradan 19 yıl geçtikten sonra. Feth-i kabir yapıldı bunun için, ceset çıkarılıp otopsi gerçekleştirildi. Ölüm bir sır, zehirlenme ortaya çıkarsa -ki kuvvetli ihtimal- kimin zehirlediği bir sır, niçin zehirlendiği bir sır...

O cumhurbaşkanı başbakan olduğu sırada silahlı saldırıya uğradı ama uğradığı silahlı suikast girişimi hâlâ açıklanmayı bekleyen sır olarak kaldı. Sır olarak kalmasını suikasta uğrayan başbakan bizzat kendisi istedi, hangi sırra vakıf oldu ve açıklanmasını tehlikeli buldu ki sır olarak kalmasına razı oldu? Ve o sırrı mesela en yakınındaki kişi -eşi- bilmiyor mu ya da biliyorsa hâlâ sır olarak kalmasına neden rıza gösteriyor?
O cumhurbaşkanının MİT'e getirdiği adam, Hiram Abas da bir "faili meçhul" kurbanı. Acaba o Cumhurbaşkanı Hiram Abas'ı öldürenleri de biliyor muydu ve o bilgi kendi canını ilgilendiriyor muydu?
İşte Demirel ile ilgili bir sır daha: Acaba Özal'ın ölümü ile ilgili neyi biliyor?

Derinlikler sırrı

"Derin devlet" bir sır ki sormayın gitsin. Var mı? Varsa bünyesinde kim var? Devletin görünen yüzündeki insanlar, cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, Genelkurmay başkanları o yapının neresinde, sır...
Susurluk sır.

Mehmet Ağar'ın "Ne yaptıksa devletin bilgisi dahilinde yaptık. Bir tuğla çekilirse bina yıkılır" sözü sırların karesi.

Son 28 yılda Türkiye'ye sürekli kan kaybettiren terör hadisesinin derin devletle ilgili olup olmadığı bir sır.
Uğur Mumcu bir sır.
Oslo bir sır.

Abdullah Öcalan'ın ilişkileri bir sır.
Doğu-Güneydoğu'da "teröristler vurdu" denen birçok yüksek rütbeli komutanın ölümü bir sır.
Eşref Bitlis'in ölümü bir sır.

Özdemir Sabancı'nın ölümü bir sır. Onu öldürdüğü öne sürülen Mustafa Duyar'ın devletin cezaevinde öldürülmesi bir sır, suç ortağı Fehriye Erdal'ın Belçika'da yargılanma-yargılanmama-belki korunma süreci bir sır. Terör örgütlerinin ilişkileri bir sır.

Alın şimdi Şemdin Sakık'ı... Öyle ilişkiler anlatıyor ki "Bu kadarı olur mu" diyorsunuz. PKK içinde kimin kim olduğu derin sırlar arasında.

Sırları çözmek

Türkiye, Ergenekon davaları ile de sırları bir yerinden çözmeye yöneldi.
Ergenekon davaları içinde bazı kilit isimler, şu veya bu fiziksel-ruhsal travma ile sırlar alanına havale edildi. İbrahim Şahin, Şener Eruygur, Levent Sönmez vs...

Henüz her şeyin çözülmediği bir sır değil, hatta gün gibi açık.
Belki Cumhurbaşkanı ve Başbakan, geçen 10 yılda bizim, yani kamuoyunun bilmediği pek çok şeye vakıf olmuşlardır. En azından Başbakan'ın Dolmabahçe'yi bildiği (!) muhakkak.

Ben gene de bu hükümetin, sırların ortaya çıkması noktasında sağladığı imkanın hayati değerde olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu kadro, derinlikler içinden gelmiyor. Ve sırları çözmek onlar için hayat-memat meselesi.

 

Ahmet TAŞGETİREN

atasgetiren@bugun.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.