İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Tarsus’ta ki gizemli kazıda ne bulundu?

Tarsus; Roma, Bizans, Asur ve Yunanlılara ev sahipliği yapmış altı bin yıllık Kilikya uygarlığının eserlerini halen koruyan, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St.Paul’un (Aziz Paul) burada yaşadığı adına birde kilise bulunan Hıristiyanlar tarafından haç vazifesinin yapıldığı kutsal bir şehir..

Kur’anı Kerim’de Keyf suresi 22 ve 25. Ayetlerde de bahsi geçen “Yedi uyurlar” olarak anılan Ashab-ı Keyf ermişlerin bulunduğu yer olarak bilinen Eshab-ı Keyf mağarası da bu ilçe, aynı zamanda Hz. Danyal Peygamberin kabrinin bulunması bakımından peygamber şehridir.

Tarsus’un her yerinden adeta tarih fışkırıyor, nereye kazmayı vursanız oradan binlerce yıl öncesinde yaşamış uygarlıklara ait kalıntılara rastlamak mümkün.

Tarsus’ta bir yıl önce esrarengiz bir kazı başladı.

Tarsus 82 evler mahallesinde geçtiğimiz yıl Kasım ayında bir polis memurunun öldürülmesi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında delil aramak maksadı ile bir kazı başlatıldı. Kazının başlamasının ardından evin çevresinde ve mahallede olağanüstü güvenlik tedbirleri alınmaya başladı. MİT ve özel harekât polislerinin sıkı korumaya aldığı mahalle ve evin çevresinde barikatlar kurularak, bina branda ile kapatıldı.

Bir yıla yakın süren çalışmalar sürecinde kazı yapılan eve radyasyondan koruyucu özel kıyafetler giymiş yabancı (ABD)’li bilim adamlarının özel araçlarla getirilerek vardiya şeklinde girip çıkıyorlar. Kazı alanından çıkarılan hafriyatın gece kamyonlara yüklenerek koruma araçları eşliğinde bilinmeyen bir yere götürülüyor.

Kazı hakkında hiçbir bilgi sızdırılmamasına karşılık halk arasında kazı yapılan evin altında bir yer altı şehri olduğu, burada Aziz Paul’un kayıp İncil’i, bulunduğunu söyleyenlerden Danyal Peygamber'in hazinesi, yâda Kral Dakyanus’un hazinesinin olduğu iddiaları konuşuluyordu.

Bir ara sızdırılan bir görüntü ve bilgi de ise, burada yaklaşık üç bin yıl öncesine ait halen çalışır durumda bir jeneratörün ve uzay gemisinin (UFO) olduğu yönündeydi.

Geçtiğimiz günlerde kazı son buldu, Kazı alanı görevliler tarafından toprakla kapatılmaya başlandı. MİT ve Özel harekât polisleri kazı alanını terk etti. Ancak kazıların yapıldığı sokakta sivil polis memurlarınca güvenlik önlemi sürdürülüyor.

Yapılan ve tatmin edici olmayan tek açıklama ise, Roma dönemine ait bir saklı yer altı şehri olduğu açıklandı. MÖ. 300 yıllarına dayanan bu şehre açılan tek kapının bu evin altında olduğu şeklinde.

Kazı bitti sırrı çözülmedi, sorular cevapsız kalıyor;

Yapılan resmi olmayan ilk açıklamada Roma dönemine ait MÖ. 300 yıllarına dayanan bir yer altı şehri bulunduğu söyleniyor.

Öyle ise neden kazı alanına radyasyon koruyucu kıyafetle giriliyordu? Bugüne kadar hiçbir arkeolojik kazıda bu tür koruyucu kıyafetin giyildiği görülmemiştir.

Kazı alanında hafriyatın ardından sürekli perdeleme beton çalışması neden yapılmıştır?

Kazının tamamlanmasından birkaç gün önce Tarsus açıklarında bir ABD gemisinin görüldüğü söyleniyor. Bu gemi neden oraya gelmiştir?

Kazı alanından çıkan hangi önemli ve değerli meta gizlice nereye? Ve neden götürülmüştür?

Kazıdan çıkan UFO, ABD tarafından 51.bölgeye götürüldü;

Sır gibi saklanan bir kazı, tatminkâr olmayan bir açıklama ve yerel halkın iddiaları ve kazı hakkında cevabı olmayan sorular bizi,  Aziz Paul’un kayıp İncil’i, Danyal Peygamber'in hazinesi, yâda Kral Dakyanus’un hazinesi söylentisini bir kenara bırakıp, en dikkat çekici iddia olan, UFO’ya yönlendiriyor.

Büyük bir gizlilik ve olağanüstü güvenlik tedbirleri arasında Radyasyon koruyucu kıyafetli ABD’li olduğu söylenen bilim adamlarının kazı alanında görev yapması bu iddiayı güçlendiriyor. İddiaya göre kazıdan çıkan UFO, üç parça halinde ABD tarafından 51.bölgeye götürüldü. Ayrıca UFO içerisinde sonsuz bir enerjiye sahip, hali hazırda çalışır vaziyette bir jeneratör ile birkaç uzaylı cesedi bulunduğu iddia ediliyor.

Yetkili merciler kamuoyunu bilgilendirmelidirler;

Bu ülke topraklarında bulunan tarihi eserler, madenler, hatta uzaydan geldiği iddia edilen metalar bu ülkeye ve bu millete aittir. Yıllardır tarihi eserlerimiz ve yer altı, yer üstü kaynaklarımız yerli ve yapancı kaçakçılar tarafından ülkemizden çalınarak götürülmekte ABD ve Avrupa’da sergilenmektedir.

Bu ülkenin ve milletin değerlerine, tarihine sahip çıkmak her Türk vatandaşının öncelikli görevidir. Tarihi eserlerini satmak bir milletin geleceğini satmasıdır. Bu bağlamda millet olarak tarihi değerlerimizi sahiplenmeli bu konuda devletin birimlerine destek olunmalıdır. Tarsus’ta yapılan gizemli kazı konusunda devletin ilgili birimleri vatandaşın bilgi edinme hakkını göz ardı etmeden usulünce bilgilendirmelidir.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

20.11.2017/adanapost.com.

twitter.com/ihalilsipahi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.