İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Tecavüz faillerine ceza artırımı, (Hadım edilme)

Tecavüz faillerine ceza artırımı, (Hadım edilme)


Cinsel istismar ve tecavüz, son yıllarda haberlerini medyada sıkça duymaya başladığımız yeryüzünde en aşağılık bir davranış, örf, töre, din ve insanlık kurallarına göre aykırı ve suç olan bir davranış biçimi. Davranış biçimi derken, aslında bu ahlaksızca, vicdansızca ve insafsızca yapılan fiil psikologlara göre aynı zamanda bir davranış bozukluğu.

Cinsel istismar?ı ve tecavüz?ü sadece çocuk, karşı cins veya hemcinsin istem dışı olarak bedenine saldırmak olarak değerlendirmemek gerektiğine inanıyorum. Aile baskısı ile özellikle reşit olmayan 18 yaş altı kız çocuklarının zorla evlendirilmesini de cinsel istismar ve tecavüz kapsamında değerlendirilmesi düşüncesindeyim.

20 Kasım 1959 tarihinde 1924 tarihli, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisinde ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulunca kabul edilen ?Çocuk Hakları Bildirisi? nde Çocuğa özel bir ilgi gösterme gerekliliğine vurgu yapılırken, ?18 yaşının altındakiler çocuktur.? Deniliyor. Ayrıca; 10 Aralık 1948?de imzalanan ?İnsan hakları evrensel beyannamesinin? 16 maddesi Kadın ve erkeğe özgür iradeleri ile evlenme ve boşanma hakkı tanımaktadır.

AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, Ankara Milletvekili Aşkın Asan ve bir grup milletvekilinin imzasıyla. Şubat 2011?de cinsel suçlara yönelik cezaları artıran, ''Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi''. TBMM Başkanlığına sunulması ile gündeme gelen, birden fazla kez tecavüz suçundan hüküm giyenlerin ilaçla hadım edilmesine dair yeni yasa teklifinin değerlendirilerek raporların hazırlandığını Ağustos ayı başında Adalet Bakanı Sadullah Ergin Basın toplantısı ile duyurdu.

Bakan Ergin açıklamasında, taciz sucunun 3 aydan 2 yıla kadar sınırları asgari 4,5 ay, azami 3 yıl olarak değişiyor.

- Basit cinsel saldırı suçunda ceza limiti 2 ila 7 yıl Aralığından 4 yıl-10 yıl aralığına çıkarılıyor.

- 3 yıl ile 8 yıl aralığında olan çocuk mağdurların cinsel saldırı suçuna uygulanacak ceza 6 ile 10 yıla çıkarılıyor

- Nitelikli cinsel saldırı suçlarında 7 ile 12 yıl arasındaki hapis cezası 10 ile 20 yıl olarak düzenleniyor.

Ayrıca, Mağdurun, beden ve ruh sağlığı için adli tıptan raporu uygulamasına son verilirken, Çocuklarını zorla evlendiren ya da baskı yapan ebeveynler için de 1 ila 3 yıl ceza getiriliyor.

Tecavüz ve cinsel istismar faillerinin ?Hadım edilme? konusuna cevap veren Ergin, "Burada önemli olan bu tür saldırıların yaşanmaması. Saldırı ve taciz fiilerinin en aza indirilmesi, mümkünse ortadan kaldırılması. Bu amaçla yine infaz yasamızda tıbbi tedaviye müracaat edilebileceği, çok amaçlı tedavi programlarına zorlanabileceği, suçun mağdurunun oturduğu yere yaklaşmama cezası verilebileceği, çocuklarla bir arada olması gereken mesleklerde çalışmama cezası verileceği gibi ilave tedbirler getirildi." Diye açıklıyor.

Henüz yasalaşmayan bu değişiklikle arttırılan cezalar sizce yeterli mi? Şahsen beni tatmin etmedi.

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalındaki programın daimi konuğu olan tanınmış ceza avukatı Rahmi Özkan, İdam cezasının yeniden getirilmesinin gerekliliğini söylerken, ?Evet, ?Allah?ın verdiği canı Allah alır? inancına sahip bir insanım ama şimdi cinsel taciz ve tecavüz söz konusuysa bir düşünmek gerekir: Bakın, şimdi düşünün? 3 yaşında bir çocuğu birisi alıp kaçırıyor ve tecavüz ediyor? Ardından da o adam, menfur emellerini yerine getirdikten sonra o yavruyu bir paçavra gibi boğup öldürüyor? Sonra da bugünkü yasalara göre, 20 sene veya 30 sene, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alıyor. Birde affı da çıkardı mı, o adam elini-kolunu sallayarak dışları çıkıyor. O ana-babayı ancak bu suçu işleyen insanın idamı tatmin eder. O insanın idam edilmesi bütün topluma da ibret olur.? Diyor.

Sizce de haklılık payı yok mu? Bir takım İnsanlar kanunların vermiş olduğu cezaların caydırılırcığını görmeyince kendi adaletlerini uygulama yolunu tercih ediyor ki, bu da toplumda yeni yaraların açılmasına neden oluyor.

Derinlemesine düşünüldüğünde Tecavüz ile cinayet arasında aslında hiçbir farkın olmadığı ortaya çıkacaktır. İlk etapta cinayettin insan hayatına son verilmesi olayı olduğu, tecavüzde ise, insan hayatını fiilen devam ettiği görünse de; tecavüz mağduru kişi ömrünün sonuna kadar yaşadığı olayın travmasını atlatamamakta, beden diri olsa da ruhsal çöküntü ömrün nihayetine kadar devam etmektedir. Kısacası kişi ?yaşayan ölü? olarak hayatını idame ettirmektedir. Beden diridir, ancak, ruh ölmüştür, umutlar sönmüştür, yaşama şevki ölmüştür, hayaller ölmüştür, gelecek kararmıştır, en acısı toplum içerisinde her zaman gözleri üzerinde hissedecektir ve hayatı sanki kendi suçuymuş gibi bir çekince, utanç ve kendini toplumdan soyutlanmış bir kenara atılmış düşüncesi ile yaşayacaktır. Bunun ölümden ne farkı fardır.

Maalesef ceza yasamızda insanları lekeleyen, hayatını karartan, bu aşağılık suça verilen cezalar ise gülünç derecede.

Bugün bakıma muhtaç 50 bin aile yardım için devlete başvurmuş, Eylül 2013 ayı itibari ile 49,461 aile çocuklarını bakım için devlete vermeye müracaat etmişken, 3-5 çocuk yapın diye millete psikolojik baskı uygulamak doğumu özendirici yeni düzenlemeler yapmanın ne kadar akla uygun olacağını takdirinize bırakıyorum.

?Dicle kenarında bir kurt bir koyunu yese, Allah adaleti gelir onu Ömer'den (benden) sorar.? diyen Hz. Ömer (ra) Devletin ve devlet adamı olmanın vasfını ne kadar da güzel ifade etmiş. Devletin vatandaşına karşı öncelikli görevi vatandaşın mal ve can güvenliğini sağlamak olmalıdır. ?İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın? (Şeyh Edebali)

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

11.11.2013/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi