İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Trump, İslamofobi’yi ateşledi,

Irkçı ve İslam karşıtlığı söylemler ile seçim kampanyasını yürüten Donald Trump buna rağmen ABD’nin 45, başkanı olarak seçildi ve 20 Ocak’ta yemin ederek göreve başladı.

Trump seçim kampanyalarındaki söylemlerini göreve başlar başlamaz hayata geçirmeye de başladı.

Müslüman ülkelerden gelenlerin Amerika’ya alınmaması kararı alan Trump, ülkedeki İslam karşıtlarını da harekete geçirdi. Trump’un düğmeye basmasıyla dünyanın en sakin ülkesi olarak bilinen Kanada’da İslam karşıtları ülkenin en büyük camisini yakarak Müslümanların ölmesine neden oldular.

Hıristiyan dünyasında “İslamofobi” yeni bir olgu değil. Emperyalist, ırkçı Hıristiyan ülkeler son çeyrek yüzyıldır İslam dini, peygamberi ve Müslümanlara karşı İslam dini ve mensuplarını şiddet yanlısı, acımasız ve terörist olarak göstermeye yönelik bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun için Müslüman ülkelerde sözde İslami terör örgütleri kurarak onları bu emelleri uğruna hem Hıristiyan toplumlarda ziyadesiyle de Müslüman ülkelerde kullanıyorlar.

İslamofob Nedir?

İslamofobi”, kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. Müslümanlara ve İslam dinine karşı sürdürüle gelen önyargı ve ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. Müslümanlara karşı duyulan irrasyonel nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir.

Bu kelime ilk defa 1991 yılında kullanılmış olup, 11 Eylül 2001 tarihinde New York'taki İkiz Kuleler saldırılarından sonra yeniden gündeme gelmiş. Batı dünyasında daha öncede var olan yabancı düşmanı ırkçı eğilimlerden kaynaklanan yeni bir durumdur.

ABD ve Avrupa’ya Asya ve Afrika’dan çalışma sömürgesi altında ülkelerden göç eden veya çalışmaya gelen Müslümanlar ile buradaki Hıristiyan halkın Müslümanları ve İslam dinini yakından tanıması ile İslam dinine yönelmelerin vermiş olduğu tutucu ve ırkçı batılılar İslam dini ve Müslümanlara karşı karalama politikasına başlamıştır.

Yıllardır özelliklede 11 Eylül saldırısından sonra Hollywood ve batılı sinema sektörü dizi ve filmlerde terörizm ve şiddete yönelik Müslüman teröristlerin eylemleri ve onlarla mücadeleyi konu alan senaryolara ve yapımlara sıkça yer veriyorlar.

Hedef İslam’ı şiddet ve tehlike unsuru olarak göstermeye çalışarak insanlar üzerinde bir algı oluşturmak. Önce Hıristiyan batı toplumunu İslam’a yönelmekten uzak tutmak, ardından da İslam toplumunun dış bağlantılarını keserek öteleştirmektir.

Özellikle Ortadoğu’da faaliyet gösteren sözde “İslami terör” örgütlerinin kurucuları, finansörleri ve lojistik ihtiyaçlarını karşılayanlar ne tuhaftır ki, Hıristiyan ve Yahudi küresel güç ve sermayeden başkası değildir.

Ortadoğu’da faaliyet gösteren sözde “İslami terör” örgütlerinin eğitimlerini veren, karargâh ve saha komuta kadrosu yine bu küresel emperyalist güçlerin maaşlı askerleridir.

33 yıldır ülkemizin başına bela edilen PKK terör örgütü Suriye’de Bekaa ve Bulgaristan’da aralarında çok sayıda ABD, İngiliz, Fransız, İsrail, askeri tarafından eğitildiği hakkında sağlam deliller vardır. Yine bu örgüt içerisinde Ermeni, İsrail ve Yunan askerlerinin saldırıları planlayıp organize ettiği biliniyor.

1983 yılında o zamanki SSCB’nin Afganistan işgaline karşı BM askeri olarak bulunduğum Afganistan’da bizler SSCB’ne karşı savaşırken ABD askerleri bir grup Afganlıyı (Taliban) eğittiğine bizzat şahit olduğumu ifade etmek isterim.

Bugün Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren IŞİD’in içerisinde yüzlerce Fransız, İngiliz ve İsrail askeri olduğu güvenilir kaynaklar tarafından söyleniliyor, IŞİD militanlarının çekilen resim ve videolarından bunlar tespit edilmiş durumda.

Asıl teröristler;  bugün dünyanın başına musallat olan adına, kimliğine ne isim verilirse verilsin batılı ve doğulu terör örgütlerini ortaya çıkaran, onlara askeri, lojistik ve finansal destek veren küresel emperyalist güçler ve işbirlikçisi Siyonistlerdir.

ABD ve batılı işbirlikçi emperyalist ülkelerin Siyonistlerle yaptığı işbirliği ile Ortadoğu’da ve sonrasında Afrika’daki Müslüman ülkelerde kurdurdukları askeri, finansal ve lojistik destek sağladıkları sözde “İslami terör” örgütleri ile önce bulundukları ülke ve bölgelerde terör estirmişler daha sonra kontrolden çıkan bu terör örgütleri batılı ülkelerde terör eylemleri gerçekleştirme başlamıştır.

Kim zerre kadar hayır işlerse misli ile karşılığını alacaktır. Kimde zerre kadar kötülük yaparsa misli ile karşılığını görecektir”(Zilzal suresi:7-8) Mutlaka herkes yaptığının karşılığını alacaktır.“Keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner” demiş Atalarımız.  Siz uzak diyarlarda yaşayan insanların huzurunu bozmaya yaşam haklarına ve inançlarına müdahale etmeye çalışırsanız bir gün gelir hesap terse döner.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

31.01.2017/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum