İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Trump’ın, Kudüs kararı Ortadoğu’yu yakar,

ABD başkanı Donald Trump, Ortadoğu’nun yetmiş yıldır kanayan yarasını kaşıyarak önü alınamayacak büyük kaos’un, savaşın fitilini ateşlemeye çalışıyor.

Yeni bir çılgınlık peşinde olan Trump, Filistin lideri Mahmud Abbas’ı arayarak, “Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını istiyoruz, Büyükelçiliğimizi Kudüs’e taşıyacağız, bunu tüm dünyaya ilan edeceğim” diyor.

kudus-001.jpg

Trump, 1995’de Başkan Bill Clinton tarafından Amerikan Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasına ilişkin imzalanan ancak ulusal güvenlik gerekçesiyle bugüne kadar gelen başkanlar tarafından engellenen yasayı hayata geçirilmeye Büyükelçiliği Tel-Aviv’den Kudüs’e taşıyacaklarını ilan edeceğini söyleyerek Ortadoğu’da bombanın fitilini ateşlemeye çalışıyor.

 

İslam dünyası ayakta;

Abbas, Trump’a cevaben bunun tehlikeli sonuçlarının olacağını söylerken, Arap birliği olağanüstü toplanma kararı aldı.

Karara en büyük tepkiyi ise AKP grup toplantısında Trump’a seslenerek “Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızıçizgisidir. Bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika'yı buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir adım atamazsınız. Eğer bu ısrar sürdürülürse İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak toplantıyı organize eder gerekli adımları atarız. İsrail ile diplomatik ilişkiyi koparmaya gider..” Diyerek Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan gösterdi. 

 

Bu karar Ortadoğu’da barışı zora sokacak;

Trump’ın bu hamlesinin hayata geçirilmesi bölgedeki ve Dünya’daki barış sürecini, güvenlik ve istikrarını derinden etkileyecektir. Trump’ın bu kararına, Filistin, Türkiye, Arap birliği ve İsrail tarafından yapılan açıklamalar ile şimdiden diplomatik soğuk savaş başladı. Erdoğan’ın, Trump’ın bu kararı karşısında  “İsrail ile diplomatik ilişkiyi koparmaya gider..” sözlerine İsrail’den peş peşe küstahça açıklamalar geldi.

Siyonist Rejim'de üst düzey bir yetkili Erdoğan'ın açıklamalarına cevaben "Erdoğan istese de istemese de Kudüs 3 bin yıldır Yahudilerin 70 yıldır da İsrail'in başkentidir" açıklamasını yaparken, İsrail Ulaştırma ve İstihbarat bakanlıklarını yürüten Yisrael Katz, "Türkiye'nin Cumhurbaşkanından emir almayız. İsrail egemen bir ülkedir ve Kudüs onun başkentidir." Şeklinde ukalaca bir açıklamada bulundu.

 

ABD Büyükelçiliği Kudüs’e taşırsa;

ABD Büyükelçiliği Kudüs’e taşırsa, aynı zamanda Kudüs’ü resmen İsrail’in başkenti olarak tanımış olacak. Trump’ın bu kararına İslam ülkeleri İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) yanısıra Fransa, İsveç ve AB tepki gösterdi.  

ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması Ekonomik ve siyasi bir çıkmaz içerisinde olan ABD’nin intiharı demektir. Öyle ki, Trump’ın Küresel sermeyenin etkisinde olan Pentagon ve CIA ile üstünlük ve yönetimi elde tutma mücadelesi verdiği bir dönemde. Ortadoğu’da büyük bir yangına sebebiyet verecek, böyle bir girişimde bulunması, hem sallantıda olan kendi geleceğini, hem de ABD’nin geleceğini tehlikeye sokacaktır.

Trump’ın bu kararından döndürülmesi, Türkiye, Arap birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın çabalarından ziyade, Fransa, İsveç gibi ön tepkiyi koyan AB’nin, ABD karşısında kararlılık göstermesine bağlıdır. Aksi halde Trump’ın bu kararında israrı karşısında,  AB’li ve ABD’nin baskısı altında olan diğer ülkeler tarafından birer birer kabul edilmesi mümkündür.

Filistin, Türkiye ve Arap Birliği’nin diplomatik girişimler ile Trump’ın bu kararı durdurulmaya çalışılması biraz zor görünüyor. Nedenine gelince,  Arap ülkelerinin neredeyse tamamı ABD’ye göbeğinden bağlı, konuşup, tartışacaklar sonra boyun eğmek zorunda kalmaları mümkün. Bu konu da en çok reaksiyonu gösterecek olan Irak, Mısır ve Suriye yönetimi idi, Mısır Arap baharından sonra ABD’ye boyun eğdi,  Beşar Esad’ın ve Irak’ın durumu malum, geriye Türkiye kalıyor. Türkiye ABD’ye bastıracak, İsrail buna tepki koyacak, yeni düzelmekte olan Türkiye-İsrail ilişkileri yeniden bozulacak.

 

Kudüs’ün kutsiyetine dokunulmamalı;

Üç semavi dinin kutsalı olan Kudüs, BM 1947’de kabul ettiği paylaşım planına göre uluslar arası yönetime tabi olacak, özel statülü bölge olarak tanımlanmıştı. Ancak bu tanımlamaya rağmen Filistin bölgenin doğusunu, İsrail ise batısının egemenlik alanı olarak ilan etti. 1967 yılında Arap-İsrail savaşı sırasında, İsrail tarafından işgal edilen bölge, daha sonra Uluslararası hukuka aykırı olarak İsrail’e bağlandı. Bölgenin sadece batı kısmında egemenlik hakkı olan İsrail, 1980 yılında Kudüs’ün her iki kesimini de, ülkenin birleşik başkenti olarak kabul etti.

Trump’ın bugün aldığı karar, 1980’de İsrail’in BM kararını çiğneyerek tek taraflı aldığı karar gibi hukuksuz bir karardır.

 

Ümit ederiz ki Trump bu kararından geri adım atar ve Filistin başta olmak üzere Ortadoğu’da sonuçlarını tahmin etmek dahi istemediğimiz olaylar yaşanmaz.

25.07.2017 tarihli “Kudüs’ün kutsiyeti korunmalıdır” (goo.gl/A6LHqW) başlıklı yazımda da işaret ettiğim gibi Üç semavi dinin kutsalı olan Kudus’e Vatikan’a benzer özel bir statü kazandırılmalıdır. Kudüs bağımsız bir merkez yapılmalı, üç semavi dinin temsilcileri tarafından idare edilmelidir. Kudüs’te yapılacak düzenlemeler ile bu semavi dinin mensupları Kudüs’ü rahatça ziyaret edebilmeli, kendi inançlarına göre ibadetlerini özgürce yapabilmelidirler.

Bu hem üç semavi din mensupları için kutsiyeti olan Kudüs’ün değerine değer kazandıracak, hem de mazlum Filistin halkı için en azından Kudüs’te huzur bulmasına vesile olacaktır.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

06.12.2017/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.