Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Türk öfkesi oluşturmak


PKK hareketi, bir "Kürt öfkesi oluşturma" hareketidir. Etnik bilinç öyle oluşturulur çünkü. "Asimilasyon, ret, inkar...

Ey Kürt sana bunlar uygulandı" çığlıkları atılır, bununla, Kürt toplumunda bir duygusal karşılık oluşturulmak istenir. Kürt milliyetçiliği bunun üzerine inşa edilir.

PKK bunu uzunca süredir yapıyor ve Kürt toplumunun tamamında olmasa bile, özellikle genç nüfusta bir ölçüde karşılık buluyor. Belki daha gerçekçi bir tespit, etnisiteyi nispeten gerileten İslami hassasiyete sahip alanlarda bile milliyetçi etkilerin oluştuğudur.

"Kürt milliyetçiliği"nin oluşumunda devlet tavrı önemli negatif etkiye sahiptir. Ancak bir noktada, "İslam ortak paydası"nın engelleyici rolünü ortadan kaldırmak için, Müslüman kanaat önderlerinin de "Türk milliyetçisi" olduklarına dair bir propaganda, Kürtler nezdinde tedavüle sokulmuştur.
"Kürt milliyetçiliği" bir azınlık milliyetçiliğidir. Toplum bünyesinde bir gruba "farklılık bilinci" aşılamayı amaçlar.
Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan ise, ülkenin çoğunluk nüfusunda, yani Türkler'de bir etnik bilinç oluşturma gayretidir.

Olan şudur:

İktidar, yani AK Parti, Kürtler üzerindeki etnik hesabı bozmak ve Türkiye'nin bütünlüğünü korumak için, Kürtler'i ana yapıya kazanma çabası sergiliyor. Terör bitsin, Kürtler'de bu terör süreci içinde oluşturulmak istenen öfke ve etnik farklılaşma duygusu ortadan kaldırılsın ve kalbi entegrasyon gerçekleşsin. Bunun için silah devreden çıksın. İklim normalleşsin.

Buna karşılık özellikle MHP, açık biçimde bir "Türk öfkesi" oluşturmaya çalışıyor. Terör örgütünün Kürtler üzerinde yaptığı psikolojik operasyonu, şimdi MHP Türkler üzerinde yapmaya çalışıyor.
Buna bir ölçüde CHP bünyesindeki "ulusalcı" çizginin de iştirak ettiği söylenebilir.
Sürdürülen yoğun kampanya sonucu, "Türkler'in mağduriyeti" gibi bir duygu zemininin oluşmaya başladığı görülüyor ki, gerek medyada gerekse kimi toplantılarda bunun ortaya çıkaracağı sonuçlar tartışılıyor.
Şu tespit yanlış değildir:

Kürtler'in sistem içindeki mağduriyeti gündeme getirilirken, sanki bu mağduriyetin sebebi Türkler'miş gibi bir propaganda geliştirilmiştir. "Türkler Kürtler'in hakkını vermiyor" ifadeleri, uluorta kullanılmıştır. Artı, Kürtler'e bazı hakları vermenin Türkler'in hakkını daraltmayı amaçladığı, daha ötede, ülke bütünlüğünü tehlikeye attığı gibi değerlendirmeler de yapılmıştır. Bunların, karşıt "Türk öfkesi" oluşumunda önemli etkileri olmuştur.

Öfkenin zararı

Ama dostlar...
Bu topraklarda "Türk öfkesi" oluşturmanın Türkler'e hiç mi hiç faydası olmayacaktır.
Türkler'de etnik bilinç uyandırmak, Türkler'i Kürtler'den ya da bu topraklarda yaşayan başka unsurlardan farklılaştırmak en önce Türklüğün "çatı değer" olduğu tezine darbe vurmaktır.

Evet, Türklük, en azından, kapsayıcı nüfus yapısı ve asırlardan beri devletin kurucu unsuru olması hasebiyle, hep farklı etnik-dini-mezhebi toplulukları kavrayıcı bir rolde olmayı tercih etmiştir. Problem çıkmışsa, bu kavrayıcılık rolünün bir şekilde aksamasından çıkmıştır. Bunun tahlili geniş biçimde yapılabilir.
Ancak burada şunu belirtelim ki, Türkler'e öfke telkini yapıldığında kime yönelecektir bu? Ve bu öfke birilerini biçecekse, bunun Türkiye'ye pozitif katkısı olacak mıdır?

Kim ne derse desin Türk'ün kaderi, özellikle bu topraklarda yaşayan hiçbir kimseye öfkelenmemek, dışlayıcı rol üstlenmemektir.

 

Ahmet TAŞGETİREN

atasgetiren@bugun.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.