İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Türkiye üzerinde tehlikeli oyunlar,


Türk milletinin tarihi tekerrürlerden ibaret. Bu cümleyi çok kullanıyorum, her kullandığımda inşallah bir daha kullanmam gerekmez diye dua ediyorum. En büyük dileğim bir gün bu cümleyi kelime haznemden ebediyen söküp atmak.

Türkiye üzerinde tehlikeli oyunlar oynanmaya devam ediyor. Yaklaşık yetmiş yıldır haçlı zihniyeti ülkemiz üzerinde vatanımızı, milletimizi bölmek, birliğimizi ve dirliğimizi bozmak, Türk milletini yok etmek için türlü türlü planlar geliştiriyor oyunlar oynuyor.

Her seferinde milletimizin dikkatini çekecek haleti-ruhiye?sine göre siyasi piyonlarını milletimizin önüne sürüyor.

Kullanım süresi dolanları tedavülden kaldırmak üzere yine bildik ve aşina olduğumuz yöntemler ile yeni piyonlarını ortaya sürmek üzere alt yapı oluşturuyorlar.

27 Mayıs?a, 12 Mart?a, 12 Eylül?e ve 28 Şubat?a nasıl getirildiyse bugün yine aynı taktik ve senaryo ile Türkiye yeni bir sürece itilmeye çalışılıyor.

Adına, Siyonistler, Kontrgerilla, Gladyo ,Faiz ve Rant lobisi, Paralel yapı vs. ne derseniz deyin adının pek de önemi yok. Ortaya koydukları oyun ve ülkemize verdikleri zarar aynı.

Yetmiş yıldır ne siyasetçiler bunların kuklası olmaktan çıktı, ne de milletin büyük bir bölümü bu ısıtılıp ısıtılıp önüne çıkarılan temcit pilavını yemekten bıktı, bir türlü gaflet uykusundan uyanamadı benim milletim. Hani uyandırmak, ayıltmak için kendini yırtanlar olmasa. Memleketin ve milletin haline ıstırap duyan  bir grup vatansever bu çabalarından dolayı itibar dahi görmüyor.

Yakın zamanda yaşadığımız Cumhuriyet yürüyüşleri, Gezi muamması ve 17 Aralık Operasyonunda olduğu üzere Türkiye?nin sıkıntı yaşadığı yukarıda saydığım tarihlere gelinmesinde de yaşananları yok saymak mümkün değil. Ancak bu süreçlere bir şekilde ülke getiriliyor.

Bu günlerde gündemimizi sarsan en önemli olayların başında dinleme ve ses kayıtlarının sosyal paylaşım sitelerinde gezinmesi. Dileme ve kayıtlar için gerçek mi? Montaj mı? Olduğu iktidar ve muhalefet cephesinde tartışılmaya devam ediyor. Bununla ilgili dün görüşlerimizi yazmıştık.

Asıl mesele gündeme düşen her olayda iktidar ve muhalefet arasında uzlaşılmaz boyutlara varan fikir ve görüş ayrılığıdır.

AKP iktidarı 11 yıldır ülke dinamiklerine zarar verecek bir çok icraata imza attı. Bende başta ihanet süreci olarak kabul ettiğim ?Çözüm süreci? başta olmak üzere iç ve dış politikada ülkenin bağımsızlığına adalet, yargı ve demokrasiye verdiği zararlardan dolayı politikalarını benimsemiyorum.

İktidarlar gelip geçicidir, baki olan devletin varlığıdır. Artık Türkiye?de temiz ve ahlaki siyasete ihtiyacı vardır.  Yolsuzluklar, ahlaksızca çekilmiş görüntü kasetleri, ses kayıtları vb. skandallar siyasetin omurgasını oluşturmamalıdır. Aslolan Türkiye olmalı bu oyunlara artık boyun eğilmemelidir. Türkiye?de temiz siyasetin önü açılmalı. Meclisi işgal eden çürümüş, kokuşmuş, skandallardan beslenen, ayak oyunlarından medet uman uzaktan kumandalı siyasi oluşumlardan bu millet bir an evvel kurtulmalıdır.

Görev siyasetin tabanına düşmektedir. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, ülküsü; Türkiye Cumhuriyetinin varlığı, bölünmez bütünlüğü, milletin huzur ve refahı olan her vatanseverin, tavanlarını bu konuda harekete geçirmeleri çürük elmalardan sepeti arındırmalarının zamanı gelmiş ve geçmek üzeredir.

 

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

28.02.2014/adanapost.com



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.