Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yeni devlet formatı


"İlk değil, son olmayacak. Bir kerede çözüm imkanı gerçekçi değil. Türkiye siyaseti buna müsait değil. Bu paket bir istikamet çiziyor. Bir dayatma yok, müzakere yok, pazarlık yok. Bu paketin kıymetini yüreğine ateş düşenler bilir."

Bunlar, Başbakan'ın, paketin ön sunuş bölümünde söylediği, paketin hem ileri hem de nihai olmayan bir adım olduğunu gösteren sözleri.

Bu, eksikliklerine yönelik "savunması içinde" bir paket.

Yani hükümet, paketin eksiklerinin farkında.

Ama yine Başbakan'ın ifadesiyle sistemin taa 27 Mayıs'tan getirdiği "kara gölge"yi kaldırma yönünde önemli bir adım. Başbakan'ın ifadesiyle "Değişimin önündeki en önemli engel 27 Mayıs'ın kara gölgesidir."

Alevi açılımı pakette yer almayan ama hükümetin farkında olduğu ve Bekir Bozdağ'ın ifadesiyle "ayrı bir pakette çözülecek" olan bir konu. Ne denebilir? Demek ki çözüm netleşmedi ya da Alevi kamuoyu ile üzerinde biraz daha çalışılması öngörüldü.

Paketten Ruhban Okulu'na ilişkin beklentiler de çıkmadı. Ama hükümetin gayrimüslim azınlık mallarını iade konusunda gösterdiği irade, muhtemelen ileriki zamanlarda, Ruhban Okulu ile ilgili de bazı çözümleri devreye sokacak.

Başörtüsü: İstisnalı çözüm

Kamuda başörtüsü konusu, subaylar, polisler, hakim ve savcıları istisna tutarak çözülüyor. Bana göre aslında bu istisnaların mantığı da tutarlı değil. Ancak hükümet şimdilik bu kadarını yapabilmiş oluyor ve tabii ki bu kadarı da sistem adına önemli bir açılım niteliği taşıyor.

Anadilde eğitim için de hükümet bir açılım yapmış bulunuyor. Özel okullarda ana dilde eğitim, bir anlamda uygulanabilirliğin sıhhati açısından bir deneme niteliği taşıyacak. Sonraki dönemlerde bu serbestliğin çerçevesi genişleyebilir. Başbakan bu okullarda belli derslerin Türkçe okutulacağının altını ayrıca çiziyor.

Seçim sistemi ve barajlar konusunda hükümet diğer partilerin önüne geniş bir tercih alanı getiriyor.
Yüzde 10 barajın devamı, yüzde 5 barajı artı daraltılmış bölge sistemi ve sıfır baraj artı dar bölge sistemi... "Biz hepsine varız" diyor hükümet. Seçmek diğer partilere kalmış.

Bu arada, Hazine yardımı konusunda da ciddi bir kolaylık sağlanıyor. Yüzde 3 oy alan tüm partiler Hazine yardımı alabilecek.

Her türlü ayrımcılığa karşı net bir tavır var bu pakette. Gelen düzenlemeler, başkasının hayat alanına müdahale niteliği taşımadığı takdirde her türlü hayat tarzı için geniş bir özgürlük, dini inanç, yaşama tarzı, etnik aidiyet, dil-renk farklılığı gibi sebeplerle ortaya konacak her türlü ayrımcılığa karşı ise sıfır tolerans.

"Klavyelere özgürlük..." Kürtçe'nin Latince yazılımı konusunda devreye giren QWX harflerinin kullanımına özgürlük.

Aleviler'e yönelik bir gönül alma girişimi, Nevşehir Üniversitesi'nin adını Hacı Bektaşı Veli Üniversitesi haline getirmekle ortaya konuyor.

Yeni devlet

Andımızın kaldırılması, küçük ama "neredeyse kaldırılamaz" gibi görülen bir hadise olması hasebiyle sembolik anlam itibariyle önemli bir jest oluyor.

Hükümetin Romanlar'a yönelik bir jesti de var: "Roman dil ve Kültür Enstitüsü."
Bu tür işler, Başbakan'ın "Her bir kişinin talebi ve korkusu bizim için önemlidir" yaklaşımı içinde önem kazanıyor.

Şu sözlerin, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın dilinden seslendirilmesi Türkiye'nin ilerlediği yön açısından çok önemlidir:

"Demokratikleşme paketleri milletin yüzünü güldürür, darbecilerin uykusunu kaçırır. Artık Türkiye'de kimlik dayatan, asimile eden bir devlet anlayışı yoktur. Kamu alanını makbul olmayan vatandaşa cehennem haline getiren devlet anlayışı yoktur."
Bunlar, devlet için bir tür format yenilemesidir.

Ahmet TAŞGETİREN

atasgetiren@bugun.com.tr

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.