İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Zor yaşam, Ucuz hayatlar,

Kontrolsüzlük, tedbirsizlik, umursamazlık, insan hayatını hiçe sayma, göz göre göre yitip giden hayatlar. Geçtiğimiz Çarşamba günü yine bunlardan birinin acısını yaşadık. Adana Aladağ ilçesinde bir kız yurdunda ben geliyorum dercesine bir felaket 12 ana kuzusu ölümlerin en kötüsü yanma sonucunda hayatını kaybetti.

1 Ağustos 2008 tarihinde Konya’nın Taşkent ilçesi Balcılar beldesinde kız Kuran kursu öğrencilerinin kaldığı üç katlı özel yurt’un bir patlama sonucunda yıkılması sonucunda 17 kız talebe ve bir görevlinin hayatını kaybettiği olayın aradan geçen sekiz yıl içerisinde henüz sonuçlanmamışken. Bu defa Adana’nın Aladağ ilçesinde yine özel bir kız yurdunda çıkan yangın neticesinde 12 masum, garip, yoksul vatandaşımızın aynı kaderi paylaşmak zorunda kalan yavruları göz göre göre hayatının daha henüz başlarında bu dünyaya veda ettiler.

Sadece kent merkezlerine okul, üniversite yapmakla iş bitmiyor. Özellikle üniversite eğitimi için bir başka şehre okumaya gitmek zorunda olan gençler üniversite ve KYK’ya ait yurtların olmaması yâda yetersiz olması, kiralık ev tutma imkanına sahip olmayan gençlerimiz çaresiz cemaat yurtlarına ve evlerinde kalmaya adeta itiliyor.

14 yıldır duble yollar, denize, dağ başına hava alanları, köprüler, tüneller, üniversitelerin açılması ile gururlanan iktidar, maalesef yurt yapımına önem vermeyerek adeta öğrencileri cemaatlerin kucağına itmiştir.

Çoğunluğu cemaatlere ait özel yurtlar sağlıklı denetlenmiyor. Özellikle 8-10 kişinin kaldığı kayıt dışı evler hiç denetlenmiyor.

Adana’nın Aladağ ilçesi ve köyleri Toros dağlarının eteğinde genelde dar gelirli naif insanların yaşadığı bir ilçe. Köylerinde okul olmayan vatandaşlar çocuklarının cahil kalmaması, vatana millete hayırlı insanlar olmak için okumak üzere kıt imkânları ile çocuklarını okutmak için, onlardan ayrı kalmayı göze alarak ilçe merkezine okula gönderiyor. Devlete ait yurtların olmaması nedeniyle bu çocuklar mecburen cemaat yurtlarında kalıyorlar. Yani öyle okul kitaplarının ücretsiz verilmesi ile eğitime destek sağlanmıyor, devletin görevi burada bitmiyor, onların iaşe ve ibate’lerinin de sağlanması gerekiyor.

Yine ihmal, yine umursamazlık, yine tedbirsizlik ve yitip giden hayatlar;

12 cana mal olan yangınla ilgili bilirkişi raporu kısmen açıklandı. Ancak orada bulunan dostlarımızdan özelliklede elektrikçilik yapan hatta bir kaç kez yurdun elektrik işlerini yapan bir arkadaşımdan aldığım bilgiler beni adeta şok etti.

Kaza diyemeyeceğimiz bu yangın hadisesine adeta davetiye çıkarılmış. İçi ahşap olan binanın elektrik panosu da çağ dışı bir biçimde ahşapmış, elektrik tesisatı eski ve yüksek akıma dayanacak evsaf da değilmiş. Doğal olarak bir elektrik kontağı neticesinde yangın çıkması kaçınılmaz. Elektrik panosunda çıkan yangına ise binada bulunan kişilerin müdahale edebilmesi imkânsız, hal böyle olunca yangının büyümesi de kaçınılmaz oluyor.

Yurtta merkezi ısıtma sistemi olmaması ile çocuklar ısınmak odalarda kontrolsüz bir şekilde elektrikli soba kullanmak zorunda kalıyor. Elektrik sobaları fazla akım çeken cihazlar, elektrik tesisatı bu çekim gücüne yeterli olmayınca tesisat ve sigortalar ısınarak kontak çıkmasına dolayısıyla da yangına neden oluyor. 

Bina da zorunlu olarak bir yangın merdiveni yapılmış, kapısı PVC, fakat kapı kolları olmadığı için çocuklar yangın merdivenine ulaşamıyor.

Sözde yurt bu yıl Haziran ayında denetlenmiş(!) Bu eksiklikleri görülmediğine göre anlaşılan o ki, denetlemeye gelenler çay, kahve içip pastalarını yemiş, iyi hal raporu tutmuş gitmişler. 

Ülkemizde her gün maalesef inşaat, trafik, yangın, iş ve maden kazaları vb. olaylarda insanlarımız pisipisine ucuz bir şekilde hayatlarını kaybediyorlar. Her olay sonrasında ihmallerin üzerine gidileceği, tedbirlerin arttırılacağı,  ihmalleri olanların en ağır şekilde cezalandırılacağını söyleyen yetkili kişiler, olay yerinden ayrılıp biraz da üzerinden zaman geçince hiçbir şey olmamış gibi bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Ateş düştüğü yeri yakmaya devam ediyor. Ülkeyi ve kurumları idare ettiğini sananlara şu soruları sormak gerekiyor.

-Neden? İnsanların hayatları bu kadar hafife alınıyor.

-Neden? İnsanların hayatları bu kadar ucuz.

-Neden? İnsanlarımız ucuz ölümlere mahkûm ediliyor.

Bugün de Konya’da kız yurdunda yangın çıktı neyse ki yaralı ve can kaybı yok, yarın nerede, ne olacak, kimler yitip gidecek hayatını yaşamadan, bunun ise hiç garantisi yok

Yeter artık, her olay sonrası sarf edilen kuru sözler ve yerine getirilmeyen vaatler son bulsun, Doğumu teşvik etmek yerine önce mevcutların sağlığını, hayatını, geleceğini güvence altına almak için çözüm üretin. Önce insanı yaşatın. “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” (Şeyh Edebali)

 

İbrahim Halil SİPAHİ

02.12.2016/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.