Türk ve İslam dünyasında Müslümanlara yapılan zulüm her geçen gün şiddetini arttırmak sureti ile devam ediyor.

Doğu Türkistan?da, Filistin?de, Myanmar?da, Kırım?da, Irak?ta, Suriye?de ve Karabağ?da her gün insanlar hunharca katlediliyor.

Başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkeler ve milletler bu zulme seyirci kalırken, bu zulmü yapanların ürettikleri ürünleri almak sureti ile zulümlerine katkıda bulunduklarının farkında dahi olmuyorlar.

Sosyal medyada her gün yapılan bu zulümler kınanırken zulüm yapan ülke malları her ne hikmetse boykot edilmiyor. İnsanlar söylemleri ve nefisleri arasında bocalıyor, nefislerine yenik düşüyorlar.

İslam dünyasında çıkan anlaşmazlıkları çözmek,  Müslümanlara karşı yapılan saldırı ve zulme karşı koymak Müslümanların üzerine Allah CC tarafından yüklenen bir görevdir.

Bugün Doğu Türkistan?da Türkler katlediliyor, Irak?a IŞİD Müslümanları vahşice hem de Allah adını anarak katlediyor, Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin sesi çıkmıyor.

Türkiye?de iş başında olan sözde İslamcı parti ve lideri, Suriye?den gelenlere kapısını açarken Doğu Türkistan?da katledilen Müslüman Türkler için adeta dili tutulmuştur.

Zulümden kaçarak Türkiye?ye sığınan 28 Türkistanlı soydaşımızı iki gün sınırda bekletmiş, bu 28 soydaşımız Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali?nin girişimleri neticesinde parti yöneticileri tarafından İstanbul?a getirilmiştir.

Irak?ta Musul konsolosluğumuzu basarak 49 vatandaşımızı rehin alan ve binlerce insanı hunharca katleden eli kanlı IŞİD örgütü iktidar tarafından hala terör örgütü olarak anılmamakta, IŞİD?e seslenerek 49 vatandaşın serbest bırakılmasını söylemekten öte hakkında bir tek kınacı söz söylenmemektedir.

?Filistin davasında asla tarafsız değiliz? diyen Erdoğan, geçtiğimiz gün Antalya? da yaptığı konuşmada ?Filistin davasına tarafsız olmak, doğrudan doğruya zalimin yanında yer almak, doğrudan doğruya zulme destek vermektir? diyor. Harfiyen katılıyorum.

Zulüm nerede olursa olsun, öldürülen insanlar hangi millet, ırk, renk, din, inanç ve mezhepten olursa olsun onların acısını yüreğinde hissetmeyenin insan olduğu söylenemez.

Bizler yanlışlıkla üzerine basarak ölümüne sebep olduğumuz karıncanın acısını hisseden bir milletin evlatlarıyız.

Mısır?da ölen kıza gözyaşı dökerken, katledilen ve zulme uğrayan diğer insanlara karşı duyarsız olmak.

Göstermelik olarak ?One munite? ?Perez?e öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz? ?İsrail ile ilişkilerin iyileştirilmesini kutuya koyduk? demekle meseleler çözülmüyor.

Evet, ?zalimin zulmüne göz yummak, zalim olmaktır.? İsrail?in Filistin?e uyguladığı zulüm karşısında içi boş söylemlerle Filistin davasında taraf olunmuyor.

Kaldı ki, İsrail Filistin? de Gazze?yi vurmadan önce İsrail başbakanı Natenyahu 13 Aralık?ta Mısır?da Hüsnü Mübarek?le görüşmüş, ardından 20 Aralık 2008 de R.Tayyip Erdoğan?ı ziyaret ederek Gazze? ye yapacakları saldırıyı bildikten sonra 27 Aralık 2008 de İsrail Gazze?yi vurmuştur. Kısaca Erdoğan Gazze?nin vurulacağından haberdardır.

Erdoğan?ın 29 Ocak 2009?da Davos?ta Simon Peraz?e ?One Munite? çıkışı şov?dan başka bir değer taşımamaktadır.

Bu yaşanan zulüm karşısında sorumluluk ve ayıp sadece iktidarın değil aynı zamanda muhalefetinde sorumluluğudur, ayıbıdır.

Zulme karşı mücadele için alacağımız en güzel örnek yine İslam tarihinden Hz. Muhammed (sas) efendimizin gözünün nuru torunu İslam şehidi Hz.Hüseyin (ra)?ın kıssasıdır.

?Hz. Hüseyin (ra) Kûfe seferine karar verince, müminler ?ya Hüseyin, korkarız ki sen oraya gidersen senin hayatına kastederler? diye Hz. Hüseyin?in Kûfe?ye seferine sıcak bakmazlar.

Hz. Hüseyin(ra) ?eğer bugün haksızlığa, adaletsizliğe ve zulme başkaldırmaz isek, korkarım ki bundan sonra hiç kimse buna karşı koymaz? der.?

Bu inançla, Hz. Hüseyin (ra) Haksızlığa, adaletsizliğe ve zulme karşı verdiği savaşta, hicri 10 muharrem 61?de yezit?in askeri tarafından Kerbela?da şehit edilmiştir.

Eğer bir Hz. Hüseyin olamıyorsan, dünyaya Sultan olsan hükmü yok.

Öyle ise, gerçekten samimi iseniz, diyalogunuzun güçlü olduğu kardeşleriniz Arap Şeyhleri ve devlet adamlarını İsrail?in zulmüne karşı koymak üzere birliğe davet edin, öncülük yapın, samimiyseniz, İsrail?den Elçinizi çekin, samimiyseniz İsrail ürünlerini resmi olarak ülke genelinde boykot kararı alın.  Bizde sizin arkanızda duralım, savaşsa savaşalım, ölümse bu yolda ölelim. Bu dirayeti gösterecek bir liderin, devlet adamın işte ancak bu şekilde eli de öpülür,  bilmem bir yerinin kılı da olunur.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

15.07.2014/adanapost.com