Mağlubiyeti de, mağlubiyeti kabullenmeyi de bir türlü öğrenemedik.

Adana da güneyin en önemli derbisi olarak gösterilen iki Adana takımı Adanaspor ve Adana Demirspor ( iki ezeli rakip) arasında oynanan karşılaşmaların ardından olayların çıkmasına Adana halkı ve güvenlik güçleri alışmıştı. Ancak işin dozajı son yıllarda o kadar arttı ki, nerdeyse iki takımada gelen konuk ekibin kazanmasının ardından olay çıkarmak nerdeyse adet haline geldi.

Aldığı kötü sonuçlarla ligin alt sıralarına yaklaşan Adanaspor, tehlikeli bölgenin tam üzerinde yer alıyor. Son 4 haftadır kazanamayan üstelik üç oyuncusu sakat üç oyuncusu da kart cezalısı idi. Bütün bu olumsuzluklar karşısında Adanaspor haftalar sonra 3 puanla tanışmak, Art arda Balıkesir, Bucaspor, Samsunspor ve Ankaraspor maçlarını kaybeden Turuncu-Beyazlı takım, Şanlıurfaspor maçını kazanarak kötü gidişi noktalamayı hedefliyordu. Olmadı, 15 Aralık Pazar günü oynanan maçı Şanlıurfaspor 2-0 kazandı ve olanlar oldu.

5 Ocak Stadyumunda oynan ve 2-0 Şanlıurfaspor ?un galibiyeti ile biten maçın bitiş düdüğü ile stadın dışına çıkan mağlubiyeti kabullenemeyen Adanasporlu taraftarlar kulüp Başkanı Bayram Akgül?ü protesto ediyor. Çevik kuvvet polisinin uyarısıyla ara sokaklara dağılan taraftar grubu daha sonra polise taş ve şişe atması sonucunda İki çevik kuvvet polisi atılan taşların ayaklarına gelmesi sonucu hafif şekilde yaralanıyor. Çok sayıda taraftarda gözaltına alınıyor.

Spordan bahsedilirken her zaman, spor dostluk kardeşlik ve centilmenliktir denir. Maalesef son zamanlarda sadece Adana veya sadece futbolla sınırlı değil ülke genelinde hemen her spor dalında şiddeti görür olduk.

Oysa spor müsabakaları oyuncuya da seyirciye de keyif veren aktivitelerdir. Bu aktiviteler çerçevesinde yapılan bireysel veya takım halindeki müsabakalarda bir kazanan birde kaybeden olacaktır. Kazanan taraf sevinirken kaybeden ister istemez üzülecektir bu insanın doğasında olan bir şeydir. Ancak mağlubiyeti hazmedememek karşılığında tepki göstermek ise medeni, ahlaki ve etik bir davranış tarzı değildir. Kazanan da kaybedende müsabakaya başlarken el sıkışarak birbirlerine başarı diledikleri gibi müsabaka sonunda da bir birlerini tebrik etmelidirler.

Ümit ediyoruz ki bu olaylar son olur ve sporun dostluk, barış ve kardeşlik içerisinde nesiller boyu icra edilişini görürüz.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

16.12.2013/adanapost.com