Basın – 2

Kendi milletinin tarihini bilmeyen, analiz yapamayan kişi ve aydınlar

Şaşırmak aymazlaşmak ve sık sık hüsrana uğramak ve şaşkınlık yaşamaktan kurtulamazlar.

Tarihimizin her devrinde hainler olmuştur.

Bu gün de vardır.

Yarında olacaktır.

Şöyle ki 3 Mart 1925 Takrir i Sukun kanunu ( 4 Mart 1929 tarihinde

İptal edildi ) bu kanunun yerine konulan 1932 tarihli MATBUAT KANUNU

Ve 1950 yılına kadar bu süre içerisinde yetiştirilen AYDINLARIN kafa yapısını,

Mantalitesini anlamak kolay değildir.

İMKÂNSIZDIR.

Her devir de basınımızda yabancı devlet hayranlığı,

Yabancılara alet olan, onlar adına vatanımıza İHANET EDEN bol miktarda basın mensubu vardır.

Misal.

DERVİŞ VAHDEDİ incelendiğinde gerçekler bir bir suratımıza çarpar.

Yaşadığımız bu ömürde basın mensuplarının DURUMLARI VE İŞLEVLERİ

Ortalığa saçılmamış mı ?

( 1968 bir gazeteye sahibi BEN TÜRK BASININI İĞDİŞ EDECEĞİM diye konfarans vermedi mi? )

Bu kişi dolaylı olarak İHANET içerisinde değil mi?

Mideleri ve çıkarları ile SİYASİ sisteme bağlı olan basın mensuplarının

Yabancı devletlere UŞAKLIL EYLEMELERİ sizi niçin şaşırtıyor ki ?

Yurt dışına kaçanlar, postal yalayıcıları,

Emir kulu yazarlar,

Para alarak reklam yazısı yazan OMURGASIZLAR.

Nasıl türediler?

Toplumun yapısı incelendiğinde:

AYDINLARIN KADIN, MENFAAT VE MEVKİ karşısında çok çabuk eğilip büküldüklerini ve kolayca

YÖN değiştirdikleri kolayca anlaşılır.

Bu VATAN, bu DEVLET, bu DİN ve bu MİLLET için ideali mefkûresi

Ve MÜCADELE GÜCÜ OLMAYAN AYDINLARIN VARLIĞI HA VARDIR HA YOKTUR

Gerisi hikâyedir.

Yusuf Ziya Öter

Adana, 25.07.2021