Bunlardan ancak paraşütçü olur

Bunlardan ancak paraşütçü olur

Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı seçimi için çatı aday arayışlarını eleştirerek, "Bunlar havada duran çatı arıyorlar....


Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı seçimi için çatı aday arayışlarını eleştirerek, "Bunlar havada duran çatı arıyorlar. Olsa olsa bunlardan paraşütçü olur"dedi.

ARTVİN (AA) - Erdoğan, Artvin Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde, Türkiye'nin, bütün etnik unsurlarıyla bir, beraber, kardeş, hep birlikte Türkiye olduğunu söyleyerek yürüdüklerini belirtti.

 

Ayrım yapmadıklarını ve yapamayacaklarını vurgulayan Erdoğan, yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven bir anlayışın mensupları olduklarının altını çizdi.

 

AK Parti olarak yola çıkarken, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" dediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Şimdi bakıyorum CHP'nin aklına bayrak geldi. Sayın Kılıçdaroğlu, sen ne zamandan beri bayrağı hatırladın? Sen hayatında bir kere Hakkari'ye gittin, Hakkari'ye gittiğinde eline bir tane Türk bayrağı alamadın. Ve orada sana bölücü terör örgütünün dayanışma halinde olduğu siyasiler dedi ki, 'Hakkari'ye gelirsin ama Türk bayrağını dalgalandırmayacaksın.' O mitingde bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadın. Sen hangi Türk bayrağını sevmekten bahsediyorsun. Hakkari'de biz de miting yaptık. Defalarca yaptık. Van'da da yaptık, Diyarbakır'da da yaptık.

 

Bayraklarımızla gümbür gümbür meydanlardaydık ve 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' diyerek bunu yaptık. Ama ne CHP'si ne MHP'si Sivas'tan öte gidemediler. İşte bu seçimde de 30 Mart'ta ne Diyarbakır'a gidebildiler ne Van'a ne diğerlerine gidebildiler. Biz hepsinde de vardık. Bu bilmekten gelmiyor, bilmedikleri gibi bir de ürkeklik, korkaklık ne yazık ki bunların artık damarlarına işlemiş. Hepimiz, bu vatan toprağı üzerinde, bu ay yıldızlı bayrağın altında biriz, beraberiz, birlikte Türkiyeyiz. Meseleye böyle bakıldığında bu en büyük avantajdır. Ama bir etnik kökeni öne çıkarırsanız, diğerlerini yok sayarsanız, tahkir ederseniz, bilesiniz ki sizi de tahkir ederler."

 

"Sadece 77 milyonu kucaklıyoruz"

 

Kendilerinin ne siyasi Türkçülük, ne siyasi Kürtçülük yaptıklarını belirten Erdoğan, sadece 77 milyonu kucakladıklarını söyledi.

 

Erdoğan, "Ayırt etmeksizin, diyoruz ki 'hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız ve bu bayrak altında 780 bin kilometrekare vatan toprakları üzerinde birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimizle övüneceğiz diyoruz. Çünkü biz tarih boyunca bu coğrafyada nasıl bir olduysak işte 12 yıldır hep bunun temellerini atıyor kardeşliği yüceltmenin de gayreti içerisinde bu yolculuğa devam ediyoruz" diye konuştu.

 

"Biz aramıza fitnenin girmesine müsaade etmeyeceğiz, tahriklere asla aldanmayacağız, bize tuzak kuranlara eyvallah etmeyecek, o tuzaklara, o tezgahlara düşmeyeceğiz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bu milletin kutsal değerleri, ortak değerleri hiç kimsenin istismar aracı olamaz. Bayrak gibi, vatanımızın, devletimizin, milletimizin birliği gibi konular asla ve asla istismar aracı olamaz. Bakın şu anda HDP, Doğu ve Güneydoğu'da tahrikler yapıyor. Bu tahriklerden bu tarafta CHP ve MHP beslenmek istiyor. Bunlara da dışarıdan Pensilvanya ve onun medyası destek veriyor. Bizim gündemimizde dünyanın en büyük havalimanını inşa etmek varken, bizim gündemimizde kendi helikopterimizi, ATAK helikopterlerini imal etmek bunları ihraç etmek varken, Marmaray varken, boğazın altından otomobillerin geçtiği tünelleri yapmak varken, 3. boğaz köprüsü, Yavuz Sultan Selim köprüsünü yapmak varken onların gündeminde istismar var, fırsatıçılık var, tahrik var. Bayrak üzerinden, Musul'daki hassas hadise üzerinden bile siyaset yapmaktan kaçınmadılar, kaçınmıyorlar. Muhalefetin vizyonu, kapasitesi, kalibresi maalesef Türkiye'nin ufkunu yakalayamıyor. Türkiye bir dünya markası olmak yolunda, Dünyanın en büyük ülkelerinden biri olmak yolunda kararlılıkla ilerlerken bizim muhalefet hala eski Türkiye özlemi içinde tahrik siyaseti yapıyor."

 

"Belli ki mesajı almadılar"

 

"Pensilvanya'nın gündeminden yörüngesinden çıkamayan bu muhalefete sizler 30 Mart'ta büyük bir ders verdiniz. Türkiye genelinde yüzde 45,5 ile, Artvin'de yüzde 46 ile siz bu muhalefete çok açık mesaj verdiniz" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

 

 

"Belli ki mesajı almadılar. Belli ki miletin ne demek istediğini tam okuyamadılar. Ama iki ay sonra 10 Ağustos'ta milletim yeniden sandığa gidecek. Şimdi kendi cumhurbaşkanını seçecek. Milletim 12 yılda 8 kere bunlara ders verdi. İnşallah 10 Ağustos'ta bir kez daha ders verecek. Ne diyorlar? Çatı. Çatı adayı arıyorlarmış. Allah aşkına temeli olmayanın çatısı olur mu? Şu Kaçkar'a bakın, bir bakın, temelsiz mi duruyor, havada mı duruyor? Şu Karçal Dağı'na bakın havada mı duruyor, temelsiz mi duruyor? Temeli olmasa, dayanağı olmasa öyle görkemli durabilir mi? Çoruh, kaynağı olmasa bir kaynaktan beslenmese böyle coşkun akabilir mi?

 

"Paraşütçü olur"

 

İşte bunlar havada duran çatı arıyorlar. Olsa olsa bunlardan ancak paraşütçü olur. Temeli, tabanı, kaynağı olmayan çatı kurmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin her yerine hitap edemiyor, her yerinde siyaset yapamıyorlar. Birisi diyor ki 'ben kumsalların partisiyim' öbürü diyor ki 'ben siyasal Türkçülerin' öbürü diyor ki 'ben siyasal Kürtçülerin' hadi gelin bir araya hayırlı olsun. Çatınızı da görelim. Bu ülkenin hamdolsun temeli de var çatısı da var. O da AK Parti. 81 vilayetin ittifak ettiği bir partisi var. Allah'ın izniyle cumhurbaşkanı adayımızı belirleyecek, açıklayacak, tüm Türkiye'yi kucaklayan adayımızla 10 Ağustos'a gireceğiz. Halkın seçtiği hükümet, halkın seçtiği cumhurbaşkanı inşallah Türkiye'yi daha yükseklere ulaştıracak, çok daha yeni rekorlarla buluşturacak.

 

Artvin, bize güvendi, inandı, 30 Mart'ta yeni Türkiye yönünde tercihini kullandı. 10 Ağustos'ta da Artvin'den böyle güzel bir sonuç bekliyoruz. Ben buna yürekten inanıyorum. Bizler de daha güçlü bir demokrasiyle daha güçlü bir ekonomiyle sağlam bir kardeşlik zemininde Artvin'e hizmeti sürdüreceğiz."

 

Yatırım yaptık

 

Erdoğan, eğitimden sağlığa, spordan altyapıya kadar pek çok alanda Artvin'e kazandırılan 159 milyon liralık 33 eser ve yatırımın açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi.

 

Muratlı, Borçka, Deriner barajlarının daha önce yapıldığını, Artvin ve Yusufeli barajlarının inşasının da devam ettiğini bildiren  Erdoğan, "Su hayattır, medeniyettir" ifadesini kullandı.

 

Artvin'in adeta suyun, enerjinin merkezi haline geldiğini, bu sularla şehrin adeta sıçrama yapacağını dile getiren Erdoğan, eğitim, çevre, şehircilik, sağlık ve spor alanlarında Artvin'e yaptıkları yatırımlar hakkında bilgi verdi.

 

"Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz iş " diyen Erdoğan, KÖYDES kapsamında tamamlanan yol ve içme suyu projesinin de hizmete alındığını belirtti.

 

Yusufeli Barajı'nın inşası sürüyor

 

Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük barajlarından biri olan Yusufeli Barajı'nın inşasının hızla devam ettiğini belirten Erdoğan, "Yusufeli'nde aynı zamanda bir de şehir kuruyoruz. Yusufeli halkı denize nazır evlerde oturacak. Bu barajın bağlantı yollarının inşası, 32 trilyonluk yatırımla tamamlandı. Onları da bugün hizmete alıyoruz" dedi.

 

Yapılan yatırım ve hizmetlerin Artvinlilere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, özel sektör tarafından ülkeye kazandırılan Arkun Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin de açılışını gerçekleştireceklerini bildirdi.

 

Erdoğan, bunun yatırımı yüklü, işletmesi halka ucuza gelen bir enerji santrali olduğu dile getirerek, "Eskiden 'su akar, Türk bakar' derlerdi. Biz geldik, 'su akar, Türk yapar' dedik. Çünkü bu sular boşu boşuna akıp nereye gidiyordu, Karadeniz'e. Olur mu, dedik. Allah birilerine petrol vermiş, bize de su vermiş. Bu suyun kadru kıymetini niye bilmiyoruz? 'Bunu değerlendirmemiz lazım' dedik. Şimdi bunu değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.

 

Hidroelektrik santrallerine yönelik eleştiriler

 

Zaman zaman özel sektörün yaptığı hidroelektrik santrallerine tepkiler geldiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Halbuki bu santraller yenilenebilir bir kaynak olarak dünyanın en çevreci ve temiz enerji üretim tesisleridir. Hidroelektrik santrallerden derelere verilen suyun oksijen oranı daha yüksektir, daha temizdir, daha durudur. İnşası boyunca ortaya çıkardığı katma değerler bölge halkının ekonomisine ciddi katkı sağlayan bu tesisler ülkemizin de enerji ihtiyacının karşılanmasında stratejik öneme haiz. Bizim petrol kuyularımız yok. Elektriksiz yaşayabilir miyiz? Geçmişte insanlar yaşamış, 'öyle devam edelim' diyorsanız ayrı mesele. Enerjisiz yaşayabilir miyiz? Fabrikalar, sanayi neyle çalışacak, neyle yaşayacağız. Buna ihtiyacımız var. Öyleyse bu enerjiyi üretmemiz lazım. Bunu ya termik santrallerden üreteceğiz ya hidroelektrik santrallerden üreteceğiz ya çevrim santrallerinden. Bu doğalgazdır, bu fulloildir vs. Ya bunlardan üreteceğiz ya güneş enerjisi, ki bu çok düşüktür oran itibarıyla, şimdi bir de RES'ler çıktı, rüzgar enerjisi santralleri. Bunlar da çok yüksek oranda değildir. Bunlardan en güçlü olanları eğer doğalgazınız varsa o güçlüdür ama maliyeti yüksek olduğu kadar halka da tüketiciye de maliyeti yüksektir."

 

Hidroelektrik santrallerinin, yatırımları itibarıyla pahalı olduğunu ancak vatandaşa ucuza yansıdığını vurgulayan Erdoğan, o yüzden çeşitlendirme yaptıklarını anlattı.

 

Halka ucuz enerji ulaştırma gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

 

"Hidroelektrik santrallerinden elde ettiğimiz enerjinin alternatifi dışardan ithal ettiğimiz doğalgaz veya petroldür. Şu ana kadar devreye aldığımız hidroelektrik santraller olmasaydı yılda 15 milyar dolar dışarıya ilave para ödemek zorunda kalacaktık. Bugün ülkemizde çok fazla hidroelektrik santral inşaatı var. Çünkü gelişmiş ülkelerin 30-40 yıl önce tamamladıkları bir süreci biz henüz yeni tamamlıyoruz. Bunca yatırıma rağmen hala bu alandaki potansiyelimizi tam olarak kullanabiliyor değiliz. 2015 sonu artık dünyada sınır aşan sularda bir risk dönemi başlayacak. Dolayısıyla sınır aşan sularda uluslararası engeller başlayacak. Onun için bizim bir an önce bu konuda adımımızı atmamız lazım. Dolayısıyla suyumuzu da değerlendirmemiz lazım."

 

Dik duracağız

 

Sadece ülkenin değil dünyanın en muhteşem tabiat güzelliklerine sahip Artvin'i turizm alanında da hak ettiği seviyeye taşımak için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, Atabarı turizm bölgesinde yaptıkları yatırımlarla, şehir genelinde inşa ettikleri spor tesisleriyle bu konuda önemli mesafe aldıklarına inandığını kaydetti. Erdoğan, "İnşallah bu alanda yapacağımız yatırımlarla Artvin'i ülkemizin en önemli turizm markalarından biri haline getireceğiz" ifadesini kullandı.

 

Erdoğan, vatandaşların "Dik dur eğilme, Artvin seninle" sloganları üzerine, "Zaten yolculuğumuzun başından beri ne diyoruz? Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Hiç ondan endişe etmeyin. Biz insanoğlu karşısında eğilenlerden olmadık, biz sadece Hakk'ın karşısında eğildik, Hakk'ın karşısında rükudayız" dedi.

 

"Her alanda ülkemizin çehresini değiştirdik"

 

Başbakan Erdoğan, şu değerledirmelerde bulundu:

 

"12 yıldır Allah'a hamdolsun, açılıştan açılışa koşuyoruz. Büyük projeler istisna olmak üzere temel atma törenlerine katılmıyorum. Temel atma törenlerine katılacak fırsat bulamıyor ancak bunlar tamamlandığında toplu açılışlarına iştirak ediyoruz. 81 vilayetin 81'ine, bütün ilçelerimize, köylerimize, hatta yayla ve mezralarımıza kadar eser ve hizmet götürdük. 12 yılda her alanda ülkemizin çehresini değiştirdik, görünümünü değiştirdik, hamdolsun talihini değiştirdik, nereye giderseniz bizim eserlerimizi görürsünüz.

 

Artvin'de aldığımız oy oranlarına bakmadan, 12 yılda 11 katrilyon lira yatırım yapmışız. Biz burada siyaseten ne kadar oy aldık, bunların hiç birisi bizim için önemli değil. Önemli olan burası bizim vatan topraklarımızdır, burada benim vatandaşım vardır, dolayısıyla bunlara biz hizmeti en güzel şekilde ulaştıracağız. Erzurum'a gidin yatırımlarımızı göreceksiniz, Karadeniz sahil şeridine gidin, her yerde yatırımlarımızı göreceksiniz."

 

"Laf üretmedik, gerilim üretmedik, Türkiye'nin enerjisi, kaynaklarını heba etmedik, heba edilmesine müsaade etmedik. 12 yıl boyunca muhalefet kriz üretmenin, kaos üretmenin mücadelesini verdi. Biz iş üretmenin, eser üretmenin, hizmet üretmenin mücadelesini verdik" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Şunu çok açık, net ifade ediyorum. Bizim, yani Türkiye'nin dünyanın hiç bir ülkesinden hamdolsun eksiğimiz yok. Hatta bizim bir çok ülkeden, çoğundan fazlamız var. Biz genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz ve bununla da avantajlıyız. Bulunduğumuz coğrafi konumda avantajlıyız. Medeniyet birikimiyle avantajlıyız. En önemlisi de çok renkli bir sosyal yapıyla avantajlıyız. Bu avantajlar bugüne kadar hep bir dezavantaj gibi görüldü. Gençler bir zenginlik değil, bir tehdit olarak algılandı. Tarih bir birikim olarak değil, bir yük olarak görüldü. Medeniyetimiz bir hazine olarak değil, utanılacak bir geçmiş gibi görüldü. Renkli sosyal yapımız büyük bir değer olarak, zenginlik olarak değil, ayrıştırıcı bir eser olarak görüldü. İşte biz dezavantaj gibi görülen tüm bu unsurları avantaj haline getirdik. Olması gereken yere taşıdık ve taşımaya da devam ediyoruz. 12 yıldır bu avantajlar sayesinde Türkiye'yi büyütüyoruz, yüceltiyoruz, Türkiye'nin itibarına itibar katıyoruz."

 

Notlar

 

Tören alanında, "Cankurtaran Tünelini Yaparak 50 Yıllık Hayalimizi Gerçekleştiren Sayın Başbakanımıza Teşekkür Ederiz", "Biz Lafa Değil İcraata Bakarız Asla Yalnız Yürümeyeceksin Büyük Usta, Artvin Hep Seninle" şeklinde pankartlar açıldı.

 

Erdoğan'ın konuşmasının ardından toplu açılış törenine geçildi. Yapımı tamamlanan Arkun Barajı ve Hidroelektirik Santrali'nin açılışının yapılacağı alana canlı bağlantı kurulan törende, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yanında bulunduğu baraj ve santral hakkında bilgi verdi.

 

Açılışı gerçekleştirilen santral ve barajın 1 milyar liraya mal olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, yatırımları sebebiyle Sabancı Grubu'na teşekkür etti. Barajın hem Artvin'i hem Erzurum'u kucakladığına işaret eden Erdoğan,  "İşte birliğimizin nişanesi bu, kardeşliğimizin nişanesi bu" dedi.

 

Başbakan Erdoğan açılışın ardından, ""Cepten para çıkmıyor, ama devlete para geliyor. İş bilenin kılıç kuşananın, cepteki parayı kullanmak kolay" ifadesini kullandı.

 

Erdoğan daha sonra eşi Emine Erdoğan ve beraberindekilerle yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler