Seçimlere iki ay kala Başbakanın kamuoyuna açıkladığı dosyalar ile Sarıgül CHP?nin elinde patladı.

Evet, CHP?nin AKP?nin Adayı mevcut belediye başkanı Kadir Topbaş?a karşı İstanbul?da popüler olan Şişli belediye başkanı Mustafa Sarıgül?ü İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak göstermesi daha işin başından doğru değildi. Neden mi?

Rahmetli dedemin bir sözü vardı;

Boşadığın kadını, çıkardığın işçiyi geri almayacaksın derdi. Nurlar içinde yatsın.

İşçiden memnunsan neden işten çıkardın? Peki, memnun değildin, öyle ise memnun olmadığın işçiyi neden geri alıyorsun? Aynı şey eş içinde geçerli.

Mustafa Sarıgül, 2005 yılında Kongrede Deniz Baykal?a karşı genel başkalığa aday oldu ve olaylı geçen kongrede Baykal?a karşı kaybetti. Hakkında bulunan rivayete göre 74 adet yolsuzluk dosyası da göz önüne alınarak Merkez disiplin kurulu kararınca partiden ihraç edildi.

DSP?ye geçen ve 2009 seçimlerinde DSP?denŞişli belediye başkanı seçilen Sarıgül. Oradan da 2013?de kurucusu olduğu TDH?ne geçmişti. 2014 mahalli idareler seçimi startı verilmesi ile aylarca kulislerde medyada ve partililer arasında CHP?ye geçmesi ve buradan İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığına aday olması/gösterilmesi konuşuldu, tartışıldı ve nihayetinde resmen adaylığı ilan edildi.

17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile yolsuzluk üzerinden iktidar ve AKP yönetimine yüklenen CHP lideri Kılıçtaroğlu, Genel başkanlığa gelmeden önce ve geldikten sonra da elindeki yolsuzluk dosyaları,yolsuzluğa karşı açtığı mücadeleler ile adından söz ettiren bir siyasetçiydi.

Geçtiğimiz hafta ortalarında başbakan Erdoğan, Kılıçtaroğlu?na, Mustafa Sarıgül?den için.? Kurultayda o ismi yolsuzluk için ihraç ettiniz, şimdi aday sunuyorsunuz, başka aday mı? Pazar gününe kadar açıkladın açıkladın yoksa ben sizin kendi hazırladığınız CHP'nin özet dosyasını ben açıklayacağım? diye Kılıçtaroğlu?nu uyardı/şantaj yaptı.

Cevaben Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın kendisinden CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül'ün "yolsuzluk dosyası"nı açıklamasını istemesini, "Bir Başbakan şantaj yapmaz. Şantaj yapıyorsa ona 'Başbakan' denmez. Elinde yolsuzluk dosyaları var da 11 yıl niye tuttun? Demek ki ortağısın"sözleriyle cevap vermekle yetindi. Başbakan dediğini yaptı ve Pazar günü elindeki bilgiyi televizyonlardan tüm kamuoyuna açıkladı.

CHP İstanbul?da sırf tanınmış, popüler, medyatik, vb. nedenlerden daha fazla oy alacağını ve kazanacağı hesabı ile Sarıgül?ü aday gösterirken belikli hakkındaki dosyaları ve rakiplerinin bunu koz olarak kullanacağını hesaba katmamış. Oysa Sarıgül yerine saygın bir akademisyeni aday gösterse Sarıgül?den daha az olacak kazanma şansı daha az olacak değildi. CHP?lilerin zaten CHP?den başkasına oy vermediği bilinen bir gerçek, CHP?nin oyu garanti, bir de saygınlık ve kariyeri olan birisi aday gösterilirse parti dışından karasızların vs oylarını almaması içten bile değildi. Bu bağlamda dosyacı Kılıçtaroğlu kendi adayının dosyaları ile vurmuş olmazdı.

Maalesef kim yaparsa yapsın hiç ahlaki bulmadığım bir şey seçim dönemlerinde siyasetçiler program ve projelerini anlatmaktansa rakiplerinin açıklarını ortaya koyma, onları karalama ve küçük düşürmeye çalışarak rakiplerini ekarte etmeyi ve seçimi kendi lehlerine çevirmeyi tercih etmeleri. Aynen Hollywood filmlerinde olduğu gibi.

İşte bu yüzden gösterilecek adayın şeceresinin sağlam olması gerekiyor. Yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet ve diğer suçlardan hakkında dosya, dava ve şaibe olan kişilerin aday gösterilmesi ne kadar abes ise, bunları önceden bilip de açıklamamak, seçim zamanı ifşa etmek de bir o kadar abes ve gayri ahlaki bir davranış tarzıdır.

Bu arada hatırlatmakta fayda görüyorum .30 Mart mahalli idareler seçimleri için YSK?na son aday bildirme ve itiraz etme günü 18 Şubat 2014 saat 17:00 ?dir

İbrahim Halil SİPAHİ

AraştırmacıYazar

28.01.2014/adanapost.com