Son zamanlarda paylaştığı twitler ile adından sıkça söz ettiren sosyal medya twitter’in fenomeni “Fuat Avni” kimdir? Ya da kimlerdir.

Bu konuda birçok fikir öne sürülüyor, senaryo üretiliyor.

Devletin tüm operasyonlarını birkaç saat önceden bildiren twitler paylaşarak devlet sırrına bu kadar yakından vakıf olan kişinin kimliği ister istemez herkesin merak konusu.

Geleceği okuyan bir kahin mi?, falcı mı? Devletin içerisine sızmış sıkı gizlenmiş olan bir kişi/kişiler mi? Ya da devletin içerisinde her konuya vakıf bir mevkide bulunan bir kişinin bilgi paylaşımcısı mı? Telekulak mı? Bunların hepsi bir varsayım. Kâhin ve falcı dışında herolasılığın olması ihtimali muhtemeldir.

Bu güne kadar kim veya kimler olduğu hakkında bir bilgiye ulaşılamaması, bu kadar teknik takip ve izleme metotlarının geliştiği bir çağda tespit edilememesi ise düşündürücü.  

Şayet bu bilgileri özellikle bilinçli bir şekilde sızdırma var buda “Fuat Avni” adı ile yapılıyorsa zayıfta olsa bana göre bir ihtimal. Böyle bir şey yoksa o zaman en kuvvetli ihtimal bu kararların alındığı mekânlarda, bu kararları alan kişilerin üzerinde veya makam odalarında, taşıdıkları saat, cep telefonu, vs. aksesuarlara fark edilemeyecek şekilde gizlenmiş böcek tarama sistemine yakalanmayan dinleme cihazları olma ihtimali yüksektir. “Fuat Avni”, bazı toplantılarla ilgili bilgileri cümle cümle yazıyor. Bunlar ancak dinlemeyle elde edilebilecek bilgiler.

"Fuat Avni” için en öne çıkan görüş bir konsorsiyum olması yönünde. Bu konsorsiyum Cemaat'in bürokrasideki renk vermeyen yapılanması ve Cemaat'in dinlemelere devam ettiğinin de bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Şahsen bende  “Fuat Avni”’nin bir kişi olmadığını yabancı istihbarat servisi destekli bir oluşum olduğu düşüncesindeyim. Bilgi aktarımı sadece bir yerden yapılmıyor. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlıklar, TSK, MİT, Emniyet, yargı vs. binaları, çalışma ofisleri ve konutları gibi hemen her yerde yapılan konuşmalar ve alınan kararlar Devletin içerisine uzun zaman önce sızmış, iktidara rengini belli etmemiş hatta iktidarın yüksek güvenini kazanmış istihbaratçı, asker, emniyet mensubu ve bürokratlardan kişiler cemaat bağlantısı olma ihtimali yüksek bir oluşum, örgüt, konsorsiyum adına ne derseniz.

Devletteki cemaat yapılanması ile ilgili her yazımda bahsettiğim üzere AKP iktidarının 2003 yılından buyana devletteki personel yapılanmasındaki hataları şimdi kendi başına çorap örmektedir. Özellikle MİT ve emniyet içerisinde personel atamaları ve tasfiyesi gibi yanlış personel politikası ve devletin özel istihbarat birimlerinin kapatılması, yargıya müdahaledeki hatalar devletin sinir uçlarına ve kılcal damarlarına kadar sızılmasının önünü açmıştır.

AKP iktidarı bizden olsun, bizim adamımız olsun düşüncesi ile hareket ederek devlet yönetiminde de tam bir tecrübeye sahip olmadıklarından. Devlet içerisine daha önceden yerleşmiş cemaat kadrolarına güvenerek onlara geniş yetiler tanımaları. Devlet terbiyesi ve devlet geleneği içerisinden gelmeyen bürokratlar ile bürokrasi kadrosunu oluşturmalarının ceremesini çekmekteler.

Bir zamanlar dünyanın en iyi istihbarat birimi olarak gösterilen Türk İstihbarat birimleri. Bugün devletin icraat ve kararlarını deşifre eden kendisi “Fuat Avni” diye tanıtan kişi veya kişileri halen ortaya çıkaramamış olması başta MİT olmak üzere ilgili kurum ve yöneticilerinin tecrübesizlik, zafiyet ve yetersizliklerini açıkça ortaya koymaktadır.  

Bu arada devlet ve millette zarar görüyor, o da ayrı bir husus.

Ancak aslolan millettir, devlettir.

Partiler ve siyasetçiler tecrübesizlikleri ve hatalarını telafi eder ya da hatalarının bedelini siyaset sahnesinden silinerek öderler.

Ancak devletin gördüğü zararın telafisi zordur.

İbrahim Halil SİPAHİ

11.02.2015/Adanapost.com