Cumhuriyet tarihinin en büyük ironisi...
Mustafa Yürekli, Menderes, Zorlu ve Polatkan?ın ölüm yaftalarında idam gerekçesi olarak belirtilen anayasayı ihlal suçunun asıl darbeciler tarafından işlendiğine dikkat çekerek tarihin bu ironisinin anlamını sorguluyor..
Başbakan Adnan Menderes?in ölüm yaftası elimde. 44 yıllık bir kartonu tutuyorum, daha doğrusu zamanın tabakalarına dokunma bu. Otuz beşe elli bir karton. Askerliği yazıcı olarak yapanlar, bilir, şablon kullanarak rapidoyla kartona yazı yazmayı.. Bu tarihi vesikayı düzenlerken.. Kim bilir kaç erin, elleri titreye titreye.. Nasıl bir heyecanla yazdılar bu ölüm yaftalarını? Yazılar, görülmeye değer..
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ihlalden maznun, Ethem?den olma Tevhide?den doğma (ilginçtir, ana ve baba adlarına yerler biraz geniş ayrılmış, daha doğrusu sonradan yazılması planlanmış.. isimler de küçük düşünce, büyük boşluklar oluşmuş..) 1899 doğumlu Adnan Menderes?nin (burada, apstorftan sonraki ?nin? ekinin ilk n harfi yanlışlıkla yazıldığı için dolma kalemle üstü çizilmiş) Yüksek Adalet Divanı?ndaki muhakemesi (?Divanı?ndaki? kelimesinin sonundaki ?ki? zarf eki yazılmamış, dolayısıyla sonradan sıkışık bir şekilde elle yazılmak zorunda kalınmış) sonunda verilen 15 Eylül 1961 tarih, E.1960/1 sayılı kararla, TCK 146/1 maddesine göre ölüm cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir..
Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol?un imzası var, yaftanın altında.. 8 üye de tek tek imza atmışlar..
Fatin Rüştü Zorlu?nun ölüm fermanında da, Hasan Polotkan?ın ölüm fermanında da yazım hataları var.. Yaftanın altında, yine Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol?un ve sekiz üyenin imzaları var.. Üç yaftada farklı olan, idam edileceklerin ismi, anne ve baba isimleri.. Metnin kalan bölümleri aynı.
Bu yaftalarda, bilmem dikkatinizi çekti mi, Cumhuriyet tarihinin en büyük ironisi var: ?Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ihlalden maznun? deniliyor, suç olarak.
27 Mayıs darbesini yapanlar, seçimle kurulmuş Meclis?i fesh ederek, anayasayı ihmal etmiyorlar mı?
Cumhurbaşkanı ve Başbakanı tutuklayıp yargılayanlar, idama mahkum edenler, hatta Başbakanı ve iki bakanı idam edenler, anayasa içinde meşru bir iş mi yapmış oluyorlar?
Kısaca tarihin ironisi şu: Cunta oluşturup darbe yapanlar, kısaca anayasayı ihlal suçu işleyenler, yasal yoldan oluşmuş iktidarı ?Anayasa?yı ihlal suçu?yla suçlayıp idam ediyorlar (!)
Anayasayı ihlal suçu.. Hangi anayasa? Bu da tarihin ironisi: 1924 Anayasası..
1924 Anayasası?yla Atatürk 15 yıl, İsmet İnönü 12 yıl tek adam olarak ülkeyi yönetti.. Bu anayasayla CHP diktatörlüğü kuruldu ve devrimler yapıldı: saltanata son verildi, 600 yıllık Osmanlı hanedanı ülkeden kovuldu. Hilafete son verildi. İslam dünyasının liderliği tarih sahnesinden kaldırıldı. Bin yıldır devletimizin esasını oluşturan İslam hukuku yürürlükten kaldırıldı. Tekke ve zaviyeler kapatıldı.. Medreseler (geleneksel yüksek öğretim kurumlarımız) kapatıldı.. Harf devrimi yapıldı, ertesi gün koca bir toplum okuma yazma bilmez, ümmi bir şekilde uyandı.. Bunca değişikliğin yapılmasını sağlayan bir anayasayı ihlal suçunun, sayılanların binde birini bile yapmamış bir iktidarın suçu olarak yaftalarda yazılı oluşu, gerçekten milletimizle alaydı sanki..
Her darbe, milleti ahmak yerine koymaktır.. Cuntacılar, halkı korkuttuklarını düşünüyor olmalılar. Babalarının çiftliğiymiş gibi devletin kasasını yağmalayanlar fakir halka kibirli ve riyayla bakmazlar mı bir de?
Her darbede, siyaset mühendisliği yapıldığı kadar, toplum mühendisliği de yapılır. Servetin kimlerde toplanacağı, devlet ihalelerinin kimlere verileceği? Kredilerin kimlere verileceği? Hangi devlet kademesine kimlerin geçeceği? Üniversitelerde kimleri kadrolara alınıp yükseltileceği? Bilgi gücü, ekonomik güç, siyasal güç ve bürokratik güç, belli ellere verilirken, belli insanlar da hızla ve cezalandırılarak uzaklaştırılır..
Bugünün generalleri, 28 Şubat?ta yol verilenler değil mi? Ne oldu ordudan uzaklaştırılan binlerce subay? 28 Şubat?ı yapan paşaların önleri de 12 Eylül darbesinde açılmıştı.. 12 Eylül?ü gerçekleştiren paşaların önleri de 12 Mart?ta açılıyor.. 12 Mart?ı yapan paşaların da yolları 27 Mayıs?ta açılmış..
Her cunta, bir sonraki darbenin kadrosunu kuruyor.. Sürekli cunta üreten bir ordu haline gelmiş TSK?miz.
27 Mayıs cuntası, 1924 Anayasa?sını paspas yapmış ve yerine 1961 Anayasasını hazırlayıp koymuş.. Başında Kenan Evren?in bulunduğu 12 Eylül cuntası da 1961 Anayasası?nı paspas yapmış, üzerinde tepinmiş adeta ve yerine 1982 Anayasası?nı yapıp koymuş..
Cuntacılar, anayasa çiğneye çiğneye ve alay edercesine anayasa yapa yapa, yarım yüzyıldır milletimizin ensesinde boza pişirmektedir..
Allahu Teala milletimizi bu zilletten kurtarsın.. Vatanımızda yeniden ?İlay-ı Kelimetullah?ı nasip buyursun..
Mustafa Yürekli - Haber 7
mustafayurekli@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.