Demokrat Parti özel sektörle yatırımlarda 'altın yıllara' imza attı

Demokrat Parti özel sektörle yatırımlarda 'altın yıllara' imza attı

Tek parti döneminin ardından iktidara gelen Demokrat Parti'nin 1950-1960 dönemini kapsayan yönetiminde ekonomide önemli kalkınma hamleleri gerçekleştirildi.

Ankara

Türkiye, Demokrat Parti'nin (DP) 1950 yılında iktidara gelmesiyle siyasi ve sosyal anlamda önemli bir dönüşüm geçirirken, yürütülen mali politikalar sayesinde ekonomide de önemli kalkınma hamlelerine imza atıldı.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle yaşanan gelişmeler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de siyasi ve ekonomik değişikliklere yol açtı.

Savaş yıllarındaki ağır vergilerden olumsuz etkilenen kırsal alandaki küçük ve orta ölçekteki tarımsal üreticilerle “arasını düzeltmeye çalışan” hükümet, kendisine 50 dönümün üzerindeki toprakları yeniden dağıtma yetkisi veren Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nu TBMM'den geçirdi. Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) ayrılarak DP'yi kuracak grup da bu aşamada şekillendi. DP, düzenlemeyi eleştiren ve verdikleri önerge reddedilen Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan tarafından 7 Ocak 1946'da kuruldu.

Siyasi açıdan muhafazakar, ekonomi politikaları açısından ise liberal bir çizgiyi benimseyen, özel sektör yatırımlarını da teşvik etmeyi ön planda tutan DP, 4 yıllık muhalefet dönemi sonrasında 14 Mayıs 1950'deki genel seçimle iktidara geldi. DP, yüzde 55,2 oy alarak önemli bir başarı sağlarken, başarısını 1954 ve 1957 genel seçimlerinde de tekrarladı.

Kara yolu yatırımlarında büyük atılım

Adnan Menderes'in başbakanlığındaki DP hükümetleri döneminde birçok altyapı, ulaştırma, enerji ve reel sektör yatırımı hayata geçirildi.

Bu dönemde yıllık ortalama yüzde 7,8 büyüyen Türkiye, birçok fabrika, sulama barajı, termik santral, liman, havalimanı yatırımına kavuşurken, hala varlığını sürdüren çok sayıda kamu iktisadi kuruluşu da faaliyete başladı.

En önemli atılımlardan bazıları ulaştırma alanında gerçekleştirildi. ABD'nin Marshall Planı ve gelişmeye başlayan otomotiv sanayisinin desteği alınarak kara yolu taşımacılığına büyük önem verildi. Bunun sonucunda 1950-1960 döneminde 14 bin kilometrelik kara yolu yapıldı.
Bu dönemde demir yolları devlet sektörün idaresindeyken, kara yolları üzerindeki ulaşımda ise öncü özel sektör ve yerel girişimcilere ait oldu.

Limanlar, barajlar, fabrikalar...

DP dönemi, kara yolu dışındaki ulaştırma, altyapı ve reel sektör yatırımları açısından da “altın yıllar” olarak tarihe geçti.

Bu dönemde 1 liman, 5 havalimanı, 8 sulama barajı, 5 termik santral, 18 HES'li baraj, 8 bin kilometre enerji nakil hattı, 3 petrol rafinerisi, 13 şeker fabrikası, 19 çimento fabrikası, 82 hububat silosu, 88 büyük ölçekli fabrika, 4 bin 576 kilometre asfalt yol, 30 bin kilometre köy yolu yapıldı. 27 Nisan 1960'da Mersin Limanı, Seyhan, Elmalılı, Sarıyar, Demirköprü ve Hirfanlı baraj ve hidroelektrik santralleri ile Tunçbilek Elektrik Santrali de bu dönemde faaliyete başladı.

Bütün bunların yanı sıra birçok ilde şeker ve çimento fabrikaları, İzmit'te 3 kağıt fabrikası, Ereğli Bez Fabrikası, İstanbul Tuzla Jeep Montaj Fabrikası söz konusu yatırımlar arasında yer aldı.
Ayrıca 1957 seçimlerinden sonra İstanbul'da imar çalışmalarına ağırlık verilirken, Barbaros Bulvarı, Büyükdere, Vatan ve Millet caddeleri ile Edirne Asfaltı (şimdiki E-5 otoyolu) bu dönemde açıldı.

DP döneminde özellikle sanayi kesiminin ihtiyacı olan elektrik üretiminde büyük artış gözlendi. Bu kapsamda 1950 yılına kadar tüm elektrik santrallerinin yıllık enerji üretimi 737 milyon kilovatsaat iken 1960 yılı itibariyle üretim 3 milyon 610 bin kilovatsaate ulaştı.

Özel sektör yatırımları şahlandı

DP'nin kendisinden önceki döneme göre ayrılan yanlarından biri de özel sektöre verdiği önem olurken, Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu (1953) ile Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu (1954) kabul edildi.

Özel sektörün teşvik edilmesiyle bu kesimin yaptığı yatırımların tutarı 1949-1957 döneminde 484 milyon liradan 3,6 milyar liraya, devlet yatırımları da 476 milyon liradan 2 milyar liraya yükseldi.

Aynı dönemde iş yeri sayısı 22 bin 916'dan 72 bin 805'e, işçi sayısı 223 bin 429'dan 582 bin 52'ye, özel sektör üretimi 2,6 milyar liradan 18,5 milyar liraya, kamu kesimi üretimi de 1,1 milyar liradan 3,4 milyar liraya ulaştı.

Tarıma dayalı büyümenin ön plana çıktığı bu dönemde traktör, traktör pulluğu ve diğer alet ve makinelerin sayısı ve ekilebilir alanların oranında da ciddi düzeyde artış görüldü.
Ayrıca dış ticaret, dalgalı bir seyir izlemesine karşın genel olarak artış gösterdi. İhracat, 1950-1960 döneminde 263,4 milyon dolardan 320,7 milyon dolara, ithalat da 285,7 milyon dolardan 468,2 milyon dolara ulaştı.

Birçok kamu ve özel sektör kuruluşu faaliyete başladı

DP döneminde birçok yeni kamu iktisadi teşebbüsü kurulurken, daha önce faaliyete geçen bazı kuruluşlar da KİT kapsamına alındı. Ayrıca 100'ün üzerinde sanayi kuruluşu bu dönemde hizmete girdi.

Bugünkü adı Et ve Süt Kurumu olan Et ve Balık Kurumu (1952), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) (1954), Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü (1954), Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları (SEKA) (1955), Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) (1957), Devlet Malzeme Ofisi (DMO) (1954), Denizcilik Bankası (1951), Türkiye Demir-Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü (1955), Toprak İskan İşleri Genel Müdürlüğü (1950), Ereğli Demir Çelik Fabrikası (1960) kurulurken, PTT ve TCDD de 1953'te KİT kapsamına dahil edildi.

Bu dönemde ihtiyaca cevap verecek düzeyde gübre üretiminin olmaması ve ithal edilmesi nedeniyle 6 Kasım 1952'de Gübre Fabrikaları Türk Anonim Şirketi (GÜBRETAŞ) kurulması kararı alınırken, şirket resmi olarak 1953'te faaliyete geçti.

Türkiye Emlak Kredi Bankası tarafından 1957 yılında temeli atılan Türkiye'de uygulanmış ilk uydu kent projelerinden İstanbul-Bakırköy'deki Ataköy projesi Adnan Menderes dönemindeki önemli icraatlar arasındaki yerini aldı.

1930'ların sonlarında başlatılan ancak İkinci Dünya Savaşı nedeniyle aksayan Banknot Matbaasının kurulması süreci 1951 yılında yeniden hayata geçirildi. Ankara'da 1958 yılında Banknot Matbaası kurularak, ilk banknotların Birleşik Krallık'ta basılmaya başlanmasından 120 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti banknotlarının yurt içinde basılması sağlandı.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler