İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Dünya İnsan Hakları Günü

İnsanlığın ilk yaratılış tarihi hususunda bilim adamları ve islam alimleri arasında tam bir mütabakata varılmaması ile birlikte 10 bin ila 15 bin yıl arasında olabileceği görüşü ağır basmaktadır.

İlk insanın Adem (AS) ?ın yaratılışı ve ardından Hz.Havva ve onların neslinden meydana gelenlerin nasıl yaratıldığı yüce kitabımız Kur-anı Kerimde bir çok ayetle açıkça anlatılmaktadır.

Allah CC yüce kitabımız Kur-anıKerimde insan oğlu için, ?Yaratmış olduklarımızdan çoğuna onlarıüstün kıldık.? buyuruluyor. (İsrâ: 70) Bize göre insan, varlık âleminde?ister yerde olsun, ister gökte? bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın özü olan Hz. Muhammed (s.a.a)?in insanlardan olması.

İnsanı diğer varlıklardan ayırran özellikler; Akıl, irade, sorumluluk, özgürlük, inanma,öğrenme yetisidir.

Demek oluyor ki, insanı bir çok farklı özellik ve donanıma sahip olarak yaratan Allah CC. Dünyada özgürce yaşama her şeyin en iyisi sahip olabilme hakkınıda insana vermiştir. İnsanlararasında da bir birlerine karşı her hangi bir farklılık ve üstünlük yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.

?Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O?na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.? (Hucurat:13)

Öyle ise; Allah?ın insanlara verdiği tüm bu hakları insanlar kendi aralarında neden kısıtlamaya ve bir birlerine üstünlük sağlamaya çalışırlar. Bu düpedüz Allah?ın adaletine isyan ve bir şilktir.

Maalesef insanlığın yaratılışından bu yana insanların ve toplulukların yaratılış gayesini anlamamak ve o gayeye tabi olmamaları nedeni ile bir birlerine üstünlük kurmaya çalıştıklarını gözlemekteyiz.

İnsanın en önemli hakkı; hangi ırk, hangi millet, hangi renk, hangi din ve inançtan olursa olsun yaşama hakkıdır. Bundan sonra sırası ile ibate ve iaşe hakkı gelir. Habil?in Kabil?i öldümesi ile başlayan birbirine üstünlük kurma dürtüsü günümze kadar gelmiş ve devam etmektedir.

Bugün uzay çağı diye adlandırdığımız 21. Yüzyılda hala, sırf ırklarından, renklerinden, dillerinden ve din-inançlarından dolayı zulum gören ve hayatlarını kaybeden insanlar, topluluklar var. Kendini dünyanın hakimi jandarması gören bir takım emperyalist ve siyonist güçler özellikle ortadoğu ve islam dünyasında işgal ve cinayetlerine devam ediyorlar.

Habil?in Kabil?i öldürmesi olayından günümüze kadar olan tarihi incelediğimizde, insanlık tarihinin aslında bir hak?lar mücadelesi tarihi olduğunu söylemek mümkündür. Bu mücadele, başkalarının haklarına tasallut edenler ile kendisine ait olan hakları saldırgan güçlere karşı savunanların mücadelesi şeklinde tezahür etmiştir.

Atmış yıldan fazla bir süredir Filistin?de, Irak?da, Afganistan?da, Mısır?da, Mynmar?da, Suriye?de, Doğu Türkistan?da, Çeçenistan?da, Karabağ?da hergün kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden insanlar acımasızca katlediliyorlar.Angola?da Müslümanların Camileri yıkılıyor. Bütün bu vahşet sürerken BM Genel Kurulunda 10 Aralık 1948 yılında kabul edilerek imza altına alınan ?İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi? nin kabulü ve ?Dünya İnsan hakları Günü??nün 65. Yılı kutlanacak. Hani İnsan hakları nerede?

Sitemimiz asla ve asla İnsan Hakları Evrensel beyannamesini eleştirmek ve küçümsemek adına değildir. Hz. Peygamberin dünya tarihinde ilk yazılısözleşmesi olan 622 tarihli ?Medine Sözleşmesi?nden sonra insanlık adına yapılan en geniş kapsamlı bu sözleşme insanlık adına büyük önem taşımaktadır. Ancak bu sözleşmeye o gün imza ataların bu gün dünyanın dört bir yanında işgal ve zulümlerini devam ettirmelerinedir sitemimiz.

10 Aralık günü hemen hemen bütün dünya liderleri bu beyanname ve günün anlam ve önemi hakkında konuşmalar ve nutuklar atarken, kendilerine bağlı silahlı güçleri katliamlarına devam ediyor olacak.

Bugün özgürlük adına, inançlarını ve namuslarını korumak adına zulüm altında Peygamberimizin ?Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır?hadisini şiar edinmiş, Dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun, haksızlıklara direnerek zulme karşı mücadele veren ve mazlumun hakkını savunan herkesi kutluyorum. ?Zaferin mutlaka hak?ın ve Hak?a inananların olacaktır.?


İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

09.12.2013/adanapost.com

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.