Dövizde "kontrollü kur sitemi"nden "serbest kur sistemi"ne geçtiği zaman (1983) Turgut Özal konuyu "Ekonomide yeni sistem" olarak sunmuştu. Derhal döviz büroları faaliyete geçti. Tahtakale döviz piyasası yer altından yer üstüne çıktı. Büyük bir rahatlık sağlanmıştı.

"Serbest kur sistemi" baki kalarak, sadece "banka faizlerinde kur farkının devlet tarafından ödenmesi" de yeni bir ekonomik sistemdir. İlk etkisi Türk parasının döviz karşısında, Kasım'ın son on gününe göre yüzde yirmi beş devalüasyona uğrayarak yani eriyerek yeni bir fiyatta tutunması sonucunu doğurdu.. (Kasımın yirmisinde bir dolar dokuz liranın altında idi, yirmi günde onsekin lirayı geçti ve bir gecede on üç liranın altına indi. Tabii ki bunun kaybedenleri de oldu ama İnşaallah istikrara sebep olur. İstikrar sağlanamaz ise Devlet, ödemeleri sağlamada büyük problemlerle karşılaşabilir. Her üç- beş senede bir kriz olacaksa problem büyük olur.

Yeni Ekonomik Sistem'in başındayız. Derhal bu sistemin oturması için bilimsel ve idari kurumların oluşması şarttır. Mademki yeni bir sistem diyoruz, yeni sistemin yabancı para (özellikle Euro ve Dolar) uydusu haline getirilmeden, uygulanması gerekir.

Arap ülkelerinin bir kısmının paraları uydu paradır. Suudi Arabistan'a ilk gittiğimde ,1980'de, "bir dolar, 3.70 riyal" idi. Son gittiğim de de (2018) aynı idi. Bir dolar, kırk sene 3.70 riyale sürdü.. TL böyle bir uydu para olmayacaktır, olmamalıdır. Bunun doğuracağı tehlikeler büyük olabilir.

Bu yeni sistem toplumu acaba faizci haline getirir mi? Tabiiki bu tehlike vardır. Bu sistem faizsiz bankalara, finans kurumlarına nasıl yansıyacak. destek onlara da verilmezse onlar kısa zamanda sahneden çekilebilirler. Öyle olunca da yastık altı para saklama sistemi yeniden hortlayabilir. Dini sebeplerle faizden sakınanlar özel kasalarda paralarını koruma yolunu tercih ederler. Enflasyonun dizginlenmesi de şarttır. Enflasyon dizginlenmezse, para devalüe edilirse, yatırım paraları tamamen eriyebilir.

Yeni Ekonomik Sistem milletimize, devletimize hayırlı olsun