Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

'Evet!' dediler. Susan ve 'Hayır!' diyen de vardı

'Evet!' dediler. Susan ve 'Hayır!' diyen de vardı



İnsan, Allah?la ?Kalu Bela?da başlattığı iletişimi dünyada da sürdürmeye davet edilmektedir.
Allahu Teala, insanların ruhlarını yarattıktan sonra hepsini Arafat'ta toplayıp ahit almıştır.
Onlarla doğrudan konuşup "Ben sizin rabbiniz değil miyim?" diye sordu. Allah?ın sesini duyan ruhlar sarhoş oldular. Büyük bir zevk ve heyecan duyan kimi ruhlar, "Evet! Sen bizim rabbimizsin. Senden başka ilah olmadığına şahitlik ederiz. " dediler. Allahu Teala, insanla konuştu. Bir soru sordu ona. Olumlu cevap verenler oldu. Susanlar ve olumsuz cevap verenler de oldu.


İnsanların ruhlar aleminde Allah'ı rab olarak bilmeleri, akıl ve iradeleriyle şahadet ve itiraf etmeleri anlamındadır. Dünya hayatında da, akıllarıyla dinini öğrenmeye, kalp ile tasdik, dil ile ikrar ederek iman etmeye, iradeleriyle emir ve yasaklarına uyarak kulluk etmeye söz vermeleri anlamına gelmektedir bu.
Sonra Allahu Teala; "Hesap gününde ?Bizim bilgimiz yoktu.? diyerek mazeret ileri sürmeyesiniz diye yerleri, gökleri ve babanız Adem'i bu konuda şahitlik etmeğe çağırıyorum. Benden başka ibadete layık birinin bulunmadığını ve benden başka boyun eğilecek otorite olmadığını iyice belleyin. Bana herhangi bir şeyi ortak koşmayın. Verdiğiniz bu sözü, size hatırlatacak peygamber ve kitap göndereceğim.? buyurdu. (İbn Kesîr, Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri, Terc. Bekir Karlığa-Bedrettin Çetiner, İstanbul 1985, VII, 3133)


Bu olay, Kur?an-ı Kerim?de "Rabbin, ademoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış ve onları kendilerine şahit tutarak, ?Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' diye sormuştu.. Onlar da ?Evet, buna şahidiz,' dediler. Kıyamet günü, ?Biz bundan habersizdik.' demeyesiniz." (el-A'râf, 7/172) ayetiyle anlatılmıştır.


Ebu Hureyre (r.a) de bu konuda "İlim erbabı, ruhların bedenlerden önce olduğu ve Allah'ın onları konuşturup şahit kıldığı hususunda ittifak etmişlerdir." demiştir.(İbn Kesir, a.g.e., VII, 3145).


?Kalu Bela? olayı olarak bilinen, ruhların yaratıldıktan sonra Arafat?ta toplanıp Allahu Teala?yla tanışması, O?nu rab olarak tanıyacağına ve kulluk edeceğine söz vermesi hadisesi üzerinde hayatım boyunca düşünmekteyim. Hac ibadeti, ?Kalu Bela? olayını hatırlama ve o günü yad etme olayıdır, aynı zamanda.


Dünya hayatı, Allah?ı rab bilme ve kulluk (ubudiyet) etme konusunda sınava tabi tutulmaktan başka bir şey değil. Arafat?ta ?Evet!? diyen ruhlar, dünya hayatında sözlerinde durup durmayacakları konusunda imtihana tabi tutulacaklar. Kararsız kalıp susanlar ve ?Hayır!? diyenlere de rahmetinin bir tecellisi olarak kitaplar ve peygamberler gönderilmek suretiyle ?Evet? deme fırsatı tanınmış olmaktadır.
Allahu Teala sözlü ve sözsüz hitaplarıyla dünya hayatında imtihana çekilen insana verdiği sözü hatırlatmakta ve sözüne sadakat göstermeye çağırmaktadır. İnsan, Allah?la ?Kalu Bela?da başlattığı iletişimi dünyada da sürdürmeye davet edilmektedir.


Kainat ve dünya, ilim, irade ve kudret sıfatlarıyla, hatta diğer isimleriyle insana Allah?ın (c.c.) rububiyetini hatırlatmaktadır; bu kudret sıfatıyla sözsüz iletişimdir.
İnsan Allahu Teala?yla ruhlar aleminde başlattığı bu iletişimi dünya hayatında da sürdürmekle yükümlü. Kur?an-ı Kerim?i okuması, duaları, zikirleri de sözlü iletişimdir. Kulluk, iletişim kavramıyla bir ?geri dönüş?, bir ?cevap?tır. Emir ve yasakları bildiren haberi (vahyi) öğrenip uyarak, hal diliyle, davranışlarıyla, hareket ve işleriyle, sözsüz cevap vermektedir. İnsanlar, sözlü ve sözsüz (hal diliyle) iletişimiyle sürekli "Evet! Sen bizim rabbimizsin. Senden başka ilah olmadığına şahitlik ederiz. " demektedir.


Allahu Teala, insanla kelam sıfatıyla da iletişime, sözlü iletişime geçmiştir. Son kitabı Kur?an-ı Kerim ve son peygamberi Hz.Muhammet Mustafa (s.a.v.) insanlığa ?Kalu Bela?da verdiği sözü hatırlatmakta ve kulluğa davet etmektedir. Son din İslam, insanın Allahu Teala?yla kurabildiği sahih ve mükemmel bir iletişimdir.


Dünyada, insanlar, ikiye ayrılmaktadır: ?Evet!? diyenler ve ?Hayır!? diyenler.
?Evet!? diyenler, Allah?ı hatırlayarak, itaat halinde yaşayanlar, söz, davranış ve işlerini O?nun rızasına göre ayarlayanlar, Allah?la iletişimi sürdürenler. Ehl-i Sünnet ve?l Cemaat yolunda yürüyen salih kullardır, bunlar.


?Hayır!? diyenler, Allah?ı unutarak, emir ve yasaklarını umursamadan gaflet halinde yaşayanlar, söz, davranış ve işlerini O?nun rızasına göre ayarlama derdinde olmayanlar, Allah?la iletişimi kesilenler.. Kafirler, fasıklar ve günahkarlardır, bunlar.


Allahu Teala, hidayet edip kendisiyle iletişim kurmayı lütuf ettiği ve kıyamet gününde salihler listesinden çağrılacak olan kullarından eylesin bizleri..


Mustafa Yürekli / Haber 7
mustafa.yurekli@gmail.com


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi