AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 30 Eylül'de yapılan 4. Olağan Kongre'sinde, gömlek değiştirerek Alparslan'ın gömleğini giydi..

Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet'in yüzüncü yıldönümü 2023'ü hedef belirlemede standart ölçü olarak koyup onbir yıllık geçmişin muhasebesini ve onbir yıllık geleceğin hesaplarını gözden geçirdi.

Erdoğan davasını, Türkiye'yi kendi ayakları üzerinde durabilen, tuttuğunu koparan ve sözünü dinleten, kalkınmış, demokratik bir dünya ülkesi haline getirme olarak ifade etti.

Onbir yıl önce Türkiye 28 Şubat'ta tükenmişti, 2000 ve 2001 krizlerinde dibe vurmuştu. Kefeni giyip siyasete başlayan Erdoğan'ın yönettiği Türkiye, milletin dipten gelen dalgalarını yararlı bir enerjiye dönüştürdü. Millet, taşıdığı davulun tokmağını eline aldı.

Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti, reel politiği dikkate alan, zorlamayan, gerektiğinde esneyen ve bazı çözümlerin olgunlaşmasını sabırla bekleyen politikalarla Türkiye'yi değiştirmeyi ve dönüştürmeyi başardı. Son onbir yılda milletimiz çok büyük badireleri geride bıraktı.

AK Parti iktidarında, son onbir yılda, Türkiye, istikrarlı bir siyasî iklimde yol aldı. 27 Nisan 2007 müdahalesi karşısında dik duruş, dönüm noktasıydı. Siyasi istikrar, ekonomiye aradığı güveni sağladı. Belirsizlikleri ortadan kaldırdı. Ekonomik büyüme sağlandı. İstikrarın nimetleri ile toplum kendine geldi, özgüveni arttı.

İşte bu özgüven ortamında hiç kurtulamayacakmışız gibi kanıksadığımız askerî vesayet düzeni tasfiye edildi. Abdullah Gül'ün TBMM'nde Cumhurbaşkanı seçilip Çankaya'ya çıkması ve 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu, demokratikleşmede, dönüm noktası oldu. Yargı demokratikleşti, statükonun kırbacı olmaktan çıktı..

Türkiye, kendine geldi, devlet millet bütünleşmesi sağlandı. Belirsizlikten, kargaşadan, istikrarsızlıktan beslenen bataklık kurutuldu. Bu bataklığın yaydığı hastalıklar da. Mafya, derin devlet, cuntalar ve karanlık odaklar temizlendi. Cuntalar yargının önüne kondu. Meclis, araştırma komisyonuyla askeri darbelerin arka planını araştırıyor.

Bu onbir yıllık süreçte, en küçük siyasî sorunu hemen bir sistem veya rejim tartışmasına dönüştürmekten vazgeçtik. Kimsenin kimseyi ortadan kaldırıp yok etmeye niyet etmediğini, bir şeylerin elden gitmediğini tecrübe ederek öğrendik. Demokratik siyasî sistem, çözüm üretmeyi itiyat haline getirdi, uzlaşmayı kurumlaştırmayı başardı.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu beklenenin çok üzerinde bir performans sergileyerek en zorlu eşikleri aştı. Bugüne kadar üzerinde uzlaşılan prensipler ve maddeler bile artık Türkiye'nin yeni bir anayasaya sahip olduğunu göstermeye yeterli. Sivil demokratik bir anayasanın yürürlüğe geçirilmesi, Yeni Türkiye'nin doğumu olacak..

AK Parti lideri Başbakan Erdoğan, bir satranç oyuncusu gibi, bugüne kadar doğru hamlelerle rakibini, bürokratik oligarşiyi ve siyasi uzantılarını alt etti.

Kefeni giyerek siyasete giren Erdoğan'ın başarısı, Türkiye'nin büyümesiydi.

Alparslan'ın gömleğini giyen Erdoğan'ın başarısı da, Türkiye'nin İslam dünyasının lideri haline gelmesi olacak..

[email protected]