
Mustafa Yürekli
Ayasofya Bilinci, Tevhit, Millet Ve Tarih Bilincidir
Hadimül Kuran Ziya Yürekli Hoca, Ayasofya bilincinin sadece bir cami ve mukaddes mekan bilinci olmadığını vurgulayarak, "Ayasofya bilinci; tevhid, millet ve tarih bilincidir." derdi.
Adana İmam Hatip Lisesi emekli meslek dersleri öğretmenlerinden rahmetli Ziya Yürekli Hoca, 20. yüzyılın ikinci yarısında, özellikle 1970 sonrası son çeyrek dönemde, siyasi duruşunu, Ayasofya’ya yaklaşımıyla da ortaya koymuştu.
Ziya Hoca’nın yaklaşımı, Ayasofya ibadete açıldıktan sonra daha iyi anlaşılmıştır: Ona göre problem, resterasyon bahanesiyle kapatılıp sonra da müzeye dönüştürüldü diyerek Müslümanların ezan okuma ve ibadet etme hakkından mahrum edilmesi değildi. Bir cami, kutsal mekan olarak Ayasofya’nın asli fonksiyonunu kazanması , günümüzde olduğu gibi ibadete açılması gerekli şarttı ama yeterli değildi.
Ziya Hoca, varolan koşullarda Ayasofya’nın ibadete açılmasının ezanın Türkçe okunmasından vaz geçilip orijinal okunuşuna dönülmesine benzeyeceğini söylemişti. 1950 yılında ezanın asli halinde okunması, yetmiş yıl sonra 2020’de Ayasofya’nın ibadete açılması, milletimizin kaderini eline alması ve devletimizin bağımsızlaşması anlamına gelmemekteydi. Yapay bir şekilde çıkarılan ezan meselesinin yüzeysel, biçimsel, ideallerden kopuk şekilde çözülmesi, nasıl seçim sürecinde halkın algısıyla oynama olarak kaldıysa, Ayasofya’nın ibadete açılması da konjoktürel eksende bir algı operasyonu olarak mı kalacak?
Ziya Hoca, sağ yumruğunu havaya kaldırıp gırtlağını yırtarcasına ‘Kan! Kan! Kan! Kıbrıs, Kudüs, Türkistan!’ diye bağırırdı açık hava mitinglerinde, salon toplantılarında. İslam ülkesinin kan gölüne dönmesini dert edinmişti.. İslam milletinin ateşler içinde yanması, onun da yüreğini yakıyordu.
İslam ülkesi onlarca devlete bölünmüş, Batıcılar iktidara getirilmiş; büyük sorunlar yaşanmasına rağmen her yerde Müslümanlar, anlamsız, yararsız ve beyhude tartışmalara daldıklarından dünya güçlerine, sömürü politikalarına itiraz bile edemiyordu. İslam ülkesini saran sömürü sistemleri, Müslüman halkların algılarıyla oynayarak ayakta kalıyor ve ömrünü uzatıyordu.
Hak batıl savaşında batılın canlılığının, etkinliğinin ve üstünlüğünün nedeni, Hakk’ın gerekli ve yeterli temsil edilmeyişiydi. Filistin’de Siyonist İsrail İşgali sona erdirilmez ise doğu Akdeniz kan gölü olmaya devam edecekti.. Asya’da İslam birliği sağlanmaz ise Rusya ile Çin arasında kalan Doğu Türkistan kan gölü olmaya devam edecekti.
Hadimül Kuran Ziya Yürekli Hoca, "Ayasofya bilinci; tevhid, millet ve tarih bilincidir." derdi. Öğrencileri, evlatları ve sevenleri olarak; 2020’de Ayasofya’nın ibadete açılmasının gerekli, ama yeterli hale gelmesi için de İslam birliği yönünde somut adımlarla sürdürülüp desteklenmesini, Hakk’ın etkin temsil edilmesini bekliyoruz.. Zerre kadar emeği geçen herkesten Allah razı olsun..
ulukanal.com / yazının devamı..
Mustafa Yürekli: Türkçe seküler dil anlayışının saldırılarından kurtulamadı
28 Nisan 2025 Pazartesi 07:25Türkiye jeopolitiğin merkezinde..
26 Nisan 2025 Cumartesi 11:39Osmanlı haritasının en geniş sınırlarına bakarken
23 Nisan 2025 Çarşamba 11:32KKTC’nin uluslararası toplum ve devletler nezdinde statüsü
20 Nisan 2025 Pazar 11:42Diplomasi dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olmalıdır
16 Nisan 2025 Çarşamba 19:08Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek
10 Nisan 2025 Perşembe 12:07Türkiye’nin barış şemsiyesi
06 Nisan 2025 Pazar 13:02Güzellik: Müslümanlığın zirvesidir
02 Nisan 2025 Çarşamba 15:41Tevhid inancının tarihsel rolü 2
30 Mart 2025 Pazar 08:30Tevhid inancının tarihsel rolü
27 Mart 2025 Perşembe 18:40




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.