
İbrahim Halil Sipahi
Geleceğimiz cezaevlerinde, sokakta;
Türkiye’de son 10 yılda hapis cezası alan çocuk sayısı 14 kat artmış. 5.700’ü kadın, 12.000’i çocuk olmak üzere cezaevlerinde 162.000 mahkûmun bulunduğu ülkemizde çocuk mahkûmların sayısı %7,5 oluşturuyor.
2005 yılında “Çocuk koruma kanunu” çıkarılmasına rağmen suça itilen, suç işleyen ve hapis cezası alan çocuk sayısında korkunç bir artış oldu.
2005 yılınsa hapis cezası alan çocuk sayısı 872 iken, 2015 yılında bu kan 12 bin’e çıktı.
Bu rakamlar geleceğimizin teminatı çocuklarımıza aileler, toplum ve devlet olarak ne kadar sahip çıkabilindiğinin acı bir göstergesidir.
Çocuğu sadece nefsi arzuların bir ürünü, yâda neslin çoğalması olarak görme zihniyetinin halen devam ettiği bir ülkemizde. Hala çocuk esirgeme kurumu, cami kapıları, park, hatta çöp kutuları vs. yerlere yeni doğmuş yâda bakamadıkları(bakmak istemedikleri) çocukları bırakan sözde ana-babalara (ben bu annelere “taşıyıcı” babalara ise “damızlık” diyorum) ait haberleri hemen her gün basından okuyoruz.
Yetim, terk edilmiş, aileleri tarafından reddedilmiş, aile baskısı veya psikolojik vs nedenlerden dolayı sokaklarda yaşayan çocuk sayısında da büyük artışlar yaşanan ülkemizde. 2002 sokakta yaşayan çocuk sayısı 10 bin iken bu sayı bugün 42 bin seviyesine ulaşmış, bir de bunlara aileleri yanında veya başkalarının himayesi altında bulunan ve sokaklarda çalıştırılan çocuklar eklenince bu sayı gayri resmi olarak 200 bin civarında olduğu söyleniyor.
Sokakta yaşayan veya zorla çalıştırılan çocukların her birinin suça itilmeye ve suç işlemeye meyyal olduğu da bir gerçek iken. Bugün 12 bin olan çocuk mahkûm sayısının tedbir alınmadığı ve bu çocuklara sahip çıkılmadığı müddetçe hızla artacağı da bir gerçektir.
13 yılda her ile üniversite, 22 adet havaalanı, duble yollar, hastaneler, ambulanslar, Marmaray, öğrenciye bedava kitap, uzaya uydu gönderme, tank, savaş gemisi, insansız hava aracı, helikopter vs. hizmetler ile Müslüman bir gençlik yetiştirme gayretiyle meşgul olurken ülkeyi yönetenlerin, Cinayetler, hırsızlık, gasp, çocuk ve kadına karşı uygulanan şiddet, suç işleme oranı ve mahkûm sayılarında yaşanan artışları görmemeleri veya görmezden gelmelerinin mantığını çözebilmiş değilim.
Ülkenin kalkınması, iktisadi hayatın sürdürülmesi vatandaşının, güvenlik, adalet, eğitim ve sağlık hizmetlerini sağlaması, ülkeyi yöneteceklere yasalarca yüklenen görevlerdir. Bütün bunları hakkı ile yerine getirmek sureti ile devletin asli görevi; vatansever, ahlaklı, dürüst, saygılı, erdem ve fazilet sahibi bir nesil ve toplum yetiştirilmesine öndelik etmesidir. Bunun yerine getirilmediği toplumlarda, adaleti, güvenliği sağlayamaz ve sonucunda ülkeyi bir suç cehennemine çevrilmesini seyredersiniz.
İbrahim Halil SİPAHİ
18.06.2015/adanapost.com
Bir Milletin Varoluş Destanı İstiklal Marşı
11 Mart 2020 Çarşamba 21:05Milletin Egemenliğin son bulduğu, 23 Nisan..
22 Nisan 2018 Pazar 15:37Erken mi? Baskın mı? “Seçim!..”
21 Nisan 2018 Cumartesi 11:36Erken seçim, Değneğin iki ucu;
19 Nisan 2018 Perşembe 20:37Bahçeli’nin eken seçim çıkışına şaşırdık mı?
18 Nisan 2018 Çarşamba 17:51Esad düşmanlığı, İsrail seviciliği,
17 Nisan 2018 Salı 14:26Leş Kargalarından Horoz dövüşü,
15 Nisan 2018 Pazar 17:5528 Şubat davasında, “OH” dedirten karar.
14 Nisan 2018 Cumartesi 18:23DEİZM, boşa gündeme getirilmedi!
13 Nisan 2018 Cuma 00:47Bu oyunu daha önce seyretmiştik!
11 Nisan 2018 Çarşamba 19:31




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.