İmralı PKK karargâhı oluyor,
Ülke genelinde Türk milleti 18 Mart 2015 Çarşamba günü Çanakkale zaferinin 100. Yıl dönümünü kutlamaya, başta Çanakkale olmak üzere kurtuluş savaşı, Kıbrıs barış harekâtı ve Güneydoğu şehitlerini anma gününe hazırlanırken. Zaferi kutlama şehitleri anmaya iki gün kala şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak, terör’e şehit veren ailelerinin acılarına hançer etkisi yapan bir karara imza atıldı.
İmralı’da müebbet hapis cezasını çekmekte olan terörist başı Öcalan’ın “çözüm süreci” kapsamında talebi üzerine kendisine süreçte sekretarya görevi yapmak üzere PKK’nın en zalim katliamlarını gerçekleştirmiş ve çeşitli cezaevlerinde ömür boyu hapse mahkûm olan beş teröristin hükümet tarafından İmralı’ya nakil kararı çıktı.
Önceleri sadece kardeşleri ve avukatları ile görüşebilen ve onlar aracılığı ile kandil ile sınırlı irtibat kurabilen terörist başı. İki yıl önce başlatılan barış için “çözüm süreci” adı verilen terör örgütü ile iktidar arasında yapılan görüşmeler (müzakere) çerçevesinde PKK’nın meclisteki temsilcisi BDP-HDP milletvekilleri ile terörist başının görüşmesinin önü açıldı. Terörist başı ile PKK’nın meclisteki temsilcileri arasında periyodik olarak yapılan bu görüşmeler ve heyetin Kandil’e kuryelik yapması vasıtasıyla terörist başı kandille direk irtibat kurabilme, örgüte gerekli talimatları iletme ve örgütü İmralı’dan yönetme imkânına kavuşmuştu.
“Çözüm süreci”’ni sürdürmek ve silah bırakmak için sürekli taleplerde bulunan ve iktidara 10 maddelik bir çözüm metni gönderen terörist başının ısrarla görüşmeleri (müzakere) yönetecek bir sekretarya talebi vardı. Ve bu talep nihayetinde iktidar tarafından kabul edildi.
İşte terörist başının sekretaryası;
Beşi’ de müebbet hapse mahkûm olan teröristler, Çetin Arkaş ve Nasrullah Kuran’ın Nazilli’den, Mehmet Sait Yıldırım’ın Diyarbakır’dan, Ömer Hayri Konar’ın Sincan’dan ve Veysi Aktaş’ın da Kırıkkale cezaevinden İmralı’ya sevkleri yapılıyor.
Öcalan’a çok yakın olan beş acımasız teröristin suç dosyaları epeyi kalabalık. “Devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmak” suçundan ömür boyu hapse mahkûm ve uzun süredir cezaevindeler.
* Çetin Arkaş: Diyarbakır Çınar doğumlu. 23 yıldır cezaevinde. “PKK’nın cezaevleri sorumlusu” olarak biliniyorlar. Bolu cezaevinde bulunurken, hakkında savcılık tarafından, “örgütsel ilişkileri yönlendirdikleri” gerekçesiyle soruşturma açılmış.
* Nasrullah Kuran: Siirt nüfusuna kayıtlı. 23 yıldır cezaevinde. Bolu cezaevinde bulunurken, hakkında savcılık tarafından, “örgütsel ilişkileri yönlendirdikleri” gerekçesiyle soruşturma açılmış.
* Mehmet Sait Yıldırım: Bingöl Karlıova nüfusuna kayıtlı. 22 yıldır cezaevinde. Çok eski PKK’lı olarak biliniyor. Almanya’dan örgüte katılmış, 1993’ten beri cezaevinde. Bekaa Vadisi’nde kalmış, 1987’de PKK’nın Düseldorf davasından yargılanmış.
* Ömer Hayri Konar: Elazığ nüfusuna kayıtlı. 13 yıldır cezaevinde. PKK’nın 2000- 2002 yıllarında Suriye ve Lübnan başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinde etkin olabilmek için girdiği yeni yapılanmada görev almış. Abdullah Öcalan’a yakın isimler arasında yer alan Konar, Suriye’de yakalanarak Türkiye’ye teslim edilmişti.
* Veysi Aktaş: Diyarbakır nüfusuna kayıtlı. 21 yıldır cezaevinde
PKK’nın silah bırakması;
İktidar ile İmralı arasında bu gelişmeler yaşanırken İmralı’nın HDP aracılığı ile 21 Mart’ta Öcalan’ın Kandile silahları bırakın çağrısı yapacağı bunun için HDP heyeti ile bir mektup göndereceği söyleniyor. İmralı heyetinden S.Süreyya Önder Dolmabahçe de yapılan ortak açıklamada PKK’ya kongre çağrısında bulundu.
Ancak Kandil Öcalan’ın “Silahlı mücadeleyi gerektiren bir durumun kalmadığını silahlı mücadelenin bırakılarak siyasal mücadeleye ağırlık verileceği” yönündeki açıklamalarına örgütün Kandildeki başı Cemil Bayık “Bu, silahları bırakacağımız anlamını taşımıyor. Türkiye’ye yönelik silahlı mücadelemizi sonlandıracağımız anlamına geliyor.” “Çünkü Ortadoğu’daki kaos koşullarında silahsızlanmak mümkün değil.” Diyor ve
KCK kongre toplayıp silah bırakma yönünde açıklama yapabilmeleri ve bu kararı gerillalara kabul ettirebilmeleri için terörist başının özgürlüğüne kavuşması ve Kandil’de gerillayı toplayıp kendisinin söylemesi ile mümkün olacağını, kendilerinin gerillanın tamamına buna inandırmaları ve kabul ettirmelerinin zor olduğunu her gerillaya söz geçiremediklerini söyleyerek silah bırakmak için taleplerini sıralıyor.
1. İç güvenlik tümüyle geri çekilmesi ve iptal edilmesi. 2. Yeni “kalekol”, “askeri yol”, ve bölgede PKK’nın dağlarda geçiş yollarını kesen “HES” barajlarının yapımının durdurulması.
3. Ankara’nın Rojava’daki Kürtlere karşı tavrının değişmesi. 4.Öcalan ile Kandil arasında direk irtibat sağlanması. 5.10 maddelik çerçeve anlaşmasının içini dolduracak biçimde müzakerelerin resmen başlaması. 6. Müzakereleri izleyecek bağımsız bir komitenin kurulması. “Bütün bunlar sağlanırsa zaten beyan ettiğimiz niyeti (Türkiye’ye yönelik silahlı mücadeleyi kastediyor) karara dönüştürebiliriz.” Diyor.
İmralı ile Kandil arasında bir takım görüş ayrılıkları olduğu öteden beri bilinen bir şey. PKK ile birlikte faaliyet gösteren Maoist Komünist Parti (MKP), TKP/ML-TİKKO (Konferans) ve yabancı servis elemanlarının silah bırakma aşamasında PKK ile birlikte hareket edip etmeyeceği de ayrı bir husus.
İmralı’nın aksamalı da olsa hemen hemen her isteği yerine getiriliyor. Şimdi İmralı’ya sekretarya görevi yapacak beş teröristin naklinin gerçekleşmesi ile yüksek güvenlikli İmralı cezaevi PKK terör örgütünün devlet eli ile organize edilen “örgüt karargâh” haline gelmiş olacak.
İbrahim Halil SİPAHİ
18.03.2015/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.