Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

Kılıçdaroğlu niçin intihar saldırılarında bulunuyor?

Kılıçdaroğlu niçin intihar saldırılarında bulunuyor?



Kemal Kılıçdaroğlu, 32.Gün?de çok komikti. Rezil oldu. Müfteri olduğunu bir kez daha gösterdi.

20 Ekim 2011 Perşembe günü, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 32.Gün programındaydı.

Nefesimi tutmuş, dikkatle dinliyordum. Mehmet Ali Birand?a gündeme ilişkin değerlendirmeler yapıyordu: Terör, çözüm önerisi üretebilme meselesi, ?Hükümete istifa çağrısı? ve BDP?ye nasihatler.. Birand, sakala göre tarak olmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu, kahvehanede sohbet eder gibi, sorumsuzca konuşuyor..

Derken konu Deniz Feneri e.V davasına geldi. Birand, uygun bir dille ?köstebek? iddasını gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu, hazarlıdığı bir şemayı çıkardı ve ekrandan gösterdi.. ?Koruma müdürü Kırıkkale Belediye Başkanını arıyor. O da başka telefonla, Deniz Feneri yöneticilerine baskın olacağını bildiriyor. Tablo bu.? dedi.

Türkiye, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu davayla ilgili açıklamasını, daha doğrusu iddialarının dayanağı belgeleri ilgiyle bekliyordu. Kılıçdaroğlu, Meclis?teki parti grup toplantısında bir dosya sallayarak, "Köstebek Beşir Atalay'dır" demişti. Ama ne dosyayı, ne de bu iddiasını dayandırdığı belgeyi gösterebilmişti. Sadece dosya sallayarak bir insanı suçlamak mümkün mü?

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dosya sallayarak iftira atması, medyaya da ?Yeter artık!? dedirtti. Ahmet Altan, köşesindeki yazısında ?Bunu vaktiyle Amerika'da McCarthy yapmıştı, hiç açmadığı bir çantayı sürekli göstererek herkesi komünist ajanı olmakla suçlamış, büyük bir "cadı avı" başlatmıştı. Sonunda "çantanın" boş olduğu ortaya çıktı, McCarthy de utanç içinde öldü. Ama arada çok acı çekildi. Bir ana muhalefet lideri, bir başbakan yardımcısını bu kadar ciddi bir şekilde suçladığında mutlaka belge gösterir ve o başbakan yardımcısı da istifa etmek zorunda kalır. Aksi takdirde ne muhalefet liderinin, ne de partisinin ağırlığı kalır.? demişti.

Neydi salladığı dosyadaki belgeler? İşte Türkiye bunu merak ediyordu. Ahmet Altan, yazısında ?Kılıçdaroğlu'nun iddiasını kanıtlaması gerekiyor. Kanıtlayabilecek mi? Kanıtlayabilecek olsaydı belgeyi gösterirdi bence. Kanıtlayamayacaksa, neden kanıtlayamayacağı bir iddiayla bir bakanı suçluyor? Bütün bunlar CHP'yi de, liderini de etkisizleştiriyor, güvenilir olmaktan çıkartıyor. ?Adaletsizliğin hesabını soracağım? derken kendisi adaletsiz bir McCarthy oluyor. Bizim bir McCathy'ye ihtiyacımız yok, somut meselelerin hesabını somut belgelerle, hukuka ve ilkelere dayanarak soracak ciddi bir muhalefete ihtiyacımız var.? diyor haklı olarak.

Ahmet Altan'ın ?Sen "müfteri" olursun, AKP de rakipsiz parti olur? diyerek uyardığı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, belgeleri ortaya koymak yerine, bilgisayarın başına oturmuş, fotoğraflar koyup oklarla bağlantılar kurarak bir şema hazırlamış.

Belgeleri ortaya koyacağına.. Masalını, çizgi roman yapmış. Şema hazırlamış..

Dakikalarca Kılıçdaroğlu?nun o şeması ekranda tutuldu. CHP lideri, Deniz Feneri e.V davasıyla ilgili, belgelerini ortaya koyamadığı, iftira olduğu apaçık ortaya çıkan iddialarını, bir kez daha ayrıntılarıyla aktardı. ?İşte tablo bu. Köstebek, Beşir Atalay?dır.? dedi. Belgesi, hazırladığı şemaydı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dosya sallayarak attığı iftirayı, kendi hazırladığı şemayı ekranda göstererek savundu.. Yüzüne baktım, o kadar pişkindi ki.. Utanmadan, sıkılmadan iftirasını sürdürüyordu.. Ne söylediği sözü tartıyordu, ne de davranışının anlamını umursuyordu..

32.Gün?de Mehmet Ali Birand, telefon görüşmelerinin dökümünü göstermesi beklentisiyle telefonda ne konuşulduğunu ısrarla soruyordu. Kemal Kılıçdaroğlu da ?Normal telefona geç!? diyorlar, sözkonusu telefon görüşmesinde diye açıklama yaptı. Cep telefonları dinlendiği için normal telefona geçmeleri kuşku uyandırıcı bir davranışmış, bundan belliymiş sanıkların uyarıldığı..

Kemal Kılıçdaroğlu, 32.Gün?de çok komikti. Rezil oldu. Müfteri olduğunu bir kez daha gösterdi.

Perşembe akşamı 32.Gün?ü izlerken ?Allah?ım, iftira olarak görünüyor. İftiraysa, Es Selam (c.c.) isminle arkadaşlarımızın tutukluluğuna son ver, bayramda aramızda, çoluk çocuğuyla birlikte olsunlar..? diye dua ettim. Ertesi gün, 21 Ekim Cuma günü salıverildiklerini öğrenince, defalarca Allah?a şükür ettim, hamd ettim.

Her geçen gün Deniz Feneri e.V davasının iftira olduğu iyice açığa çıkıyor, belirginleşiyor. Allah?ın izniyle yüzyılın iyilik hareketi devam edecek..

Dahası, Deniz Feneri e.V davasının Alman istihbaratının Ergenekonculara bir yardımı olduğu da artık daha iyi anlaşılıyor. Ergenekoncuların can simidi gibi sarıldıkları Deniz Feneri e.V davası hedeflerine ulaşamayacak.. Yargımız, suçlularla masumları ayırt edecek, adalet yerini bulacak.

Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu?nun paraşütle CHP Genel Başkanlığı?na getiriliş nedeni de açığa çıkıyor: Deniz Feneri e.V davası, uluslararası güçlerin ve içerdeki işbirlikçilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a ve AK Parti?ye kurdukları uzaktan kumandalı bir bomba.. Pek çok yere yerleştirilmiş bomba düzeneği.

İlginç olan, bombalar hep Kemal Kılıçdaroğlu?nun elinde patlıyor. İftira olduğunu bile bile bir iddiayı niçin savunur bir insan? Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri e.V intihar saldırılarında niçin bulunuyor? Sandıkta baş edemedikleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a ve AK Parti?ye tuzak kuran iç ve dış karanlık güçler tarafından kahraman ilan edilmek ne anlama geliyor? Kılıçdaroğlu siyasette tahrip gücü yüksek iftiralar üretip intihar saldırılarında bulunabildiği sürece mi CHP Genel Başkanlığı?nda kalacak? Bütün bu soruların cevabı zamanla netleşecek..

Deniz Feneri e.V davası sonuçlandığında Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı?nda kalmaya devam edebilecek mi? Bence edemez..

Mustafa Yürekli / Haber 7
mustafayurekli@gmail.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi