
Mustafa Yürekli
İslam ülkelerinden doktora öğrencileriyle buluşma..
İslam ülkelerinden doktora öğrencileriyle buluşma..
Çeşitli İslam ülkelerinden yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle Özel Sahrayıcedit Yükseköğrenim Erkek Öğrenci Yurdu’nun sohbet salonunda buluştuk.. Bu vesileyle dünyada ve Türkiye'de uluslararası öğrencilik olgusunu araştırdım, düşündüm ve sohbetin başında gençlere de anlattım..
Değişik ülkelerden Müslüman öğrencilerle birlikte olmak, kardeşlerimizle sohbet etmek benim için çok heyecan verici bir tecrübe oldu. İman sevinci ve coşkusu yaşadım; ümmet sevgimi artırdı diyebilirim. Türkçe öğrenmişler, sular seller gibi konuşuyorlar.
Doktora eğitimini, ‘İslam Ekonomisi’ konulu tezini hazırlayarak başarıyla tamamlamış Libyalı kardeşimiz Mehmet Alswehli’nin sevincini ve artık ülkesine döneceğinden arkadaşlarının ayrılık hüznünü paylaştım. Yakında yapacağı düğününe arkadaşlarını davet etti; icabet etme sözü verenleri gördüm.
Uluslararası Öğrenci Sınavı
Yazının girişinde öncelikle “Uluslararası Öğrenci Statüsü”nü tanımlamak istiyorum. Devletimizin, lise mezunu olan yabancı uyruklu veya lise eğitiminin tamamını yurtdışında yapan Türk uyruklu öğrencilere, özel şartlarla kendilerine ayrılan özel kontenjandan yararlanarak Türkiye’de üniversite okuma hakkı tanıyan bir statüdür.
Uluslararası Öğrenci Statüsünde Türkiye’de Üniversite okumak için herhangi bir sınav şartı (YÖS) olup olmadığı meselesine gelince.. 2010 yılı öncesinde ÖSYM’ tarafından Yabancı Öğrenci Sınavı (YÖS) adı altında bir merkezi sınav yapılmaktaydı. 2011 sonrasında ise merkezi sınav kalktı, onun yerine her üniversite kendi alım şartlarını belirleme hakkına sahip oldu.
Mevcut durumda hemen her üniversite kendi YÖS sınavını kendisi yapmakta veya bir başka üniversitenin sınavını kabul etmektedir. Bazı üniversiteler ise diploma notu ile öğrenci alımı yapmaya devam etmektedirler. YÖS sınavları her üniversite tarafından ayrı ayrı yapıldığı için belirli bir formatı yoktur. Üniveristelerin yaptıkları sınavlar incelendiğinde; genel olarak 40’ar adet genel yetenek ve matematik sorularından oluşan toplam 80 civarında soru sorulduğu görülmektedir.
Gelişmişlik Göstergesi
Uluslararası öğrencilik, günümüz dünyasında üniversitenin başarı kriterlerinden birisi haline gelmiştir. Yurtdışı kurumlarla, yani yabancı üniversitelerle geliştirdiği iş birliği, öğrenci ve öğretim üyesi değişim programları, uluslararası Ar-Ge projelerine katılım durumu yanında en doğal ölçüm de kurumda eğitim almakta olan uluslararası öğrencilerdir.
Uluslararası öğrencilerin getirileri sadece bununla sınırlı kalmıyor. Üniversitelere başta mali kaynak anlamında katkı sağlamanın yanında kampüs çeşitliliği, geniş dünya tanımı, sosyo-kültürel, akademik alanlarda da değerlidirler. Bu ve diğer birçok günümüz trendleri uluslararası öğrenciliği teşvik etmektedir, dolayısıyla sayılarda artış bekleniyor. UNESCO 2020 verilerine göre dünyada uluslararası öğrenci sayısı 6.361.963’e ulaşmıştır. ABD ve birçok Avrupa ülkesi için yüksek öğrenim büyük getirisi olan ekonomik bir sektör halini almıştır. Stephenson’a (2004) göre uluslararası öğrencilerin ABD ekonomisine katkıları sektör olarak beşinci sıraya yükselmiştir. Uluslararası öğrencilerin toplam öğrencilere oranında ilk sırayı %32 ile ABD, ikinci sırayı %13 ile İngiltere almakta, bu ülkeleri Avustralya ve Kanada izlemektedir.
Türkiye uluslararası kuruluşlara üye olmanın bir gereği olarak eğitsel, kültürel, ekonomik amaçlara yönelik sorumluluklar edinmiştir. Yabancı ülkelerle ve özellikle Türk kökenli ülkelerle yapılan ikili kültürel anlaşmalar gereği de uluslararası öğrencilerin Türkiye de eğitim almasının önü açılmıştır. Türkiye’ye en fazla öğrenci gönderen ülkeler Azerbaycan, Türkmenistan, Yunanistan, Bulgaristan, Kazakistan, Kırgızistan ve Rusya’dır. Özellikle Afrika ülkeleri ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle yapılan işbirliği anlaşmalarının hayata geçirilmesiyle her yıl daha fazla uluslararası öğrenci Türkiye’ye gelmeye başlamıştır. Yakınlaştığımız ülkelerin yetişmiş insan gücü ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak, Türkiye dostu genç bir nesil yetiştirmek ve Türk Dünyası ile kalıcı bir kardeşlik ve dostluk köprüsü kurmak, Türkçeyi öğretmek ve Türk kültürünü tanıtmak, Türk Dünyası’nda yer alan ülkeleri, bu ülkelerin kendi aralarındaki ilişkileri geliştirerek büyük bir şemsiye oluşturmak istenmiş; “yeniden yapılanma” olarak adlandırılan bu dönemde, her alanda işbirliği anlaşmaları imzalanmış ve hayata geçirilmeye başlanmıştır.
Türkiye yıllardır yabancı ülkelere öğrenci gönderen bir ülke konumundayken, son yıllarda binlerce yabancı uyruklu öğrenci Türk üniversitelerinde öğrenim görmeye başlamıştır. Küreselleşen dünyada ekonomik alandaki ortak pazar arayışının eğitim alanına da yayıldığı görülmektedir. Uluslararası öğrencilerin dolaşımı, kültür endüstrisini oluşturan bu pazarın önemli bir ayağını oluşturmaktadır. Türkiye’nin herhangi bir ilindeki küçük sayılabilecek bir üniversitede dahi yabancı uyruklu öğrenciler öğrenim görmektedirler.
Dünya gücü olan ülkeler başta olmak üzere ülkeler bu pastadan daha fazla pay almak için yarış içindeler. Türkiye de bu alanda aktif, iddialı ülkelerden birisidir ve son 10 yılda uluslararası öğrenci sayısı 48.183’ten 301.694’e ulaştı. Bugün ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısı 360.000 civarındadır. 2022’de Türkiye, uluslararası öğrenci sayısına göre dünyadaki ilk 10 ülke sıralamasına girerek dünya sıralamasında onuncu, Avrupa ülkeleri sıralamasında beşinci ülke olmuştur (2022-2023 Akademik Yıl Açılış Töreni YÖK Sunumu). En fazla uluslararası öğrenci, Anadolu ve Dumlupınar üniversitelerinde bulunmaktadır.
Uluslararası öğrenciliğin ev sahibi ülkelere kısa ve uzun vadede ekonomik katkı başta olmak üzere siyasi, jeopolitik, sosyal-kültürel ve akademik anlamda büyük getirileri olduğunu dünya gücü ülkelerin tecrübeleriyle ve alanda rekabetleriyle kanıtlamaktadırlar.
Öğrenci Problemleri
Eğitim, yirmi birinci yüzyılda kalkınma çabalarında veya daha zengin ve müreffeh ülke olma hedefine varmak için sürdürülen uğraşlarla, çok önemli ve işlevsel bir araç haline gelmiştir. Eğitim, başarının anahtarı rolünü üstlenmiş durumdadır. Bu anahtarı elde edebilmek için her yıl binlerce öğrenci dünyanın dört bir yanından daha gelişmiş ülkelere akın etmekte, bu ülkelerin eğitim imkanlarından faydalanma yollarını aramaktadır. Farklı bir ülkede eğitim öğretim görmenin kendi ülkelerinde görebilecekleri eğitimden dil öğrenme, yeni bir kültürü tanıma gibi artıları olduğunu bilen birçok uluslararası öğrencinin gerek Orta Asya Cumhuriyetlerinden gerekse dünyanın dört bir tarafından Türkiye’ye akın ettiği görülmektedir. Birçok uluslararası öğrenci, maddi sebeplerden dolayı daha fazla kazanç sağlayacağı tıp, hukuk, iktisat, mühendislik gibi bölümleri tercih etmektedir.
Türkiye’nin uluslararası öğrencileri üniversiteye kabul amaçları; a) Türkçeyi öğretmek, b) Türk milletini ve özelliklerini tanıtmak, c) ülkelerarası ve kültürlerarası ilişkileri geliştirmek, d) uluslararası ortak düşünce birliğinin oluşmasına katkı sağlamak, e) dünya kamuoyunda Türkiye’nin tanıtımını yapmak olarak sıralanmaktadır.
Türkiye üniversitelerinde okuyan uluslararası öğrenciler çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Buluştuğum öğrenciler, lisans eğitimini Türkiye’de almış, yüksek lisans ve doktora öğrenim alan gençlerdi; dolayısıyla sözkonusu problemleri konuşma fırsatı buldum. Uluslararası öğrencilerin en önemli sorunlarının ekonomik olduğu, ulaşım ve dille ilgili sorunlar yaşadıkları görülmektedir. Uluslararası öğrencilerin üniversitede karşılaştıkları problemlerin başında gelen “harç, yemek kartı, ulaşım” gibi problemlerin temelinde de maddi sıkıntıların olduğu görülmektedir.
Ülke tanıtımı için olumlu beklentilerimizin olduğu ve çok kolay yollarla üniversitelere kabul ettiğimiz uluslararası öğrencilerin mağdur olmamaları için kabul koşullarının tekrar gözden geçirilmesi, hem öğrencilerin mağdur değil, başarılı olmaması, hem de ülke kaynaklarının heba edilmemesi için yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir.
Uluslararası öğrencilere verilen Türkçe eğitiminin niteliği ve yeterliliği ile ilgili iyileştirme çalışmaları yapılarak, öğrencilerin dil problemlerini öncelikle çözmeleri sağlanabilir. Türkçeye hakim olmayan öğrencilerin bu dilde anlatılan ve yazılanları anlaması ve aktarması mümkün değildir. Uluslararası öğrenciler Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ve yabancı dil derslerinden muaf tutulabilirler; bu derslerin yerine Türkçe derslerinin saatleri artırılabilir. İyi bir tarih bilgisi gerektiren İnkılâp Tarihi yabancı uyruklu öğrencilerin temel bilgilerden yoksun olmalarından dolayı akademik ortalamaları düşürerek dönem tekrarlarına neden olabilmektedir. Ayrıca bu ders ideolojik bir ders niteliğinde olup, yabancı öğrencileri pek ilgilendirmemektedir.
Benzer bir şekilde, çoğu öğrencinin “Türkçe zaten bizim için bir yabancı dil, ikinci bir yabancı dili niçin alıyoruz?” şeklindeki çıkışlarına da hak vermek gerekir. Uluslararası öğrencilerin akademik ortalamalarını ciddi bir şekilde etkileyen ve alan dersi olmayan bu İngilizce, Fransızca gibi yabancı dil derslerden muaf tutulmaları onların daha başarılı olmalarını sağlayabilir. Türkçeyi yeterli derecede kullanamamak ve ekonomik problemler öğrencilerin çevreye ve üniversiteye uyum sorunlarını artırmaktadır.
Akademik araştırmalar, uluslararası öğrencilerin daha çok sosyal-kültürel, ekonomik ve eğitim öğretim ile ilgili problemlerinin olduğu ortaya konmuştur. Dil problemi ve maddi problemler, uluslararası öğrencileri en fazla etkileyen, akademik başarılarını düşüren problemlerdir.
Yemekhane kartı gibi kayıt döneminden bir süre sonra öğrencilere verilen bankamatik kartı özelliği taşıyan kartların uluslararası öğrencilere verilmesi kolaylaştırılabilir. Diğer önemli bir nokta ise sağlık sigortasıdır. Misafir öğrenci statüsünde dahi olsalar, üniversitedeki bu öğrencilerin sağlık problemlerini çözecek yalın bir sistemin oluşturulması veya üniversitenin kendi hastanesi aracılığıyla problemi çözmesi gerekir.
Çoğu uluslararası öğrenci kendi problemlerini dile getirebilecekleri, sorularına cevap alabilecekleri muhatapların olmamasından yakınmaktadır. Ülkemize davet ettiğimiz bu öğrencilerin problemleriyle ilgilenebilecek, uyum problemlerini çözecek, maddi ve manevi destek olabilecek bir sistemin geliştirilmesi ve uygun bir birimin oluşturulması yararlı olacaktır; rehberlik ve danışmanlık yapabilecek yetkin ve etkili bir birim oluşturulmalıdır. Bu birim aracığıyla uluslararası öğrencilerin problemlerinin çözümü daha etkili bir şekilde sürdürebilir.
Türkiye, Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan, Batılılar için Doğunun, Doğulular içinde Batının başlama noktası konumundadır. Farklı iklim çeşitliliği, zengin coğrafyası ve tarihi geçmişi ile stratejik bir konuma sahiptir. Gerek coğrafi güzellikleriyle gerekse de ekonomisi ile dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştır. Doğru ve kararlı adımlarla dünyada eğitim alanında da söz sahibi olması imkânsız değildir. Bölgedeki güvenli ve istikrarlı ülke olma konumunu sürdürmesi, bilimsel liyakate dayalı bir yapının oluşturulması ve eğitim alanında doğru reform çalışmalarının yapılmasıyla Türkiye eğitim alanında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girmeye adaydır.
Mustafa Yürekli / Haber7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.