Sami Yusuf: Filistinliler için başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede mücadele veriliyor
İstanbul
İstanbul'daki Festival Park Yenikapı'da 23 Ağustos'ta konser verecek sanatçı, yeni albümünü ve müzikal çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
Yeni albümünün dünya prömiyerini de yapacağı "Ecstasy: İki Deniz Arasında" başlıklı konseri dolayısıyla çok heyecanlı olduğunu söyleyen usta müzisyen, "Türkiye benim için çok önemli. Türk halkı, Türk kültürü benim için çok değerli. Türk halk müziği, Türk sanat müziği ve tüm pop müzik türleriyle büyüdüm. Dinleyicilerimle ve Türk halkıyla tanışacağım için çok heyecanlıyım. Bu benim için bir onur." diye konuştu.
Yusuf, klasik müziğin yanı sıra farklı müzik türleriyle büyüdüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:
"İlgi alanım her zaman dünya müziği, dünya müzik gelenekleri olmuştur ve bunun içinde Türk müziği önemli bir rol oynamaktadır. Benim müzik türüm, bestelediğim, üzerinde çalıştığım müzik, aslında dünya müzik gelenekleridir. Bu müzik türünde, geleneksel enstrümanlara, geleneksel şiire karşı büyük bir sevgi ve bağ var. Mütevazı eserlerimi dinleyen herkes bu bağı hissedecektir. Bu seslerde kendinizi görür, kendinizi tanırsınız. Çünkü beni şekillendiren müzik, bu notalar, bu makamlardır."
"Her etkinlikte arkadaşlarıma kutsal bir alana girdiğimizi hatırlatırım"
Geleneksel ve çağdaş müzik arasındaki dengenin saygıdan kaynaklandığını, sanat ve müziğin eğlence olarak değil, saygı duyulması gereken şeyler olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Sami Yusuf, işini sadece bir eğlence olarak görmediğini ve çok ciddiye aldığını söyledi.
Ünlü sanatçı, Paris, Kopenhag veya İstanbul'da olması fark etmeksizin her konserinde ekipteki arkadaşlarına hatırlatmalar yaptığından bahsederek, şunları aktardı:
"Her etkinliğimizde arkadaşlarıma kutsal bir alana girdiğimizi hatırlatırım. Bu (konser sahnesi) fiziksel değil, sesli ve ruhani bir alan. Çünkü Yunus Emre, Nesimi, Mevlana, Ebu'l-Hasan eş-Şüşteri, Arap, Türk ve Farisi kim olursa olsun, büyük şairlerden herhangi biri hakkında konuştuğumuzda ki Arapçada 'ehlullah' olarak adlandırılan insanlardan bahsediyoruz, onlar ilahi insanlardır. Mirasları 1000 yıldan fazla bir süredir bize aktarılan insanlardır."
Yüzlerce yıllık miras üzerinde inşa edilen klasik müziğin ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Yusuf, "Hedeflerimden biri de gençlerin, genç dinleyicilerimin takdir etmelerini ve hatırlamalarını sağlamak. Yani saygı duyma, işi çok ciddiye alma duygusu yaptığım işin merkezinde yer alıyor." görüşünü paylaştı.
"Hiçbir konserimde aynı şeyi yapmam"
Sami Yusuf, İstanbul'daki konser repertuvarında hem eski parçalarının düzenlenmiş hallerinin hem de yeni albümünden eserlerin yer alacağı bilgisini vererek, "Ben hiçbir konserimde aynı şeyi yapmam. Bu yüzden çok az konser veriyorum. Çünkü her konser farklıdır. Bu durum 'tak ve çalıştır' gibi bir şey değil, her zaman farklıdır. Her zaman farklı düzenlemeler vardır. Konserde benimle birlikte olağanüstü müzisyenler de sahneye çıkacak. Kendi ekibimi buraya getirdim." dedi.
Konserde Türkiye'den solistlerin de sahnede olacağını belirten usta müzisyen, "Benim rolüm çoğunlukla besteci olmak ve benim sesim bile bir enstrüman." ifadesini kullandı.
Yusuf, ekimde çıkacak "Ecstasy" albümünün üzerinde 10 yılı aşkın süredir çalıştığını söyleyerek, "Uzun bir geçmişi var ve şimdiye kadar beni dünyanın birçok farklı yerine götürdü. Ayrıca müzik açısından hayatımın en büyük şereflerinden biri oldu. Çünkü çok çeşitli ve çok farklı bir yolculuk. Bir hikayesi var, konsept bir albüm." değerlendirmesinde bulundu.
"Dünyadan kopmaya, meditasyon ve zikir yapmaya çalışıyorum"
Sahneye çıkmadan önceki hazırlık sürecine de değinen Yusuf, şunları kaydetti:
"Dünyadan kopmaya, meditasyon ve zikir yapmaya çalışıyorum. Yalnız kalmaya çalışıyorum. Dışarı çıkmıyorum. Dışarıya değil, içime doğru bir yolculuğa çıkıyorum. Daha çok içsel, içime dönük ve meditatif bir durumda olmak için. Herhangi bir püf noktam yok. Bu çok alçakgönüllü bir deneyim. Çünkü ekibimle, orkestrayla her zaman kendimize bunun bir eğlence boyutu olduğunu hatırlatırız. Hiç şüphe yok ki her şeyde, her sanatta insanlar eğlenir, bunun yüzeysel bir yanı vardır. Ama amaç bu değildir. Amacımız yüzyıllara dayanan mirası ve kültürü anmaktır. Geleneksel müzik ölmedi. Geleneksel müzik bir miras, nesilden nesle aktarılıyor ve bizim görevimiz buna katkıda bulunmak."
Sanatçı, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistinlilere karşı sürdürdüğü soykırımın sona ermesi için Türkiye, İngiltere, Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesinden insanların çaba sarf ettiğine işaret ederek, "Bu samimi bir şey, yürekten geliyor. Yardım ediyorlar ve bir şeyler yapıyorlar. Desteklemek dışında başka bir neden için değil ve çabaların çoğu özel olarak yapılıyor. Özel çabaların çok daha önemli olduğuna inanıyorum." dedi.
Konserin gelirlerinden bir kısmı Filistin halkına yardım için bağışlanacak
İstanbul konserinin gelirlerinden belirli bir kısmının Filistin için bağışlanacak olmasına dair de Yusuf, şöyle konuştu:
"Biz bunu kamuoyuna da duyurup konuşmak istedik. Belki başkalarına da ilham verir diye ama genel olarak bunu konuşmak sevdiğim bir şey değil. Tüm bunları anlatmamak konusunda çok direnç gösterdim. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) ile de düzenli olarak çalışıyorum. Onların elçisiydim ve bu benim kişisel tercihim. Başka birçok kişi de çok iyi işler yapıyor. Fakat bu tür şeyler özel olarak yapılmalı. Özel olması her zaman daha güzeldir."
Yusuf, Gazze'de yaşananların bir soykırım olduğunu hatırlatarak, şunları anlattı:
"Orada olanlar tüm uzmanlarının söylediği gibi, soykırımdır. Olanı olduğu gibi söylemek gerek. Ama aynı zamanda sakin olmanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabii bu çok zor. Bu yüzden çoğunlukla işime odaklanmaya çalışıyorum. Ben bir aktivist, politikacı, jeopolitik uzmanı değilim. Çoğunlukla işime, çalışmama odaklanıyorum. Burada kardeşlerimle birlikte olduğum için çok minnettarım ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Ne kadar çok sevgi ve iyi niyet olduğunu biliyorum. Gazze'deki bazı müzisyenlerle de iletişim halindeyim. Özel olarak ve bazen de kamuya açık olarak, Filistin kültürünü yaşatmanın ne kadar önemli olduğunu konuşuyoruz. Sanatı canlı tutmak lazım."
"Filistin'i desteklemek, hayatım boyunca hep ilgilendiğim bir konu"
Türkçe, Farsça gibi dilleri ayakta tutan şeyin o dillerde eser üretenler olduğuna dikkati çeken usta müzisyen, "Bir kültürü, bir medeniyeti canlı tutmak için sanatı desteklememiz gerekir ve bu anlamda iletişim halinde olduğum arkadaşlarla çok çaba sarf ediyorum. Maalesef Gazze'de durum çok zor. Ama sanatlarını kendi yöntemleriyle canlı tutmak için orada bir okulları var. Ahmed, enstrüman ve müzik öğretiyor.
Filistin'i desteklemek, hayatım boyunca hep ilgilendiğim bir konu. Bunun için herhangi bir ödül beklediğimden değil. İçimde bir şey beni buna zorluyor. Her zaman bir görev duygusuyla bir şeyler yapmak istedim. Ama Filistin meselesi, birçok insan için belki farkında olmadan, istemeden, bilmeden, 'estağfurullah', bir tür endüstri haline geliyor, insanlar bunu her türlü nedenden dolayı kullanıyor."
"Belki bu kitapla Türkçemi de geliştirebilirim"
Sami Yusuf, kaleme aldığı ve İnsan Yayınlarından çıkan "Sesin Ötesinde-Müzik, Sanat ve Maneviyat Üzerinde Düşünceler" adlı kitabının ise "Reflections" adlı podcast röportajlarının bir derlemesi olduğu bilgisini vererek, "Birçok büyük düşünür, entelektüel ve aydın kişiyi podcast'e davet ettim ve bu röportajlar bir araya getirilip derlendi. Sonuçta ortaya bu eser çıktı. Bu kitabı okumak için çok heyecanlıyım. Belki bu kitapla Türkçemi de geliştirebilirim. Gerçekten çok mutluyum ve umarım insanlar, özellikle genç dinleyicilerim, bazı büyük zihinleri takdir edebilir, sanat, felsefe, geleneksel müzik ve geleneksel felsefeye farklı bir bakış açısı kazanabilirler." şeklinde konuştu.
Türk dinleyicilerle yıllar sonra İstanbul'da buluşacak olmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Yusuf, "Allah razı olsun. Çok teşekkür ederim. Sanatçılar ve dinleyiciler bir araya geldiklerinde çok büyülü, çok güzel şeyler oluyor ve tekrar burada olmaktan onur duyuyorum. Yenikapı'da sahneye çıkma fırsatı bulduğum için çok müteşekkirim. Repertuvarımızı sergilemek, herkesi görmek için mükemmel bir fırsat. Sabırsızlıkla bekliyorum. Bu fırsat için çok teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.
Sami Yusuf, Anadolu PSM, SİS Production, Kalyon Ajans işbirliğinde 23 Ağustos'ta Festival Park Yenikapı'da gerçekleştirilecek "Ecstasy: İki Deniz Arasında" başlıklı konserde, yeni albümü Ecstasy'den parçaları ilk kez seslendirecek.
Birçok Türk sanatçının yer alacağı ve Türk müziği ile şiirinin zengin mirasından derin esinler taşıyacak konser, dünyanın farklı geleneklerini bir araya getirecek.
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.