Kur'a Şiirleri - 4 / Boyun Eğmiyorum
Kur'a Şiirleri - 4 / Boyun Eğmiyorum
“Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. “ (Kalem Suresi, Ayet: 10 - 15)
Biz, güneşi ayağındaki zincirden
Çeke çeke getiren ayetlerin okuyucularına;
Adaleti ayakta tutan surelerin,
Kitap, hayat verir, medeniyet kurar!
Bizde, harfleri bile birbirine sarılmıştır, yaşamanın!
Gönül, gönüle emanet!
Hayra yormadık, yazıdaki değişimi;
Kalp elifbada, akıl alfabede yaşayamazdık.
Kaldırıp günah yorganını, çöpe attık!
Cüzzamlı yüzünü çıkardık, bozgunun.
Ha antik mit, ha ideoloji!
Ter sever, gözyaşı tiryakisi, kan bağımlısı,
Alçak, yabanıl, portatif tanrılar!
Çadır mahkemeleri mankenleri
Ve kiralık tanıklar
Birkaç kuruşa sonsuz cerbeze.
Sağdaki defterleri, kapalı; soysuzlar!
Aşırı yemin içiyorlar, sürekli sarhoşlar.
Üst ağızdan dökülüyor, katran, alt ağza.
Lafın içi boş, görüntüler asılsız ve sert.
Medya, hırsızın el feneri ve kırbacı, sarayların.
İl il, ilçe ilçe, mahalle mahalle, ev ev yalan salgını.
Kırılıyorlar!
Onur, yiğitleri toplar.
Çöle sürülme korkusu, tutamaz artık.
Yol verir, bize, dağlar, tepeler.
Nehirler, uçurur!
Elimizi, ayağımızı bağlayamaz, bağlar, bahçeler!
Şehirler, taşlasa ne olur?
Cennet yoluna kurulmuş tuzak yerlerini gördüm.
El yakıyor, yem fiyatları, etiketlerdeki!
Tahta, meydan okuyorum!
Yabancı holding kasalarına!
Kalp morguna dönüşmüş üniversite kütüphanelerine!
Boyun eğmiyorum!
Meydan okuyorum, nüfus kayıtlarına!
Karanlık, esrarlı derneklerin, satılık partilerin,
Üye listelerine, boyun eğmiyorum!
Yeryüzü dolusu memura!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.