Kürtler ve talepleri Lozan?da?

Kürtler ve talepleri Lozan?da?
Geçtiğimiz hafta Lozan?da Beau Rivage Palace?ı da ziyaret ettik. Otel geçmişten günümüze pek çok uluslar arası oturuma ev sahipliği yapmış. Balo salonunda...

Geçtiğimiz hafta Lozan?da Beau Rivage Palace?ı da ziyaret ettik. Otel geçmişten günümüze pek çok uluslar arası oturuma ev sahipliği yapmış. Balo salonunda Lozan Anlaşmasına dair resimleri sergiliyorlar.

Otel ziyaretçilere her daim açık. Tek bir gün hariç. Lozan yıldönümü. Bugünde Türk ve Kürt gösterici grupların çatışmasından doğacak şerden, ziyarete kapatmaya sığınıyor otel yönetimi.

Yıldönümüne günler kala, Lozan gösterilere hazırlanıyor. Kürtler ve Türkler?e şehrin farklı bölgelerinde yerler işaret ediliyor gösteriler için. Türkler?in fikirleri değişik. Bunu bir kutlamaya çeviren gruplar da, protesto edenler de var. Kürtler de hezimet olarak andıkları bugünü yürüyüşlerle protesto ediyorlar.

İsmet Paşa Lozan?da azınlıkların haklarını tanıyor, onlara dair bir çerçeve çiziyordu. Fakat Kürt halkı ve Kürdistan Lozan?da tanınmıyor, böylece de bir zulmün kapısı aralanıyordu. Burada isyan etmesi gereken taraflar bugün azınlık olarak adlandırılanlar olmalı.

Lozanlı yetkililer talep olması halinde Ermenilere de bir yer gösterebileceklerini ifade ediyorlar gösteri yapmaları için. Asli unsur sayılmayan Türkiyeli Ermeniler, Rumlar ve diğerlerine bakıp, asli unsur sayılan Kürtler, ?bizi nasıl asli unsur sayarsınız? diyerek duruma kızıyorlar. Ah İsmet Paşa ah!

Lozan protestolarında geçtiğimiz yıllarda neler konuşulduğuna baktım. Kürt tekke ve zaviyelerinin kapısına kilit vurulması, medreselerin kapatılması, asimilasyon çabası olarak görülüyordu. Kürt halkı cahilleştirilmek istenmiş, bunun için de bölgedeki medreselerin kapısına kilit vurulmuştu. Sol tandanslı Kürt siyaseti, medreselerin kapatılmasına itirazla, aslında şeriat düzeni mi talep ediyor aynı zamanda, şeyh-ağa kıskancında bir feodalitenin devamından yana bir tavır mı sergiliyorlar? Geçelim. 

Kilit mevzuna diyecek bir şey yok. İtirazım, söylemin çarpıklığına. Bugün ayrılıkçı Kürtler Batılıların yanlışına düşmüşlerdir.

Demokrasi algınız, sadece kendinizin içinde olduğu gruba, ırka, bölgeye dair olursa, demokrasi olmaktan çıkar talebiniz. Demokrasi değil, imtiyaz talep edersiniz ki, buna da yağma Hasan böreği desek yeri. Tam da oryantalistlerin saplandığı yerde kalır, ileriye gidemezsiniz.

Dünya düşüncesinin son yüzyılda yalnızca batılı okumalar yaptığını bilirsek, şaşırmamak gerekir. Sol yükselişle oluşan PKK, içinde şiddete cevaz veren bir düşünce sistematiğinin üretimi olmuş, değişen ve gelişen farklı sol fraksiyonlardan da kopup, dünyanı okuyamadığından, demode bir şiddet örgütü halinde kalmıştır. Üyeleri de dünyanın neden Öcalan?ı reddettiğini, neden onu siyasi bir lider olarak göremediklerini aynı nedenler yüzünden görememektedir.

Biz mevzumuza dönelim yine.

Ayrılıkçı Kürtlerin görmedikleri bir gerçek var. Ya da görüp de kendilerini ilgilendirmediğini düşündükleri bir gerçek bu. Bütün sistemler ortalama bir birey biçimi öngörür. Hareket alanı belirlenmiş, talepleri normlar içinde kalan, aşırılığı törpülenebilir bir tiptir bu. Türkiye bunu şiddetle başarmaya çalıştı yıllarca.

Devlet milletinden, millet de devletinden korktu. Farklı olan her kim olursa olsun, gerek devletin, gerekse ?ortalama? halkın tepkisini çekti. Mini etek giymeniz de ortalama için tehlikelidir, çarşaflı olmanız da. Eşcinsel olmanız da meseledir, erkek arkadaşınıza selam vermeniz de.

Geçtiğimiz hafta aldığım maillerde Kürt terörü haklıdır, diyenler Türk halkının kendilerine kınayan bakışlarından duydukları rahatsızlığı anlatıyor, ?Dağa çıkmayalım da ne yapalım? diyorlardı. Evet ama demek isterim kendilerine, töre cinayetleri de bir norma karşı çıkışın neticesi değil midir? Yani siz Türk insanı çarşı pazarda Kürtçe konuştuğum için beni kınıyor, hoş bakmıyor, diyerek dağa çıkışınızı meşrulaştıracaksınız. Ama sevgilisiyle pastanede buluştu, şiddet gördüğü adamı terk etti diye öldürülen bir kadın için kendi halkınızdan hesap sormayacaksınız.

Her iki durum da bir normal dışı görülen hadiseye karşı yapılmış harekettir. Ki, birisinde cinayet söz konusudur. İki durum karşısında da isyan etmiyorsanız, bu ikiyüzlülük değil midir?

Meselenin devlet şiddeti boyutuna gelince, kim o şiddetten nasibini almadı ki? Ulucanlar, neden Ulucanlardır? YAŞ kararları ile ordudan atılanlar kimlerdir? Öcalan?a verilen kendini savunma hakkı bu insanlara niçin verilmedi? Başörtülü oldukları için okuyamayan kızlar hangi millete mensuptur? İskilipli Atıf?ın, Bediüzzaman?ın ve pek çoklarının iade-i itibarları ne durumdadır?

Milliyetinden dolayı mı derdest edildi bu insanlar? Medreseler kapatıldı da, sadece Doğu ve Güneydoğu?da mı kapatıldı sadece? Yıllarca Kur?anlar samanlıklarda saklanmadı mı? Hrant Dink?in katili kahramana dönüşmedi mi?

Eğer bir demokrasi talebi varsa, herkes için demokrasi olmalı bu. Aksi halde inandırıcı olamazsınız. Bir sisteme faşist derken, faşistliğiniz su götürmez.

Demokrasi lazım evet. Bir açılıma, ilerlemeye ihtiyaç var. Türkiyeli bir Türk olarak ben de, diğer unsurlar gibi demokrasi talep ediyorum. Taleplerimi düşünürken, Bulutsuzluk Özlemi takılıyor dilime.

Bugünlerde nüksetti başım yine
Sağa çarptım sola çarptım habire
Her yanım yara bere içinde kalbim
Hava bedava, su bedava değil
Hür demokratik
Parlamenter sistemde
Olağanüstü haller
Geçis dönemleri
Sıkıyönetimler
?Şimdi sırası değil?ler
Fikir suçları
İdam cezası
141-142
Adalet mülkün temeli
Çeliskiler keskinlessin diye
Böyle mi geçsin ömrüm?
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Radyasyon meselesi
Ateistler, yesiller
Hor görülen cinsler
Nesli tükenen kaplumbağalar
84. madde
Beni ilgilendirmez
Varlığım varlığına
Armağan olmus bir kere
Çeliskiler keskinlessin diye
Böyle mi geçsin ömrüm?
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi
Acil demokrasi

Elif YUNAK / İspanya / Haber 7

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.