Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Mısır'da kanlı oyuna gelmemek


2009 yılında gelmişti Kahire'ye Obama.
Amerika'nın iyi yüzü olmak istemişti.
Özellikle Müslüman dünyaya hitap etmişti.

Aradan dört yıl geçti ve şu an Amerika'nın perde arkası "evet"iyle bir darbe gerçekleşti.
Ve ilk haftanın ürünü: Sivil halka yönelmiş namlular 50 can aldı, 500 yaralı var.
Ne düşünüyor acaba Obama şimdi?

Şimdi gelip Kahire Üniversitesi'nde yine Müslümanlar'a hitap edecek cesareti var mıdır?

General Sisi Mursi'yi devirirken bataklığa doğru ilk adımı attı ve hareket ettikçe daha derine doğru ilerliyor.

Sabah namazı katliamı ile birlikte bu batak kanlı bir batağa dönüştü.
Artık kim kurtarabilir Sisi'yi?
Amerika mı, AB mi?
Sisi'nin ellerindeki kanın, Amerika'nın ve AB'nin yüzüne de bulaştığı gerçeği ile yüz yüzeyiz bugün.

İhvan şimdi ne yapsın?

1992 Cezayir'inde yaşanan ve 250 bin insanın hayatına mal olan AB-ABD güdümlü askeri yapılanmanın 2013 versiyonu ile karşı karşıyayız. Orada bir vahşet sürecini göze alarak İslami Selamet Cephesi'nin muhtemel iktidarının önünü kesen askeri irade, bir tür reenkarnasyonla, Mısır'da son derece demokratik vasatta gerçekleşen İhvan iktidarına bir yıl tahammül edebildi ve kan sürecini başlattı.

Dileyelim Cezayir gibi olmasın.
Ama bu işler provokasyonsuz olmaz.

Özellikle İslam coğrafyasında olmaz ve bir süre sonra bu işler "kim vurdu"ya gider. Hangi cinayetin arkasında kimin rol aldığı görülemez olur.

İşte bir sabah namazı vakti, sivil halkın üzerine ateş açılıyor ve 40 kişi can veriyor.
Ne yapsın şimdi İhvan?

Herkesin gönlünden geçen, bir iç savaşla sonuçlanacak olan fiili çatışmalara asla yönelmemek ve meydanlarda sivil itaatsizliğe devam etmek.

Bir iç savaş Mısır'ı çökertir ve Cezayir'de olandan çok daha vahim biçimde bundan bütün İslam dünyası kaybeder.

Sisi eninde sonunda yargılanacak

Oysa meydanlarda dua ederek, namaz kılarak, "Biz buradayız" diyerek beklemek, kesinlikle General Sisi'nin ve onu kullanan içerideki-dışarıdaki tüm odakların oyununu bozacaktır.
Anlaşılıyor ki ya da pek çok örneğinde olduğu gibi çok net olarak biliniyor ki, General Sisi bu noktada fitili ateşleyen bir kukladan ibarettir.

İslam ülkeleri bu tür maymuncukların marifeti ile ateşin, iç çatışmaların içine sürükleniyor. Sonra herkes kaybediyor.

Mısırlılar, darbeye alkış tutan Tahrir Meydanı mankurtlarının tavrına karşı, Adeviye ve başka meydanlarda toplanarak "Biz buradayız" dediler ve milyonlarca sesle, en anlamlı demokratik tavrı ortaya koydular.

Fesat ocakları şimdi bu büyük toplum hareketini kriminalize etmeye çalışacaklardır ve ondan sonra "iç çatışmaları önleme" misyonuyla içeride-dışarıda meşruiyet arayacaklardır.
...
Evren 30 yıl sonra darbecilikten yargılanmaya başladı.
28 Şubatçılar 15 yıl sonra...
Balyozcu ve Ergenekoncular 5 yıl sonra...

"Halka rağmen" iktidar olanlar-olmaya kalkışanlar için mesafe kısalıyor bu coğrafyada.
Mübarek, Kaddafi, Zeynelabidin gitti, Esed topun ağzında.

Bundan sonra artık sadece "Sisi ne zaman yargılanacak" diye sorabiliriz. Akan kanın hesabı kesinlikle soruluyor. Zaman aşımı da yok. Mübarek'i kovan Mısır halkı, General Sisi'ye ve arkasındaki güçlere iradesini kurban vermeyecek.

Bu, İslam dünyasının 100 yıllık fetreti aşma ve kendi kendisi olabilme mücadelesi ve kesinlikle doğru istikamette ilerliyor.

HÜZÜNSÜZ RAMAZAN ÖZLEMİ: Uzunca bir süredir hüzünlü Ramazanlar yaşıyoruz. Ama bu devran değişecek. İslam yurtları Ramazan'ı da bayramı da huzurla yaşayacağı günlere kavuşacak. Ramazanınız mübarek olsun.

 

Ahmet TAŞGETİREN

atasgetiren@bugun.com.tr

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.