Ne teamül kaldı ne gelenek?
Nefes nefese geçen Yüksek Askerî Şûra toplantılarında askerî bürokrasinin teamülleri de gelenekleri de yerle bir oldu. Hükümet istemediği komutanların üzerini çizdi. Komuta kademesi istifanın eşiğine geldi
Balyoz Davası?nın gölgesinde yapılan Yüksek Askerî Şûra toplantılarında askerler ve siviller arasında geleceği belirleyecek yeni bir ilişkinin temelleri atıldı. 2010 YAŞ görüşmeleri, teamüllerin, geleneklerin bir tarafa bırakıldığı, ezberlerin bozulduğu düzenlemelere sahne oldu.
Toplantıların ilk iki gününde tahminlerin ve temennilerin dışında kamuoyuna fazla bir haber sızmazken, üçüncü güne gelindiğinde komutanlar ve hükümet arasında yaşanan gerilim, görüşmelerin yapıldığı salonun duvarlarını aşındırdı.
Krizin adı Iğsız
Üçüncü gün oturumlarında Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ?un toplantı dışı temaslarında da atamalarla ilgili uzlaşma sağlanamadı.
İlk iki günkü oturumlara şu an ataması yapılmış olan komutanlarla hükümet üyeleri katılırken, Başbakan Erdoğan üçüncü günkü oturumlara katılmamayı tercih etti. Ancak komuta kademesiyle temaslarını toplantı dışı zirvelerde sürdürdü. YAŞ?a damgasını vuran anlaşmazlığın adı 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız?dı. Teamüller ve gelenekler gereği Genelkurmay tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı?na getirilmesi istenen Iğsız, YAŞ?tan kısa bir süre önce ?İnternet Andıcı?na adının karıştığı gerekçesiyle ifadeye çağrılınca, hükümetin vetosuyla karşılaştı.
İşte YAŞ?ı haraketlendiren diplomasi trafiği de bu vetodan sonra başladı. Cumhurbaşkanı Gül, toplantılar sürerken ?Her şey normal? şeklinde açıklamalar yapsa da Başbakan Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Gönül, Adalet Bakanı Ergin, Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Cumhurbaşkanı Gül günün farklı saatlerinde ikili ve üçlü görüşmeler yaptı.
Ve bir geleneğin sonu
Dördüncü güne gelindiğinde askerî bürokrasinin atama usullerinde teamüllerin ve geleneklerin aşındığı, alışılageldiği gibi atama listesinin dört günde hazırlanamayacağı anlaşılmış oldu. Zira Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül, atama sırası gelen Balyoz sanığı 11 komutanın ve Orgeneral Iğsız?ın terfi etmesine kararlılıkla karşı çıkıyordu. Üstelik Cumhurbaşkanı Gül, söz konusu komutanların emekli edilmesine de karşıydı. Tüm bunlar olurken Genelkurmay Karargâhı?nda geç saatlerde, kritik bir toplantıda biraraya gelen Başbuğ ve komutanların ?istifa? seçeneğini tartıştığı iddiaları, ağustos sıcaklarıyla bunalan Ankara?yı daha da ısıttı. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan, günlük programlarını değiştirmek zorunda kaldı.
Karargâh?ta zor karar
Balyoz?da ismi geçen subaylar dışında, hükümetin, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk?in de Genelkurmay?ın önerdiği yerlere atanmasına karşı çıkması krizi katmerlendirdi.
Sonuçta YAŞ toplantılarında 134 general ve amiralin terfi ve emeklilikleri görüşüldü. 35 civarında general ve amiral bir üst rütbeye terfi ederken, 45 albay da general ve amiral rütbesine yükseltildi. Ataması yapılmayan Orgeneral Iğsız ve Balyoz sanığı 11 subay, hükümetin Cumhuriyet tarihindeki ilk sivil direnişinin zafer sembolleri olurken, Kara Kuvvetleri Komutanlığı?na atama yapılamadığı için askerlerle yapılan anlaşma gereği, Genelkurmay Başkanlığı?na yapılacak atama da beşinci güne bırakıldı.
Taraf - Istanbul - 06.08.2010
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.