Nuri Pakdil 'Edebiyat'ı anlattı: Devrimci ve İslamcı

Nuri Pakdil 'Edebiyat'ı anlattı: Devrimci ve İslamcı

 Türk edebiyatının duayen ismi Nuri Pakdil, enden rastlanan mülakatlarından birini verdi. Pakdil, bir döneme damgasını vuran 'Edebiyat'ı anlattı:...

 

Türk edebiyatının duayen ismi Nuri Pakdil, enden rastlanan mülakatlarından birini verdi. Pakdil, bir döneme damgasını vuran 'Edebiyat'ı anlattı: Devrimci ve İslamcı...

Türk edebiyatı ve fikir hayatının üretken bir o kadar da özgün ismidir Nuri Pakdil... Kahramanmaraş'ta daha lise yıllarında çıkardığı Hamle dergisiyle dikkatleri üzerine çekti. Şiir, deneme ve oyunlarıyla nice kuşakları etkiledi. Günümüzün 'muhalif ve devrimci entelektüeli' Pakdil, bir döneme damgasını vuran Edebiyat dergisini Cihan Medya Haber Dergisi'ne anlattı.

"Edebiyat dergisiyle, yurdumuzda, yerli, yeni bir edebiyatın gelişmesine, boy atmasına çalışıldı." diyor Nuri Pakdil.

Pakdil, İstanbul'da bulunduğu 1964 yılında, yurtdışında bulunan Fethi Gemuhluoğlu'ndan aldığı bir mektubu anarak, "... Onurlandığım mektuplarının birinde, bir sanat dergisi çıkartmamı, birtakım arkadaşlarla bu derginin çevresinde toplanmamızı buyuruyordu (Edebiyat dergisinin tohumu belki de 1964'lerde düşmüş oldu içime)." der, 'Bağlanma' adlı eserinde.

Allah inancı ile Önder bağlılığından kaynaklanan evrensel ısıyı, dostluk coşkusunu bir varoluş sevinci olarak sunmak için insanlığa; Edebiyat'ın ilk sayısı Şubat 1969'da yayımlandı.

Edebiyat dergisinin gazete boyutunda yayımlandığı birinci dönemi, Ağustos-Aralık 1969 ayları için çıkan bir özel sayı ile (sayı: 7-12) tamamlandı. Bu özel sayı, derginin kitap yayınlarının yakında başlayacağı müjdesini de veriyordu.

Dergi, ikinci dönemine Mayıs 1970'te (sayı: 12+1) boyutlarını küçülterek, fakat sayfa sayısını artırarak girdi. Nisan-Kasım 1970 ayları için çıkan bir özel sayı (12+7) bu dönemin son sayısı oldu.

Bir yıl aradan sonra, Kasım 1971'de üçüncü dönemine başlayan derginin sayı numaraları 19+1... şeklinde devam etti. Temmuz-Eylül 1972 ayları için çıkan bir özel sayı ile (19+7, 8, 9) bu üçüncü dönem de tamamlandı. Bu tarihten sonra Edebiyat beş ay çıkmadı. Ancak bu süre içinde, biri Nuri Pakdil'in "Batı Notları" olmak üzere 3 kitapla Edebiyat Dergisi Yayınları hayata devam etti.

Çıkışın amacı "Sanatla başladı yurdumuzda yabancılaşma; gene sanatla kalkacağız ayağa" şeklinde özetlenir. İnsanımız sarsılacak, uyandırılacak ve onlarla birlikte düşünce düşmanlarına karşı konulacak... Yerli edebiyatın, yerli düşüncenin varoluş savaşı olacaktı bu.

Dergi, dördüncü dönemine Nisan 1973'te girdi. Bu dönemde sayı numaraları 1'den başlayarak yeniden verilmeye başlandı ve 19 ayda 10 sayı çıktı. Yeni dönemde yeni kitaplar da yayımlanmaya devam etti. Dördüncü dönemde 3'ü Nuri Pakdil'in "Biat", "Umut", "Harikalar Tablosu (Jacques Prévert'den çeviri)" olmak üzere 8 kitap yayımlandı.

Bu dönemle birlikte derginin logosunda ve künyesinde önemli değişiklikler oldu. Derginin logosu yenilendi; 'sahibi ve sorumlu yönetmeni' artık künyede de Nuri Pakdil'dir. Bu dönemde derginin ideolojik duruşunun künyeye yansımasına da tanık oluyoruz: "Tüm banka ve içki ilanları alınmaz".
Beşinci dönemine Şubat 1975'te, çıkışının yedinci yılında başlayan Edebiyat'ın sayı numaraları, önce 1'den başlatıldı. 25. sayıdan itibaren numaralandırma, önceki 72 aylık dönemde çıkan sayıların toplamına eklenerek 38+25 şeklinde verildi.

BİR UYGARLIĞIN VAROLUŞ SAVAŞININ ADIYDI...

Edebiyat dergisinin yayımında zaman zaman aksamalar oldu; düzenli çıkarılamadı. Çok güç koşullar altında süren bir eylem oldu. Manevi ve maddi bunalımlar gelip geçti. Ancak Edebiyat, asla hiçbir kişiye, hiçbir zümreye, hiçbir örgüte, hiçbir şirkete, hiçbir menfaat grubuna sırtını dayamadı. Edebiyat Dergisi; açık alınla, onurla, kendi özgün ve lekesiz çizgisinde devinmeyi sürdürmüş. Zorluklara, "Tüm çemberleri, edebiyat kıracaktır sonunda; bağımlılığın çemberlerini" sözleriyle karşı konulur.

Nuri Pakdil'in "bir yalım gibi yüzümüze vuruyor" dediği çalışma isteğiydi bu zor girişimi bugünlere taşıyan. Çünkü o, "saatini toprağa ayarlayıp başlamıştı yürümeye". Çünkü "Edebiyat, bir uygarlığın varoluş savaşının adıydı."

Bu kavga sürdürülürken, tüm dünya edebiyatıyla da ilgilenilmiş, örnekler verilmiştir onlardan; ama Batı'nın çürümüşlüğünü, kokuşmuşluğunu açıklayan, gösteren eleştirel bir tutumla. Böylece, 1923'ten sonraki devrimlerin kökenindeki Batıcılığın tutarsızlığı da saptanmış oluyordu bir bakıma.

Beşinci dönemin başlangıcından, Şubat 1984'e kadarki 9 yıllık sürede de, 14'ü Nuri Pakdil'in "Ay Operası (Jacques Prevert'den çeviri)", "Çağdaş Arap Şiiri-Güldeste", "Biat II", "Bağlanma", "Korku", "Bir Yazarın Notları I", "Bir Yazarın Notları II", "Put Yapımevleri", "Biat III", "Bir Yazarın Notları III", "Kasırganın Çatırtıları (Eugene Guillevic'ten çeviri)", "Bir Yazarın Notları IV", "Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş" ve bu dönemin son kitabı "Edebiyat Kulesi" olmak üzere 34 kitap yayımlandı.

Edebiyat dergisiyle, bir sanatsal girişim olarak, hayatın her alanındaki olumsuzluklar gündeme taşındı. Bireye ilişkin, topluma ilişkin, toplumlara ilişkin, kente ve doğaya ilişkin maddi ve manevi anlamda insana yansıması olan her olgu üzerinde duruldu, irdelendi.

Edebiyat'ın Aralık 1984 sayısında (38+119) Nuri Pakdil'in kısa bir açıklaması yer alıyor: "... Beşinci dönemin 111 ayı boyunca hiç olmayan 'ara' aksama bu 1984 yılında tam dört kez oldu. Şimdi bu sayıyı Edebiyat'ın Mayıs 1984, Haziran 1984, Kasım 1984 ve Aralık 1984 sayılarının tümü için çıkarıyorum. İçinde bulunduğum koşullarda, ancak böyle tamamlayabiliyorum 1984'ü".

Ve bu açıklamayla Edebiyat yayımına ara verdi; Nuri Pakdil'in deyimiyle "başka bir zaman ve mekânda da olsa" yeniden yayımlanmak üzere...

13 yıl sonra, 28 Şubat 1997 tarihinde, Edebiyat Dergisi Yayınları yeniden kitap yayımlamaya başladı. 1984 öncesinde yayımlanan kitapların yeniden çalışılmış basımlarıyla birlikte yayımlanan kitap sayısı 30 oldu.

Edebiyat dergisi yaklaşık 30 yıldır yayımlanmıyor ama yaşıyor: Edebiyat, boyun eğmemişliğin erincini, onurunu yaşıyor. Nuri Pakdil, yaşanan süreci "Her şeyi attım üstümden / Elimde bir kitap kaldı" dizeleriyle özetliyor.

İslam inancı ve kültürüyle büyüyen Pakdil'in kafasında hep içinde bulunduğu değerler ve kültürü fikri olarak yaşatacak bir dergi çıkarma düşüncesi olur. Derginin sanat ve edebiyat bağlamında olmasını isteyen Nuri Pakdil, arkadaşlarıyla uzun görüşmeler ve toplantılarla fikri olgunlaştırmaya çalışmış. Uzun ve yorucu fikir toplantılarının ardından dergi çıkarmaya karar verir.

Nuri Pakdil, dergi için yaptıkları ilk toplantıyı tam hatırlayamıyor. Rasim Özdenören, Akif İnan, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören, Hasan Seyithanoğlu gibi isimler toplantılara sürekli katılan isimler. Pakdil, toplantılar sonucunda dergiyi sürekli bir araya geldiği arkadaşlarıyla çıkarmaya karar veriyor. Edebiyat'ın Şubat 1969'da yayımlanan ilk sayısının birinci sayfasında Nuri Pakdil ve Rasim Özdenören'in birer makaleleri ile Erdem Bayazıt'ın bir şiiri yayınlanıyor. Nuri Pakdil birinci sayıdaki ilk yazısında 'Kalemin Yükü' isimli bir makale kaleme alıyor. Rasim Özdenören ise ilk sayıda 'Yeni Dönemle' başlıklı yazısını yayımlıyor.

Erdem Bayazıt ise;

SUSMAK

Ey sesimi keskin bir bıçak gibi
Kınında saklayan çağ
Ey sabırla bileyen günlerimi
dizelerinden oluşan şiirini neşreder.

Edebiyat Dergisi'nin ilk sayısı, gazete boyutunda, saman kâğıda ve 4 sayfa olarak yayımlandı. Derginin finansmanı ise derginin çıkışına karar veren ve çalışmalarıyla derginin içinde olan insanların maaşlarından ayırdığı harçlıklarını birleştirmesiyle oluştu.

Edebiyat Dergisi'nin ilk sayısı Nüve Matbaası'nda basıldı. Daha sonraları Üçhilal adında bir matbaada basılmaya başlandı. Matbaanın adı Nuri Pakdil'in önerisiyle Çağdaş Basımevi olarak değiştirildi.
Uzun ve yoğun fikir teatileriyle geçen toplantılarda Nuri Pakdil, dergi için 'Gökçe Yazın' ismini önerdi. Toplantılar sonrası dergi Edebiyat olarak yayım hayatını başladı.

Cihan Haber Dergisi'nin yeni sayısı dopdolu

Medyanın nabzını tutan Cihan Medya Haber Dergisi'nin yeni sayısı çıktı. Medya dünyasına mercek tutan dergi, Ömer Laçiner röportajını kapağa taşıdığı son sayısıyla da okurlarına zengin içerik sunuyor.

 

İki ayda bir yayınlanan Cihan Medya Haber Dergisi'nin Temmuz / Ağustos sayısı, raflardaki yerini aldı. Gazetelerden televizyonlara, dergilerden internet medyasına kadar her mecradan, sektöre dair geniş haberlerin yer aldığı derginin bu sayısında, yine birbirinden doyurucu haber ve söyleşiler bulunuyor. 53'üncü kez okurlarının karşısına çıkan dergi, yerelden ulusala, Türk medyasından dünya medyasına kadar geniş bir yelpazede haberler sunuyor.

ZENGİN DOSYALAR

Entelektüel sol düşüncenin önemli isimlerinden Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner, kapak dosyası olan söyleşide darbelerden Ergenekon ve Balyoz davalarına, CHP ve sol düşünceden çözüm sürecine kadar birçok konuda açıklamalarda bulunuyor.

Akşam gazetesi, Show TV, SKY 360 ve BMC'ye TMSF tarafından el konması ve Zaman Gazetesi'nin AA'dan ayrılması gibi güncel gelişmelerin yanı sıra, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören gibi usta kalemlerle yapılan röportajlar da dergi sayfaları arasında okurlarını bekliyor. Büyük Doğu gazetesi emektarlarından Hüseyin Rahmi Yananlı'nın açıklamaları ise ilgiyle okunacak söyleşilerden.

Yeni sayıda, Vatan gazetesi yazarı Okay Gönensin, Ergenekon ve 28 Şubat davalarından Gezi olaylarına kadar ülke gündemini meşgul eden gelişmeler üzerinden Türk gazeteciliğini değerlendirirken, Zaman gazetesi çizeri İllüstratör Cem Kızıltuğ ise mesleğinin portresini çiziyor. Kanal 7'de yayınlanan 'Sıra Dışı' programını hazırlayıp sunan gazeteci Turgay Güler de bu sayının konukları arasında.

DÜNYA MEDYASINDAN HABERLER

Dünya medyasından haber ve söyleşiler de Cihan Medya Haber Dergisi'nin içeriğini zenginleştiriyor. Cihan Haber Ajansı'nın Rusya'nın en çok satan gazetelerinden Argumenti i Fakti ile ortak hazırladığı Rusça gazete ile ilgili ayrıntılar, ABD'deki medya devlerinin dinlendiği telekulak skandalı, Yunanistan'da devlet televizyonunun kapatılmasının yankıları gibi...

Bahsi geçen haberler ve daha fazlasını medyanın nabzını tutan Cihan Medya Haber Dergisi'nde okuyabilirsiniz. Aboneliğin yanı sıra tüm NT mağazaları ile seçkin Yaysat bayilerinde satışa sunulan dergiye, Turkcell Dergilik'in dijital raflarından da erişilebiliyor.

Edebiyat dergisi sahibi ve sorumlu yönetmeni Erdem Bayazıt olarak çıktı. Dergide ilan edilmemekle birlikte, ilk sayıların oluşturulmasında yazısı çıkan isimler Yayın Kurulu gibi çalışmış. Bu isimler Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Akif İnan ve Cahit Zarifoğlu.

Edebiyat, aylık bir dergi olarak çıktı. Derginin ilk sayısı Şubat 1969'da, son sayısı da Aralık 1984'te yayımlandı. Zaman zaman yayımına ara vermekle birlikte, 15 yıl yayımlandı. Toplam olarak da 38+119 sayı yayımlandı.

Edebiyat dergisi Nuri Pakdil tarafından 'devrimci, İslamcı bir dergi' olarak konumlandırıldı. Sanattan ve edebiyattan anlayan herkes ise derginin hedef kitlesi olarak kabul edildi.

Derginin genel yayın yönetmenliğini her dönem Nuri Pakdil yaptı. Derginin ilk yazı işleri müdürü ise Ahmet Bayazıt. Yazı işleri müdürleri, idari bir gereklilik olduğu için zaman zaman değişti.

SOLCULAR ANLAMAZ, SAĞCILAR ÜRKER UZAK DURUR

Sağ ve sol fikir hayatı dergiden uzak durmayı kendilerine yeğler. Edebiyat çıktığında önce büyük bir şaşkınlık olur; dili bakımından şaşılır Edebiyat'a. Adeta solcuların dili alınır ve dinîleştirilir bu dil. Solcular ilgilenir ama susarlar, anmazlar. Sağ çevre de ürker, uzak durur. Edebiyat, ortada bir dergi olarak devam eder yoluna...
Sağ ve sol fikir hayatı Edebiyat'tan uzak durmayı yeğlese de dergi zaman içinde bir okul gibi çalışmaya başladı. Edebiyat'ı ilk çıkaran Akif İnan, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Alaeddin Özdenören gibi isimlere yenileri eklendi. Kamuoyunun yakından tanığı Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da Edebiyat okulunda bulunanlardan. İsmail Kıllıoğlu, Bahri Zengin, Mehmet Ragıp Karcı, Osman Sarı, Atasoy Müftüoğlu, Mustafa Miyasoğlu, Arif Ay, Turan Koç, Hüseyin Su, Ali Karaçalı, Ali Göçer, İbrahim Demirci, Mevlüt Ceylan, Duran Boz, Necip Evlice, Atıf Bedir, İrfan Çevik gibi isimler, Edebiyat'ta sürekli yazdılar.

12 EYLÜL DARBESİ DERGİNİN YAYININI DUDURMASINA NEDEN OLDU

12 Eylül darbesinin bir sonucu olarak insanlar darmadağın olur; okumaz, yazmaz olurlar âdeta. Önceleri büyük bir dayanışma içinde olan insanlar, giderek bireyselleşir ve iş-güç peşinde Ankara'dan ayrılırlar. Böylelikle, bir iki kişinin dışında, derginin çıkarılmasını sağlayacak kimse kalmaz Nuri Pakdil'in yanında. Derginin yayınını durdurması kaçınılmaz olur.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in ve Anna Masala'nın Edebiyat'ın yönetimevine gelmiş olmaları önemli ve unutulmazdır.

Nuri Pakdil için, Edebiyat'ın çıktığı sürece yaşanan her an önemlidir ve unutulmazdır. Kendi deyişiyle "Hiçbir anını unutmamıştır ki..."

Kaynak: CİHAN HABER DERGİSİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler