Ömer Çelik sorunların kaynağını buldu?.

Ömer Çelik sorunların kaynağını buldu?.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Anayasa değişikliğine ilişkin, ''Anayasası düzgün olmayan bir ülkenin devlet yönetiminden okullarına...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Anayasa değişikliğine ilişkin, ''Anayasası düzgün olmayan bir ülkenin devlet yönetiminden okullarına kadar bozulacağını savundu.

 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Anayasa değişikliğine ilişkin, ''Anayasası düzgün olmayan bir ülkenin devlet yönetimi ne kadar bozuksa, okulları da bozuktur, hastaneleri de bozuktur, yani vatandaşın hizmet aldığı her bir birimi, Anayasasının bozukluğu oranında bozuktur'' dedi.

Başakşehir'de düzenlenen ''Türkiye Buluşmaları'' toplantısında konuşan Çelik, Anayasası düzgün olmayan bir ülkede insanların gerçekten belli bir mutluluk içinde olamayacağını söyledi.

Çelik, Anayasası bozuk bir ülkede insan şeref ve haysiyetinden söz edilemeyeceğini savunarak, şunları kaydetti:

''Anayasası düzgün olmayan bir ülkenin devlet yönetimi ne kadar bozuksa, okulları da bozuktur, hastaneleri de bozuktur, yani vatandaşın hizmet aldığı her bir birimi Anayasasının bozukluğu oranında bozuktur. Anayasa hukukuna göre, 12 Eylül rejiminin yaptığı metni bir Anayasa olarak kabul edemeyiz. Teknik anlamda bir Anayasa bile değildir. 1960 Anayasasında ifade aynen şöyledir; 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti insan haklarına dayalı bir devlettir'. Bir devletin insan haklarına dayalı olması, o devletin esasını, her şeyini insan haklarının tayin etmesi demektir. 12 Eylül rejimi bu ifadeden bile rahatsız olmuş, 'insan haklarına saygılı' ifadesini koymuştur.''

Yepyeni özgürlüklerle dolu, dinamik, tamamen vatandaşın hak ve hürriyetlerini koruyan bir Anayasanın yazılmasının yıllardır düşünüldüğünü ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yıllardır 'Bu değişiklikleri yapalım' diyenler bile, nihayetinde belli kimselerin elinde olan imtiyazları alıp, başka kimselerin eline bu imtiyazları devredeceklerdi. Anayasa değişikliği tartışması adı altında yürüttükleri tartışmanın esası bu. AK Parti, bütün bu imtiyazlı sınıfları ortadan kaldırmak, bütün bu imtiyazları, imtiyazın gerçek sahibi olan vatandaşa vermek üzere bir girişim yaptı. Yıllardır 'Anayasa değişsin' diyenler buna karşı çıktılar. 'Yargıyı ele geçirmek istiyorsunuz' diyorlar. Hükümeti Danıştay denetliyor. TBMM'yi kim denetliyor? Anayasa Mahkemesi denetliyor. Peki yargıyı kim denetleyecek?''

Bağımsız mahkemelerin Türk Milleti adına karar verdiğini, Anayasa Mahkemesi değişikliklerinde esas alınması gereken örnekler olduğunu, çağdaş dünyada bütün meclislerin yüksek yargı organlarına temsilci gönderdiğini, sağlıklı işleyiş açısından gereken modelin bu olduğunu belirten Çelik, ''Meclisin Anayasa yapma hakkı yok' dediler. TBMM'nin birinci günü ile son günü arasında bir fark yoktur. Millet kurucu iktidardır. Anayasa değişsin mi, değişmesin mi? AK Parti diyor ki; kayıtsız şartsız kurucu, iktidar millettir'' diye konuştu.

Anayasa değişikliğiyle kısmi bir değişiklik yapıldığını, ''yüksek yargının işleyişinde demokratik bir süreç başlasın'' denildiğini ifade eden Çelik, ''Anayasası düzgün olmayan bir ülkede iş, aş ve ekmek de olmaz'' dedi.

-DEMOKRATİK AÇILIM-

''Ülkenin tek karış toprağından tek çakıl taşı dahi alınıp bir yere götürülmemiştir'' diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hükümet terörle pazarlık yaptı. Arkasından bu tip olaylar gerçekleşti. Bakın terör bundan cesaret aldı deniliyor. Bir ülkenin terörle mücadelesi gibi çok önemli bir konuda, son derece milli bir meselede istismar ve yalan cümleler kullanılması, milletin takdirine bırakılacak bir şeydir. Ayıptır, yazıktır, ama en önemlisi de bunu söyleyenlerin, hükümeti terör örgütü ile pazarlık içerisinde gösterenlerin vatanseverliğinden kuşku duyulmasını gerektirecek kadar büyük bir yalandır.''

Çelik, terörle mücadelede başka yöntemler bulunup bulunamayacağı konusunda bir genel konsensüs oluştuğunu vurgulayarak, tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek dil çatısı altında, bütün vatandaşların kendi kimliklerini özgürce geliştirebileceğini, kendi ana dillerinde özgürce yayın yapabileceğini, bunları geliştirme hakkına her zaman sahip olduklarını söyledi

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler