Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

Papuçları Çankaya ve Meclis'in damlarına atılanlar

Papuçları Çankaya ve Meclis'in damlarına atılanlar


1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından dünyanın tek kutuplu küresel siyasal düzene geçişi yaşadığı ve ABD'nin, Soğuk Savaş'ın galibi olarak tek kutuplu dünyanın süper gücü haline geldiği konusunda yorumcular arasında fikir birli­ği vardır.

Ancak asıl tartışma, dünyadaki bu tek kutuplu uluslararası düzenin uzun süreli mi olacağı, yoksa kısa sürede sona mı ereceği konusunda yaşanmaktadır. İdeolojik pozisyonlara göre tek kutuplu duruma dair yorumlar yapılmaktadır. Tek kutupluluğun kısa süreli olacağını savunanlar, ekonomik ve teknolojik açıdan hâlihazırda çok kutuplu bir dünyaya geçildiğini vurgulamakta, askeri ve siyasi alanlarda da Çin ya da AB tarafından Amerikan hegemonyasının yakın tarihlerde sarsılacağını iddia etmektedirler. Tek kutuplu dünya düzeninin uzun soluklu olacağını savunanlar ise, Amerika Birleşik Devletleri'nin as­keri, siyasi ve ekonomik güç unsurları bakımından dünya tarihinde eşi görülmemiş bir üstünlüğe sahip olduğunu dile getirerek, kısa ve orta vadede Amerika'nın gücünü sarsabilecek adayların ortaya çıkmasının pek olası olmadığını vurgulamaktadırlar.

Bütün bu yaklaşımlar, gücü ve menfaati esas almaktadır. ?Küreselleşme?, ?Globalizm?, ?Tek Kutuplu Dünya?, ?Yeni Dünya Düzeni? gibi kavramlar 1990'dan günümüze, dünya genelinde en sık kullanılan kavramların başında geliyor ve her biri sınırları çizilmeyen, neyi ifade ettiği belli olmayan, aynı ya da benzer şeyleri anlatmak için kullanılıyor. Bu yanıyla da, kavramları ortaya süren ve kabul edilmesini isteyen emperyalistlerin amacına uygun düşüyor. Dolaşıma sürdükleri bu kavramlarla halkları ?çağ değişti? ve ?biz de değiştik? yalanına inandırmak, krizlerini atlatabilmek için uygulamaya koydukları sömürüyü arttırıcı ?tedbir?lerini meşrulaştırmak istiyorlar. Oysa devletlerarası çatışmaların ve şirketler arası rekabetin anlaşılmasında anahtar kavram ?küreselleşme? değil, ?emperyalizm?dir.

Günümüzde uluslararası düzen yorumlarına bakıldığında İslam'ın muhalefeti ve direnişi yok saymaktadır. Düzenin devamından yana olan güçlerin elinde, kapitalizmin yenilmeyecek tek güç olduğu ve alternatifinin ise yalnızca yine kendisi olduğuna ilişkin yalan vardır. Birincilerin düştüğü durum ikincilerin savunusunu güçlendirirken bu tür teslimiyetleri ve kavramları emperyalist ideologların gözlükleri ile algıladıklarındandır. Bu algılama İslam adına reddedilmelidir. Çünkü Fas'tan Filipinler'e kadar uzanan büyük İslam coğrafyasında 2 milyara yaklaşan nüfusuyla İslam milleti dağınıklıktan kurtulamasa da emperyalizmi tehdit etmektedir. Emperyalizme karşı mücadelede, yerel ve bölgeselden başlayan, ama onların dar çerçevesi içine hapis olmayan evrensel / ümmetçi bir örgütleniş İslam medeniyetinin kuruluşuna götürecek olan yolun taşlarını döşeyecektir.

Türkiye'de işbirlikçiler her zaman olduğu gibi gelişmeleri emperyalizmin diliyle açıklamaktadır. Post Kemalist politikalar, hiçbir zaman milletimizi aldatamamaktadır. İslam milleti, 90 sonrası dünya düzeninde Büyük Türkiye'nin öncülüğünde kurulan D8'le yerini alacaktır. Post Kemalist düzenin siyaset mühendisi İsmet İnönü, 50 sonrasında 25 yıl rakipleri karşısında hiçbir varlık gösterememiştir. Prof.Dr. Necmettin Erbakan ise sürekli askeri darbelerle engellenmiştir. Artık köprünün altından çok sular akmıştır; hiçbir zaman çakma İnönülerin oyununa gelmeyen milletimiz, bir daha askeri darbe yapılmasına izin vermeyecektir.

Bürokratik oligarşi, sermaye, üniversite ve medya, hükümetleri zor duruma düşürse de Post Kemalist partileri demokratik yoldan iktidara taşıyamayacaktır. 90 öncesinde milli irade tarafından Post Kemalist politika güdenlerin pabuçları nasıl Çankaya ve Meclis'in damlarına atıldıysa, bundan sonra da aynı şekilde atılacaktır...

Mustafa Yürekli - Haber 7

mustafayurekli@gmail.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi