PKK'nın 'eylemsizliğinin' perde arkası ?

PKK'nın 'eylemsizliğinin' perde arkası ?
Ülke TV'de Ünal Tanık ve Hasan Öztürk'ün birlikte sunduğu 'Aslında Ne Oldu' programında Türkiye'nin gündemi masaya yatırıldı. PKK'nın ardındaki güçler...

Ülke TV'de Ünal Tanık ve Hasan Öztürk'ün birlikte sunduğu 'Aslında Ne Oldu' programında Türkiye'nin gündemi masaya yatırıldı. PKK'nın ardındaki güçler ve aldığı eylemsizlik kararının perde gerisi aralandı.

Haber7.Com Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık ve Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk'ün birlikte sunduğu  Aslında Ne Oldu programı yine son bir haftayı masaya yatırdı. Programda PKK'nın ateşkes çağrısından siyasi partilerin referandum mitinglerine kadar farklı konuları ele aldılar.

PKK'NIN ATEŞKES KARARININ ARKASINDA NE VAR

Hasan Öztürk,  PKK'nın ateşkes ilan etmesi olayına ilişkin ateşkes ilanından çok diz çöktüğünü ile sürerek bununla ilgili  Abant'ta yapılan bir toplantıya dikkat çekti. Öztürk, Abant platformunda  Diyarbakır Batman Mardin gibi Güneydoğu'daki Sivil Toplum Kuruluşları'na destek verilmesi kararı alındığı o tarihten sonra Güneydoğu'daki sivil toplum kuruluşlarının silahları bırakın çağrısı geldiğini bundan sonra da PKK'nın bu kararının geldiğini söyledi.

Ünal Tanık, bu yılın başlarında Kuzey Irak'ta yapılan bir toplantıya katıldığını o toplantıya  Güneydoğlu işadamı Galip Ensarioğlu ile birlikte katıldığını dile getirerek, bölgede yapılan kontrollerle ilgili  Ensarioğlu'nun örgütün durumunun önceki yıllara göre daha geri bir durumda olduğunu vurguladığını dile getirdi.

Hasan Öztürk, demokratik açılım sürecinin bir şekilde devam ettiğini, açılım süreci içinde bulunan maddelerin tek tek yerine getirilmeye çalışıldığını, açılımdan birinin de YAŞ kararları olduğunu, bunun dışında BDP'nin boykot çağrısına rağmen bölge insanın sandığa gitme isteği, bunlarla birlikte Türkiye'nin dışardaki PKK destekçilerini deşifre etme olayı.

PKK'NIN ARKASINDAKİ ÜLKELER

Hasan Öztürk, Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'nın Adalate bakanı Ergin ile yaptığı görüşmede PKK ve BDP'nin iki avrupa ülkesinin istihbaratının piyonu durumunda olduğunu bu ülkelerin de birinin sanayisi ile ünlü bir diğerinin de güneş batmayan ülke olarak bilindiğini dile getirdi. Hasan Öztürk, terör örgütünün yurt içinda bazı birimlerce kollandığının ortaya çıktığı Heron'larla ilgili ortaya çıkan ifadalerin de bunun en büyük delili olduğunu belirterek YAŞ kararları sonrası Türkiye'nin içerde de PKK'yı destekleyen birimleri tasfiye ettiğini açıkladı. Hasan Öztürk, ABD'nin Irak'tan çıkmasından sonra Bağdat'ta belirsizliğin sürmesi sonrasında orada Arapların kuracağı bir hükümetin kürtler için çok kötü bir dönemin başlangıcı olacağını vurguladı. 

Hasan Öztürk'e göre Mesut Barzani PKK'yı Kandil üzerinden sıkıştırdı. Türkiye ve ABD ile ilişkilerinin zarar görmemesi için bağlantıyı kesti. YAŞ'ta istenilenler alınamadı, BDP'nin tabanı da partiye rağmen sandığa gideceğini ortaya koyması PKK'yı bu kararı almaya mahkum etti.

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ İLE PKK İLİŞKİSİ

Ünal Tanık, PKK'nın eylemsizlik kararı almasının hükümetin bir tarafta işini kolaylaştırırken diğer taraftan MHP ve CHP'nin hükümetle PKK'yı birleştirmeye kalkması  yeni tartışmayı beraberinde getirdi. Ünal Tanık, savaşan taraflar barış imzalar, Devlet resmen terör örgütü ile görüşmese bile onun temsilcileri ile biraraya gelir. Devlet bugün için değil geçmişten beri bazı birimleri örgütle görüşmüştür. Türkiye'de bu dönemde de istihbarat birimleri terör örgütünün İmralı'daki ismi ile de Kandil ile de görüşmüştür. Eğer görüşmüyorsa bu yanlıştır. Elinde tuttuğu birisi ve o kişinin elinde tuttuğu örgütle görüşmüyorsa büyük yanlışlık vardır.

Avukatlarının Öcalan ile görüşmesinde kosterin kiralanması konusunda yaşanan krizi Adalet Bakanlığı bizzat devreye girerek halletti. Devletin içindeki bir takım güçler örgüte ateşkes imzalaması yapılmaması için ellerinden geleni yaptılar.

GÜVENİLİRLİKTE ALT ÜST OLAN DENGELER

Ünal Tanık, Aktütün saldırısından sonra askerden birçok bilgiler sızmaya başladığını bu bilgilerin genelde askeri bilgilerden çok yapılan eylemlerle ilgili dökümanlar verilmeye başlandığını dile getirerek bugün askerin kendi içinde temizlenmeye başlandığını anlattı. Tanık Metropol araştırma şirketinin son anketinde genelde referandum rakamı üzerinde durulduğunu, ancak son ankette güvenilirlik sıralamasında birinci sırada polis, ikinci sırada cumhurbaşkanı, ücüncü sırada meclis çıktı. en son sırada ise Genelkurmay, Anayasa Mahkemesi ve Yargı çıktı.

Ünal Tanık, eğer bir yıl sonra Türkiye hala Kılıçdaroğlu'nu konuşacak olursa Türkiye 10 yıl kaybetmiş demektir. Tanık, Kılıçdaroğlu'nun yıllardır hazırlanan bir figür konumunda olduğunu, Kılıçdaroğlu'nun eline verilen kağıtları kamuoyuna belge olarak inandırıldı. Kılıçdaroğlu bugün lime lime imajı dökülüyor. Türkiye bugün bir yola girmiş durumda. Hükümetin bir sürü de yanlışları var. Ancak hükümetin geleceğe yönelik hesaplarını bozmak için Kılıçdaroğlu hazırlandı. Türkiye sandıktan 'evet' oyu ile uyanırsa Kılıçdaroğlu üzerinde oluşturulan silüet yıkılmaya başlayacak. Eğer tersi olursa Türkiye'nin önüne set çekmek için hazırlık yapanlar devreye girmiş olacak ve Türkiye'de geri dönüşüm başlayacak.

SÜMELA MANASTIRI NEDEN SORUN OLSUN

Hasan Öztürk, Sümela Manastırı'nda yapılan ayin için yapılan tartışmaların gereksiz olduğunu belirterek Ortadokslar orada ayin yapmak istiyorlarsa yapsınlar. Eğer biz güçlü ve dini hassasiyetler konusunda kendimizden eminsek hiçbir sorun yoktur. Türkiye bir imparatorluk çökerken korku refleksiyle kurulmuş bir Cumhuriyettir. Anadolu tekrar yurt yapılmış, kurulan devletin yaşamasını sağlamak için bir takım tedbirler almış. Ancak 13 milyonluk Türkiye'den 80 milyonluk Türkiye'ye ve Dünyanın 17. güçlü ülkesi diyorsak o zamanki korku psikolojimizi ve o eşiği atmamız gerekiyor. 1970'li yıllarda Ruhban okulunu kapatmayı anlayabiliriz. Kıbrıs krizi yaşanıyor. Ama bugün böyle birşeye gerek yok. Ben Suriye'ye gittim bir kentinde hala Hz. İsa'nın konuştuğu dili konuşuyorlar. Bugün yağlanmış bir Sümela Manastırı'nda ayin yapılmasından biz niye rahatsız olalım. Ben kendimden eminsem o insanlar gidip orda ibadetlerini yapsınlar. Bu Araplar bizi arkamızdan vurdu diyerek Suriye'ye arkamızı dönmemizden başka birşey değil. Sümela'yı açmakla ne rumlara ne yunanlılara bir hak veriyoruz.

Ünal Tanık, 15 Ağustos Fatih'in Trabzon'u fethettiği tarih olarak kabul edilir. Benim için Heybeliada'nın açılmasında dahi bir sorun yoktur. Fatih Sultan Mehmet bile  Heybeliada için hiçbir engelleme getirmemiştir.

Ünal Tanık, Başbakan Erdoğan'ın 'Taraf olmayan bertaraf olur' sözüne TÜSİAD cevap veriyor. Ancak TÜSİAD her konuda görüş beyan eden bir kurumken Odalar Birliği  her konuda mutlaka fikir ileri sürmedi.

Haber7.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.