Bugün Silivri?de 282.duruşması yapılan 4,5 yıldır süren Ergenekon Davası'nda sona yaklaşılırken, sanıklara destek olmak amacıyla Çeşitli illerden gelerek Silivri Cezaevi'nde toplanan vatandaşlar ve CHP li bazımilletvekilleri Jandarmanın TEM ve D-100 Bağlantı Yolu?ndan Silivri Cezaevine girişi bariyerlerle kapatması nedeniyle ile güvenlik güçleri arasında gerginlik çıktı.

Ergenekon davasının 18 Mart 2013?de görülen 281?inci oturumunda 278 sanık hakkındaki görüşünü açıklayan duruşma savcıları 2271 sayfalık mütalaada Ergenekon isimli terör örgütünün varlığı sabit olduğunu öne sürdüler. Cumhuriyet Savcıları Murat Dalkuş, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel?in hazırladığı mütalaada Haberal, Balbay, Perinçek, Başbuğ?un da arasında bulunduğu 64 sanığın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenmişti.

Bugün, Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneralİlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 67'si tutuklu 275 sanıklı"Ergenekon" davasının 282. duruşması başladı.

Duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın da aralarında bulunduğu 50 tutuklu sanık katıldı. Kemal Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmaya katıldığını davayı takip eden arkadaşlardan öğrendik.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara GATA'da tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli tuğgeneraller Veli Küçük ve Levent Ersöz ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmediğini belirtildi.

Salonun dolması nedeniyle de, sanıklarla vekalet ilişkisi olmayan ve yetki belgesi bulunmayan Avukatlar ile bazı gazeteci örgütleri temsilcileri içeriye alınmadığı için binaya girişte izdihamlar yaşandı. Bu nedenle avukatlarla görevli askerler arasında sözlü tartışmalar oldu. Mahkeme salonundan gelen bilgilerden öne çıkanlar ise , Mustafa Balbay?ın ?Yeter söz adaletin demişolduğu bugünde, bu mütalaayı hep birlikte yıkacağız" dediği. Mahkeme Heyeti Başkanı ile milletvekilleri ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkan Atilla Sertel'in de aralarında bulunduğu bazı gazeteciler arasında tartışmalar yaşandığı.

Sanıkların yoklaması yapılırken CHP'li vekiller yoklama yapılmasını engellemeye çalışarak ayaklarını yere vurup, alkış tutarak salondaki boş olan yerin açılmasını istemeleri ve salondaki bariyerleri zorlmaları. Avukatların yoklaması yapılırken de, milletvekilleri tepkilerine devam etmeleri. Vekillerin hep birlikte "Adalet istiyoruz" diye bağırırken, izleyiciler de alkışlaması. Salondaki karmaşa üzerine yoklamayı tamamlayamayan mahkeme heyeti, duruşmaya ara verilmesi. Bu arada Balbay da, izleyicilere dönerek mütalaayı eleştirmesi. Balbay, basın mensupları ve milletvekillerinin salonda boş olan bölüme alınmamasının hukuksuzluk olduğunu söylemesi. Muharremİnce de, Balbay'a "Abdullah Öcalan'ın yakını olduğumuzu söyleyince bizi belki alırlar" demesi. Mahkeme salonundan ulaşan öne çıkan ayrıntılar.

Dışarısı ise tam bir çeşmekeş, İstanbulda kapalı ve yağmurlu bir havanın hakim olduğu bir günde sabahın erken saatlerinden itibaren Türkiye?nin çeşitli illerinden otobüslerle yine İP ve CHP ninİstanbulda organize ettiği otobüslerle Ergenekon adı verilen davanaın sanıklarına destek vermek mahkemeyi ve yargı sistemini protesto etmek üzere binlerce kişi Silivriye geldi. Durumdan haberdar olan Jandarmanın TEM ve D-100 BağlantıYolu?ndan Silivri Cezaevine girişi bariyerlerle kapatması nedeniyle ile güvenlik güçleri arasında gerginlik çıktı.

Silivri Cezaevi önüne akın eden kalabalık, 3 sıra halinde oluşturulan demir bariyerleri yıktı. Jandarma ekipleri barikatları aşmaya çalışan gruba müdahale etti. Ancak jandarma yetersiz kalınca polis de devreye girdi. Polis ve Jandarma , göstericilere biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Aşırı kalabalık, izdiham ve ardebe nedeni ile Milletvekilleri, Avukatlar,Basın mensupları ve destekçi vatandaşların birbirine karışması ile Gazdan nasibimizi aldık. Bu nedenle alanı erken terketmek zorunda kaldık. Ayrılırken Silivri Cezaevi önündeki gerginlik sürüyordu.

Mahkeme salonunda yaşananlar Yargının bağımsızlığı, nsanlık, hukuk, adalet, ve demokrasi adına ne kadar tutarsız vicdanlarızedeleyen vahamet derecesi yüksek kaygı verici bir süceç ise. Dışarıda yaşananlar da ondan geri kalır bir durum değildir.

Mahkeme salonu dışında yaşanan olayları güvenlik güçleri ve sanık yakını,destekçiler olarak iki taraf olarak ele almak gerekrse, kendilerine göre haklı konumda olan sanık yakını ve destekçilerin daha sağduyulu, taşkınlığa ve zorlamalara sebebiyet vermeden demokratik duruş sergilemelerini her protesto ve eylemlerde de bunu görmeyi hep arzu etmişimdir. Bugün ki tablo beni üzmüş bize yakışmamıştır. Güvenlik güçlerine gelince, onlar her zaman aldığı talimatlar doğrultusunda daha önce yaşananları da gözönüne alarak bugün güvenlik tedbirlerini abarmışlar, bunun karşılığında öfkeli ve kararlı topluluk karşısında ayırt etmeksizin tazzikli su ve bibergazı uygulamalarını kusursuzca tatbik etmişlerdir.

Bunlar demorasi adına insanlık adına görmeyi ve yaşamayı arzu etmediğimiz manzaralardır. Bize yakışmamıştır.

İbrahim.H.SİPAHİ

08.04.3013

Adanapost.com/İstanbul