İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Sorunsuz dış politika, sorumsuz dış politikaya döndü,

Sorunsuz dış politika, sorumsuz dış politikaya döndü,

AKP iktidarının olaylar karşısında bir anda parlayıp bir daha yüz yüze bakmayacak, tüm bağları koparacak tarzda düşünmeden sert çıkış ve söylemleri başlayan, ardında suların durulması ile yeniden ilişkileri düzeltmeye çalıştığı inişli çıkışlı dış politikası. Ülke ekonomisine, ticaretimize ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza büyük zarar veriyor.

Daha geçtiğimiz yıla Rus uçağının düşürülmesi olayı ve ardından gerilen Türkiye-Rusya ilişkileri damga vurmuştu. Bu olay ardından da iki ülke arasında sert açıklamalar yapılmış, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu böbürlenerek “Talimatı ben verdim” demişti. Türkiye Rusya’nın uyguladığı ekonomik yaptırımlar nedeniyle hem turizm hem de gıda ihracatı açısından büyük kayıplara uğramıştı. Sonrasında ilişkilerin düzelmesi için büyük çabalar harcandı.

Geçmişte İsrail’e de ''One Mınute'' olayı ardından bunun karşılığı diyebileceğimiz “Mavi Marmara” hadisesi yaşanmış, uzun süren Türk- İsrail ilişkilerine verilen aranın ardından İsrail ile gümrük birliği anlaşması yaparak vergileri kaldırılmış, iki ülke arasında ihalesiz kuru yük taşıma izini verilmişti. Bu işi yapan tek firmanın kime ait olduğunu tahmin ediyorsunuzdur.

Ve Arap Baharı rüzgarının Suriye’te sıçramasıyla kardeş Beşar Esad’la gerilen ve hala devam eden ilişkiler.

Şimdi ilişkileri germe politikası Avrupaya sıçrası önce Almanya sonra Hollanda ile ilişkiler gerildi.

Sebep, Türkiye’de yapılacak anayasa değişikliği referandumu için Avrupa’da yaşayan Türklerden oy toplamak için Almanya ve Hollanda’ya bakanlarımızın gelmesini bu iki ülkenin istememesi.

Önce şuna bakmak lazım, Oy toplamak için bu iki ülkeye gitmek şart mıydı? Yurt dışında 5,5 milyon Türk yaşıyor. ABD’de de 815 bin Türk vatandaşı var.

Bu iki ülke den Hollanda ülkelerinde seçim yapılacağını bu nedenle karışıklığı önlemek için Tür bakanların seçimden sonra gelmelerini istiyor. Ancak bizim bakan ısrarla geleceğini söyleyince Hollanda yönetimi bakanın uçağının inişine izin vermiyor.

Tabii ki bu iki ülkenin bakanlarımıza uyguladığı muamelenin haklılığı ve affedilir tarafı olmadığını söylemek isterim.

Komşular ile sıfır sorun, sorunsuz dış politika;

AKP iktidarının “Komşular ile sıfır sorun”, “ sorunsuz dış politika”’sı komşularımız ve Avrupa ve Amerika ile yaşanan problemlerde İktidar mensuplarının birden düşünülmeden sert tavır ve söylemleri nedeniyle her seferinde krize dönüşerek sorun haline geliyor. Bir sıkıntı yaşanır yaşanmaz sonucunun nereye varacağı düşünülmeden hemen köprüler yakılıyor, bağlar koparılıyor.

AKP iktidarının anayasa referandumu için Avrupa’da oy arama çalışmaları gittikleri Almanya ve Hollanda’da karşılaştıkları problemler karşısında gösterdikleri yüksek dozajlı ve sert tepkiler iki ülke yöneticilerini Faşist ve Nazi kalıntısı olarak suçlamaları nedeniyle gerilen ilişkilerden kuşkıusuz en çok etkilenenler Avrupa’da yaşayan milyonlarca Türk vatandaşı oldu ve olacak.

Buna ilk örnek iolarak; Hollanda’da Özgürlük Partisi lideri Türk düşmanı Geert Wilders, Hollanda'da yaşayan Türklerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı benimsemeleri halinde Hollanda vatandaşlıklarının alınmasını ya da Türkiye'ye gönderilmelerini talep etti. “Onlar Hollanda'ya mı bağlı? O zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yorumlarını reddetmeleri gerekiyor. Eğer önümüzdeki günlerde onların Erdoğan'ın bu çılgınca ve sert yorumlarını desteklediği ortaya çıkarsa, o zaman ben onları Hollanda'yı terk edip Türkiye'ye gitmeye ve hiçbir zaman Hollanda'ya dönmemeye davet ediyorum. Çünkü onlar Hollanda'ya değil Türkiye Cumhuriyeti'ne ait." Demesi ve Başbakan Mark Rutte ise, "Türkler durumu tırmandırırsa cevap vermek zorundayız" ifadelerini kullanmasını gösterebiliriz.

Gurbetteki vatandaşı sadece oy potansiyeli görmemek gerek;

Yurtdışında yaşayan 5,5 milyonu aşkın Türk toplumunun yaklaşık 4,6 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde, geri kalanı ise Kuzey Amerika, Asya, Orta Doğu ve Avustralya’da yerleşmiştir. Dünyanın her kesiminde milyonlarca Türk, anavatanından uzak olarak yaşam mücadelesi veriyor.

Yapılan bir araştırmaya göre yurtdışından yaşan Türk nüfusu 5 milyonu aştı ve en fazla Türk’ün yaşadığı ülke 2.milyon 700 bin ile Almanya. Listenin ikinci sırasında 850 bin ile ABD gelirken, üçüncülük 615 bin kişi ile Fransa’nın dördüncülük ise 460.000 Türk’ün yaşadığı Hollanda’nın oluyor.

Türkiye yönetiminin nasıl siyasi destek almak için yurt dışında yaşayan vatandaşlarının kapısını çalıyorsa, burada yaşayan vatandaşlarının da haklarını korumakla mükelleftir. Onların yaban ellerde

Rahatı, huzuru, güveni ve geleceğini teminat altına almalı ve onları zor durumda bırakacak girişimlerden imtina etmelidir.

Almanya ve Hollanda’ya siyasi ve ekonomik yaptırım;

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın Hollanda’ya   “Bir sıçrarsın iki sıçrarsın. Bakalım senin uçakların Türkiye'ye nasıl inecek? Bunlar Nazi kalıntısı, bunlar faşist.” Açıklamasından sonra Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş Almanya ve Hollanda’ya siyasi yaptırımların yanı sıra ekonomik yaptırımlarında bulunabileceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdogan talimat verdi. İstanbul BB Meclisi Hollanda’nın Rotterdam Belediyesi ile yaptığı kardeş şehir protokolünü oy birliği ile iptal etti.Ardından Türkiye-Hollanda Parlamentolararası Dostluk Grubunun AK Parti'li üyeleri, Dostluk Grubundan istifa etti. AKP’nin stepnesi MHP durur mu? Onlarda Erdoğan’a tabi olup istifa ettiler.

Sırada ekonomik yaptırımlar geliyor. Bakalım Türkiye Almanya ve Hollanda ya nasıl ekonomik tedbirler uygulayacak?

Devleti erkânının yüzde 99’u Alman malı lüks otomobillere biniyorlar.

Daha bir hafta önce 9 Mart tarihinde Petrol Ofisi (PO)’nun %100 hissesini de Hollandalı vitol şirketine satıldı.

Türkiye'nin tüm hava savunma sistemleri Almanya'dan gelen rampalarla kuruldu,ayrıca Türk hava sahasını koruyan bu rampaların başında Hollanda'dan gelen NATO askerleri var!..

Otomotiv sanayinde yüzde 25’i ile yerli tankımızın motorları, tıbbi cihazların yüzde 90’ Almanya’dan geliyor.

Adana İncilik Hava üssünde konuşlanan Alman askerleri ne olacak? Onları sınır dışı edebilecek miyiz?

50 yıl önce bu iki ülkeye giden işçilerimizden şimdi oralarda büyük çapta iş yapan iş adamları var. Bunların milyar Euro sermaye ve servetleri var.

“Öfkeyle kalkan zararla oturur”

Avrupa’nın göbeğinde yaşanan bu olumsuzluklar hem orada yaşayan vatandaşlarımız ile diğer Müslüman taba hem de ekonomik bağlamda büyük sıkıntılar oluşturacaktır.

Bakın siz daha bir yaptırıma girmeden AB harekete geçti bile. AB Avrupa Adalet divanı Belçika ve Fransa’nın başvurusu ile başörtüsünü yasaklama kararı aldı.

Bakalım Avrupa’da yaşayan Türkler ve Avrupa’da hızla yaygınlaşan ırkçılık ve islamafobi nedeniyle oradaki Müslümanları nasıl sıkıntılar bekliyor. Daha ne gibi yaptırımlar ve zorluklar ile karşılaşacaklar.

Avrupa ile toplumsal bağın yanı sıra ekonomik bağımızın da boyutu büyük. Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarının başında Turizm geliri gelmekte.

2016 yılında toplam 100 ülkeden 17 milyon 391 bin turist geldi.

Almanya 2.714. 861 kişi, 1’ci sırada yer alırken Hollanda ise 704. 354 kişi  ile 4’cü sırada yer alıyor. Bu İki ülke, Toplamı 3.458.215 kişi. Yani toplam turist sayısının yüzde 20’ni Almanya ve Hollanda oluşturuyor. Biryandan askeri, sanayi, ticari ilişkiler diğer taraftan turizm. Türkiye bu iki ülkeye nasıl bir ekonomik yaptırım uygulayacak.  PO’yu geri verin, füze rampalarınızı alın, sizden tıbbi malzeme almıyoruz, vatandaşlarınız Türkiye’ye gelmesin mi diyeceksiniz? Birde bu iki ülkede yaşayan vatandaşlarımız var. Bunların Türkiye ile sosyal ve ekonomik bağları var. Türkiye sadece bu iki ülkedeki vatandaşlarının sıla-ı rahim’inden milyon Euro döviz girdisi elde ediyor.

 

İç siyasette kavga, milleti referandumdaki tercihinden dolayı hain ve teröristlerle işbirliği yapmakla suçlayarak ötekileştirme. Dış politikada sıfır sorun hedefiyle başlayan sonrasında komşularla yaşanan problemler. 54 yıldır girmek için el ovuşturduğun kapısında yattığın AB ile sürekli bir kavga. Bu mu “Komşular ile sıfır sorun, sorunsuz dış politika” Böylemi güçlü bir Türkiye hedefleniyor?

Bu mu? Yeni Türkiye.”

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

16.03.2017/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İbrahim Halil Sipahi Arşivi