İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Suriye Türkiye Sınırlarında Misak-I Milli Hedefleri

Suriye Türkiye Sınırlarında Misak-I Milli Hedefleri

Bir arkadaşım, Suriye Sınırına Türkiye müdahalesini "Aslına DÖNME, döndürme" olarak değerlendirmiş. Bu, Türkiye Suriye sınırlarındaki 10 km’lik anlaşmalı güvenli bölgenin 30 klm. ye çıkarılmasıdır. Birinci Dünya Savaşı sonunda yeni Dünya düzeninde devletlerin sınırlarının millet ve coğrafya esasına göre düzenlenmesi esas alınmıştı. Daha doğrusu böyle vade dilmişti. Ankara'nın isteği ile son Osmanlı Meclisi'nde bu vaatlere uygun Misak-ı Milli sınırları belirlenmişti. Ve Dünyaya ilan edilmişti. Buna o tarihte Fransız işgalinde olan Halep’in güneyinden itibaren geniş bir bölge Türkiye toprağı olarak ilan edilmişti. Eski Avrupalıların kuzey Suriye için, Halebin güneyinden itibaren bu bölgeye Türkçe konuşulduğu İçin Türkiye, Güney Türkiye diyorlardı. Ben İslam Ülkeleri Tarih Coğrafyasını 1983'te yazdım. Diyanet Dergisinde tefrika edilmişti. Suriye’yi de yazmıştım. Suriyede ki Türk ve ve Çerkez çokluğuna şaşırmıştım. Tabi iki bir asır içinde önce Fransızların sonra Suriye yöneticilerinin bölgede Türker üzerinde asimilasyon uygulamaları ile bu durum korunamamıştır. Ancak bu hedeflerden Türkiye asla vaz geçemez.

Türkiye Suriye sınırına Arap barikatı Kurulması, Misak - ı Milli Hedeflerinden Türkiye'nin feragat ettiği anlamına asla izin verilmemelidir. Harekâta asla karşı değilim. Ancak yazdığım tehlike göz ardı edilmemelidir.

********

Yorumlarımdan Ek:

Misak-ı Milli öncesi, Haleb'in nüfusu 200 bin iken, Halep Türk şehri idi. Doğusunda 125 Türkmen köy ve Kasabaları halen karakterlerini koruyor. Halep’in, yeni yerleşimlerle nüfusu, üç milyon oldu, şehir Araplaştı. Ben 1980'de gittiğimde kendimi Türkiye'de sanmıştım. Idlip bölgesi on sene önce 400 bin nüfuslu TÜRK beldesi idi. Şimdi dört milyon nüfuslu Arab Beldesi.

Araplaşma terimini Arap çoğunluğa dönüşmeyi kast ediyorum Siyaseten halen Türkiye'yi destekliyor olması yanıltmasın. Bu durum şartlara bağlıdır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi