Yıl 1968 Şubat ayı bir köy evi yer sofrası sofrada bir DEVLET yetkilisi ve üç milletvekili

Ev sahibi ve köyün birkaç ileri geleni.

Ben de kişilere hizmet etmek için hazır bekliyorum. Yer sofrasına yemek ekmek ve su taşıyorum. Yemek başladı. Her şey güzel ben boşalan tabakları yerine yenilerini bırakıyorum.

Tabak ve ekmek değişimi anında ev sahibi.

BAKAN bey oğlum memlekette birtakım kıpırdanmalar oluyor.

Bu ne hal dir?

Devlet ne düşünüyor ne tedbir alıyor.?

BAKAN izindeyiz, merak edilecek bir şey yok dedi.

Ben tabakları tekrar değiştirip sofraya oturduğumda,

Ev sahibi bakan beyin verdiği cevaptan tatmin olmamış olacakki, tekrar bakan bey oğlum

Vatanda neler oluyor.

BAKAN bey izindeyiz amca deyince,

Ev sahibi yer sofrasını kavrayıp, dizlerinin üzerine dikildi. Sen ne diyorsun be oğlum.

Ben büyük savaşta 6 yıl dağlarda yaşadım. EŞKİYANIN peşinden gidilmez. Yolu kesilir.

ALLAH ya sana verir yâda ona. Bu düşünce ile bu millet hiçbir vakit, terörden kurtulamaz.

Huzur bulamaz. ALLAH memleketimizin geleceğini hayır eylesin.

Köyde ikamet eden bir adam İSTİKBALİ görüyor da, devletin tüm istihbaratı elinde bulunan

Bir bakan bunları nasıl düşünemiyor. Nasıl göremiyor.?

O günden bu güne bu ikilemi anlayıp çözemediğimiz için, anarşi ve terör bir türlü önlenemiyor.

Çünkü siyaset yapanların ve siyasi partilerin vatanın istikbali kaygısı yok. İktidar olma hırs

Ve emeli var. İktidar olmak için her yol meşrudur. Vatanı boş ver.

YAZIKLAR olsun

Yusuf .Öter @ Hotmaıl.Com

Adana 5.04.2015