İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Timurtaş Uçar Hoca İle

Timurtaş Uçar Hoca İle

timurtas-ucar.jpg

Bir Hatıra

Timurtaş Uçar Hoca İle

Timurtaş Uçar Hoca Efendi, (D. 1944) Elazığ'ın Sivrice ilçesine bağlı Uslu Köyünde dünyaya geldi. Babası, İstanbul’da, vazifeli olduğundan kendisi de İstanbul’a gelerek ilkokul tamamlayıp İstanbul İmam Hatip okuluna kaydolur. 1963'te İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsünü'ne başlar, 1967'de mezun olur. Eğitim devrelerimiz aynıdır. Yalnız ben Konya'da okudum. Anadolu'da kısa görevinden sonra İstanbul merkez vaizi olur.

İstanbul Selatin Camileri içinde akustiği en iyi cami Şehzadebaşı Camisidir. Ben de ayni camide üç sene Cuma vaazları yaptım, iyi bilirim.

Gazetecilik yaparken bir gün bacanağım beni Timurtaş Hoca'nın Şehzadebaşı Camii va'zına götürdü. Besmele, Hamdele ve Salvele'den sonra bu günkü konumuz "ÇAĞDAŞLIK KONUSU" dedi, heyecanla anlatmaya başladı. "Çağdaşlık ve Çağdışılık" üzerine heyecan yüklü bir konuşma yaptı. o tarihlerde vaazlarda yüksek heyecan önemli idi.. Cami içinden mitinglerde gösteri gibi yüksek sesle katılanlar oluyordu. Öğle namazından sonra camide cemaati bir saat tutmak kolay değildir. Bir kişi bile dışarı çıkmadı. Çekici bir vaiz olduğu hemen anlaşılıyor. Onlarca kişi tarafından kasetlere alınıyordu. Her cami önünde yüksek sesle kasetleri satılıyordu. Çok sonra öğrendim ki onlardan kendisine bir kuruş bile ulaşmamış.

Şer'iyye sicillerinde ben görev aldıktan sonra yakın arkadaş oldum. Hasbiliğini sevdim de.. Meslektaş olmanın yanında özel sohbetlerde bulunurduk.

1980 ihtilalinden sonra hapsedildi.1982'de vaizlikten alınıp Beykoz Çavuşbaşı Köyü'ne imam hatip olarak tayin edildi. vaaz etmesi yasaklandı. . Elliden fazla konuşması mahkemeye intikal etmiş, soruşturma, kovuşturma geçirmiş ve fakat hepsinden beraat etmiştir. Tekrar edeyim, 12 Eylül Darbesi’nden sonra sırf şöhretine binaen on bir ay hapishanede tutulmuş, aile ciddi ekonomik sıkıntılar çekmiştir. Cemaat mensubu ve herhangi bir partiye bağlı olmadığı için aileye yardım eden kişiler olmamıştır. Avukat bulmada bile zorlanmış, beraat ederek görevine dönmüş ama vaaz vermesi yasaklanmıştır. Önce Anadolu ilçelerine tayin edilmiş, sonra da imamlığa geçmiştir. 28 Şubat 1997'de de haksız yere hapsedildi. Hiçbir siyasî konuşma yapmazdı. sosyal tenkitler yapardı. O da zaten suç değildi. 1999 başında baskılar karşısında Diyanet İşleri'nden emekli oldu. 20 Ocak 2000'de genç denecek orta yaşta, elli altı yaşında kalp sektesinden vefat etti. Hâlâ kasetleri çok satmaya devam ediyor. Konuşmaları teybe alıp, kasetlerinden binler, onbinler üretip zengin olanlar beş kuruş ödememişlerdir.

Sonradan avukat olan oğlu, hiç bir dinî ve siyasî gurupla babasının bağı olmadığı için gerek hapis hayatında, gerekse vefatından sonra ailenin ekonomik sıkıntılar çektiğini bir konuşmasında anlattı, dinledim. Daha doğrusu Facebook'ta gördüm. Aynıyla gerçektir

ALLAH RAHMET EYLESİN, AHİRET YURDU CENNET OLSUN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi