Yarıyıl tatili, “dijital detoks” için fırsat olmalı

Yarıyıl tatili, “dijital detoks” için fırsat olmalı

Çocukların dijital cihaz kullanımı artıyor. Aile içi iletişim azalıyor. Aileler çocukların arkadaşları ile yeterince oyun oynamadığından ve sosyalleşemediğinden yakınıyor.

Yarıyıl tatili, “dijital detoks” için fırsat olmalı

Çocukların dijital cihaz kullanımı artıyor. Aile içi iletişim azalıyor. Aileler çocukların arkadaşları ile yeterince oyun oynamadığından ve sosyalleşemediğinden yakınıyor. Yarıyıl tatilinin hem çocuk hem de ebeveynler açısından beraber zaman geçirme için bir fırsat olacağını belirten uzmanlar, dijital detoks önerisinde bulunuyor. “Dijital detoks yalnızca evdeki çocuğa uygulanacak bir yöntem değildir” diyen uzmanlar, “Aile hep birlikte böyle bir karar alıp uygulayabilir. Bu zaman aralığı keyif verici birçok aktivite, spor ve sanat etkinliğiyle doldurulmalı” tavsiyesinde bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, yarıyıl tatilinin çocuk ve ailenin birlikte zaman geçireceği önemli bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Yarıyıl tatilinin aile ve çocuk için akraba ziyareti, kısa bir kış tatili kaçamağı ya da birlikte zaman geçirmek için uygun bir zaman olabildiğini belirten Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Özellikle çocuklarda dijital cihazlara aşırı bağlanmanın arttığı günümüz toplumunda böyle fırsatları değerlendirmek önemlidir” dedi.

 

Dijital cihaz kullanımı mutlaka sınırlandırılmalı

Her çocuğun hayatında makul koşullarda ve olumlu anlamda kullanılmak kaydıyla dijital cihaz bulunabildiğini ifade eden Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Burada temel nokta, bu araçların zaman ve içerik açısından çocuğa zarar vermeyecek düzeyde kullanılmasıdır. Eğer aile bu konuda sınır koyamazsa, çocuğun tek eğlenme ve doyum kaynağı bilgisayar oyunları, youtube videoları ya da sanal medya oluverir. Bunun sonucunda da çocuğun sosyal becerileri, akademik başarısı ve ruh sağlığı olumsuz etkilenir. Aileler çocuklara bu konuda model olup dijital cihazların sadece yaşamın küçük bir parçası olduğunu öğretmelidirler” uyarısında bulundu.

 

Keyif alınacak başka alanlar deneyimlenmeli

Sosyal çevresi kısıtlı, akraba ziyaretlerinin az olduğu ve yoğun çalışan anne-babalarla yaşayan çocukların dijital cihazların etkisi altına girmeye daha meyilli olduğunu belirten Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Bu nedenle aileler her fırsatta küçük kaçamaklar yapmayı planlamalı, çocuklara hayatta keyif alacak birçok başka alan olduğunu deneyimleyerek yaşatmalıdırlar” dedi.

 

Sosyal becerileri zarar görüyor

Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, teknoloji kullanımının sınırlı olmadığı ortamlarda çocukların tamamen internet ortamına kapılıp zaman ve içerik açısından kontrolü kaybedebileceklerini belirterek “Okul başarıları, akran ilişkileri ve uzun dönemde sosyal becerileri zarar görebilir” uyarısında bulundu.

 

Dijital detoks ailece uygulanmalı

Dijital detoksun yalnızca evdeki çocuğa uygulanacak bir yöntem olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Emel Sarı Gökten,“Aile hep birlikte böyle bir karar alıp uygulayabilir. Tabi bu zaman aralığını keyif verici birçok aktivite, spor ve sanat etkinliğiyle doldurmak kaydıyla” uyarısında bulundu.

 

Kontrolden çıkan kullanıma dikkat!

Dijital aletlerin kullanımının ailenin hayatında sınırlandırılmış bir yer alsa ve eğlenme, bilgi edinme, haberleşme, bankacılık işlemleri gibi hayatı kolaylaştırma üzerinde odaklansa herhangi bir sıkıntı yaşatmayacağını belirten Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Eğer kullanım bizim kontrolümüzün dışına çıkıyorsa ve içerikler zarar verici konulara dönüşüyorsa sorun var demektir” diye konuştu.

 

Tek keyif aldığı konu bilgisayar olmamalı

Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Zaman sınırlamasının aşılması demek, çocuğun oyun başından kalkamaması, hayatında tek keyif aldığı konunun bilgisayar oyunları olması, ödevlerini, derslerini ve sosyal çevresini aksatmaya başlaması durumudur. Çocuk bu hale gelmeden aileler zaman konusundaki sınırlamaları çocuklarına getirmeli ve bunu düzenli bir şekilde kontrol etmelidirler” tavsiyesinde bulundu.

 

Zararlı içeriklere karşı aile önlem almalı

İçerik olarak agresyon ve şiddet içeren oyunların ya da çocuk ruh sağlığına zarar verici nitelikte olumsuz içeriklerin önüne geçilmesinin önemli olduğunu kaydeden Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, ailelerin bu konuda güvenlik tedbirlerini almalarının ve bu konularda çocuklarını uyarmalarının ve bilgilendirmelerinin uygun olduğunu söyledi.

 

Anne-baba önce kendisi model olmalı

Dijital cihaz kullanımı konusunda öncelikle anne-babaların kendi davranışları ile çocuklarına model olması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Sınırsızca internet kullanımı, sosyal etkileşimi yok sayıp bütün zamanını telefon karşısında geçirme, sürekli oyun oynama gibi davranışlara dikkat etmeliler” dedi.

 

Dijital detoks için bu önerilere kulak verin

Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, dijital detoks konusunda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“İnternet ya da oyunla geçirilen süre konusunda aile çocukla, haftaiçi ve haftasonu olmak üzere bir süre kısıtlaması getirmeli, çocuktan buna dikkat etmesi istenmeli, ancak anne-babanın yine de kontrolü sürdürmesi uygundur.

Çocuklara zarar verici içerikler konusunda aile gerekli önlemleri almalı, bu içeriklerin zararları konusunda çocuklarını bilgilendirmeli.

Aile birlikte zaman geçirmek için evde oynanabilecek oyunlar (tavla, kızmabirader, satranç, lego gibi) satın almalı, boş zamanlarda aile üyeleri bir araya gelerek karşılıklı etkileşim halinde oyun oynamalı.

 

Sohbet edilmeli

 

Birlikte yemek yenirken ya da boş zamanlarda bolca sohbetler edilmeli, çocuklara hoşlarına gidecek hikayeler anlatılmalı, sevgi gösterilmeli.

Uygun zamanlarda aile birlikte dışarı çıkmalı, arkadaş ve akraba ziyaretlerine gitmeli ve bu etkinlikler sırasında da karşılıklı etkileşim ve sohbet sürdürülmeli.

Anne-baba kendileri için de birtakım hobilere ve uğraşılara sahip olmalı, çocuklarını da spor ya da sanatsal aktivitelerde desteklemeli, keyif alabilecekleri etkinlikleri hayatlarına katmaya çalışmalı.”

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler