30 Mart?ta tapılacak 2014 yılımahalli idareler seçimi için son aday bildirme tarihi 18 Şubat?a yaklaşık bir ay süre kala partilerin adayları netleşmeye başladı.

Adaylığı kesinleşenler bir heyecan veşevkle çalışmalara başladılar. Adaylar ve adaylardan beklentisi olanlar kesenin ağzını açtılar. Şimdiden duvarları posterler süslerken (kirletirken) cadde ve sokaklar, yerlerde, araç sileceklerine sıkıştırılmış, buruşturularak veya hiç okunmadan çöp kutularına atılan broşürlerden adeta geçilmiyor.

Bu seçimde çeşitli ilginçliklerde yaşanıyor. Partiler kendi partileri dışında tabiri caiz ise rakip ve farklısiyasi gelenekten gelen adaylar gösteriyorlar.

1999 seçimlerinden bu yana üç dönemdirŞişli belediye başkanlığı yapan 2005'te, Ankara'da yapılan 13. Olağanüstü CHP Kurultayı'nda Deniz Baykal'a karşı Genel başkan adayı olan ve kaybeden, olaylıgenel kuruldan iki ay sonra CHP Yüksek Disiplin Kurulu tarafından ?Kurultayıarbede ve şiddet ortamına çevirdiği? gerekçesiyle CHP'den ihraç edilen Mustafa Sarıgül. 2009?da DSP?den Şişli?de aday olup tekrar seçilmiş, 2013?de Türkiye Değişim Partisi (TDH)?ye geçmişti. Yeniden CHP?ye dönmesi ve aday gösterilip gösterilmeyeceği uzun zamandır gündemi meşgul eden Sarıgül, nihayetinde CHP?ye geçerek Kılıçtaroğlu?nun ABD gezisi sonrası İstanbul B.Şehir Belediye başkanlığına aday gösterildi.

CHP?den asıl büyük sürpriz ise Ankara?dan geldi. CHP Başkentte MHP den iki dönem Beypazarı belediye başkanlığına seçilen 2009 seçimlerinde MHP?den Ankara Büyük Şehir belediye başkanlığına aday olan ancak seçimi üçüncü sırada tamamlayan bu seçimlerde MHP?nin aday göstermediği Mansur YAVAŞ?ı aday gösterdi.

MHP Adana?nın Seyhan ilçesinde AKP?nin kuruluşunda Adana teşkilatlanmasını yapan ve eski AKP milletvekili Abdullah Çalışkan?ı aday gösterdi. AKP ise istifa ettirdiği üç bakanını Binali Yıldırım?ı İzmir?den B.Şehir, FatmaŞahin?i G.Antep?te B.Şehir ve Sadullah Ergin?i Hatay?dan B.Şehir Belediye başkanlığına aday gösterirken çok sayıda da eski millet vekilini belediye başkan adayı gösterdi.

Bu arada naçizane ben de Millet Partisinden Çukurova Belediye başkanlığına adayım.

Şimdi tercih etme sırası seçmende, seçmen 30 Mart?ta iradesini ortaya koyacak veya koydurulacak.

Kimisi için adayın pek fazla önemi yok onlar atadan babadan futbol takımı tutar gibi parti taraftarı olan seçmen. Onlar için sıkıntı yok seçim günü gidecek ve partinin logosu altına evet mührünü basacak.

Bir kısım seçmen ise görsele bakacak, hangi aday daha çok reklam yapıyor, daha fazla harcama yapıyor, eşantiyon dağıtıyor.

Bir kısım ise, vaatlere bakacak, adayın hitabetine, görünüşüne ve birde tabi ki partinin kendi tabirleri ile küçüklüğü, büyüklüğüne bakacak (burada küçüklük ve büyüklük kriteri de tartışılır)

İşin en ilginç olanı ise çok az bir kitlenin, adayın kişilik ve kabiliyeti, projeleri, çözüm yolları, ekibi ve programına bakarak oy kullanacağıdır.

Biz millet olarak oğlumuzun evleneceği gelin adayını, kızımıza talip olan damat adayını hatta evimizi kiraya vereceğimiz kiracıyı araştırıp soruşturup verirken. Çarşı ve pazarda gıda maddelerinin tadına bakıp, kıyafet alırken deneyerek alırken. Maalesef ülkemizi beldemizi yönetmeye talip olan, yani ?varlığımızı, birliğimizi, vatanımızı, istikbali ve istiklalimizi, namusumuzu, güvenlik ve geleceğimizi? teslim edeceğimiz aday konusunda aynı ciddiyet ve hassasiyeti gösteremiyoruz.

Oysa seçmenin bir oyu cephede ki askerin kalan son bir mermisi gibi değerlidir. Onu isabetli kullanmak zorunluluğundadır.

Türkiye?de seçim sistemi ne kadar adil, siyasi partilerin seçimlerde propaganda ve mücadele şartları ne kadar eşit bu aklı selim her vatandaşımızın idrakindedir. YSK seçimlere 25 partinin katılabileceğini açıkladı. Bunlardan beşi mecliste bulunan parti ve hazineden seçim yardımı alacaklar. Diğerleri başının çaresine bakacak, kendi imkânlarıile bu yarışı sürdürecek.

Yazılı ve görsel medya haber niteliği taşıdığı halde parayı bastıranın haberini yapacak. Gazetelerde Tv?lerde onlar gövde gösterisi yapacak, zaten okuma ve araştırma alışkınlığından uzak olan vatandaş sadece gördüğü ile kendince bir değerlendirme yapacak.

Anlayacağınız seçime katılan 25 partiden sadece 5 veya 6?sı dışında kalan parti ve adayları ehil ve ve üstün vasıflı olsa, asrın projelerini ortaya koysa, elit ve ehil kadrosu olsa, daha başta yarışa yenik başlayacak. Buyurun size çoğulcu demokrasi.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

13.01.2014/adanapost.com