Zoraki cennet yolcusu!

Mesut Yılmaz bir ay önce öldü haberleri geldiği zaman dilek ve temenniler ortaya çıkmıştı.

28 Şubat döneminde koltuk sevdasına çok insanın canını yaktı.

Can yakanların can yakıcı ateşte olacakları adaletin gereği.

Milyonlarca insanı sahibini bile kurtaramayacak kıçı kırık koltuk için "aydınlıktan korkan yarasalar" diye tanımlamıştı.

O gün ne demişsem bu günde aynısını söylüyorum.

Lanet.

Çünkü helallik dilemedi, pişmanlık göstermedi.

Hata yaptım demedi.

Emri hak vaki oldu, gitmesi gereken yere gitti.

Onun en ihtişamlı dönemlerinde biz zulme teslim olmadık, isyanımızı haykırdık.

Bu günde aynı noktada dimdik durmaktayız.

Bu gün siyaseten bir noktada olanalar hiçte üzerlerine vazife olmadığı halde ilgili şahsı cennete yollayabilmek için destanlar diziyorlar.

Celladına aşık olma hali olmadığına gör bu herhalde koltuğu muhafaza için eyyamcılık olsa gerekir.

Aleyhte konuşmama halini anlarım.

İşi Allaha havale etmek siyasi bir yöntem olarak kabul edilebilir.

Fakat yalamak ve Allah'ı kandırmaya çalışmak beyhude bir davranıştır.

"Ölünün arkasından konuşulmaz" diye bir tekerleme uydurmuşlar salınmış ortaya akıp gidiyor.

Mesela ben "hakkımı helal etmiyorum" demem.

Buna tenezzül etmem.

Karşı tarafını hak diye bir inancı olsa hak ihlali yapmaz, yada sonradan helallik diler.

Helallik peşinde değilse yapacak bir şey yoktur.

İ hesap gününe kalmış demektir.

Sayın siyasiler siz siyasetinizi yapın oy kaygısı ile kimseyi yaşamında istemediği cennete zorla yollamayın.

Yazıktır, günahtır, hatta ayıptır.

YAPMAYIN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.