9 çocuğunu PKK'dan nasıl korudu?

9 çocuğunu PKK'dan nasıl korudu?

Şırnaklı 9 çocuklu anne, yavrularını PKK kıskacından nasıl kurtardığını anlattı. Bedia Atan'ın anlattıkları, ailelere ve devlete ders niteliğinde..Burcu...



Şırnaklı 9 çocuklu anne, yavrularını PKK kıskacından nasıl kurtardığını anlattı. Bedia Atan'ın anlattıkları, ailelere ve devlete ders niteliğinde..



Burcu Bulut'un röportajı

Şırnak'ta bir aşiret reisinin kızı olan Bedia Atan, ailesi tarafından okula gönderilmemiş. Çocuklarının kendisiyle aynı kaderi paylaşmasını istemeyen ve dantel yaparak 9 çocuğunun 9'unu da okutan Bedia ananın verdiği mesaj çok önemli. Bedia Ana "Çocukları PKK'nın kapanından korumanın tek yolu eğitimdir ve onları başıboş bırakmamaktır! Ben çocuklarımı okutarak PKK'dan korudum. Ailelere, devlete büyük iş düşüyor" diyor.

Şırnak'ı "en iyi bir anneden dinlersin" diyor bizi Mardin'den Şırnak'a götüren şoför. Ve devam ediyor: "Çünkü bu bölgenin cefasını en çok onlar çekerler. Bu bölgenin ruhundan en iyi onlar anlarlar" Şırnak'ta yamacında çocuklarıyla gezen yöresel kıyafetli annelere baktığımda söylenenlerin doğru olduğunu hissediyorum. Çekingen bakışları, sessiz sakin duruşları sizi yanıltmasın. Konuştuklarında verdikleri mesajlar bölgenin sorunları hakkında çok şey söylüyor. İlk başta konuşmakta oldukça zorlanıyorum. Bölge insanı meraklı ama meraklı misafirlere karşı oldukça mesafeli. Uğraşlarım sonucu 9 çocuk annesi Bedia Atan ile görüşmeyi başarıyorum. Türkçe hiç bilmiyor Bedia Ana. Okula hiç gitmemiş kendi tabiriyle cahil kalmış. Ama şimdi Şırnak'ın en saygı duyulan annelerinden biri o. Örnek bir anne. Çünkü 9 çocuğunun 9'unu da nakış, dantel yaparak okutmayı başarmış. Kız çocuğu okula göndermenin ayıp sayıldığı günlerde tüm baskılara rağmen kızlarını okula göndermiş. Bedia Ana "Şırnak'ta kız çocukları olup, okula gönderen tek aile bizdik. Benimle alay ederlerdi, küçük görürlerdi. Söylenenlere kulaklarımı tıkadım, okuyamadığım için çocuklarımın muhakkak okumasını istedim. Çorapsız, ayakkabısız kaldılar ama ne olursa olsun okudular. Ben cahil kaldım -beni okula göndermeyenlerin günahları boynuna- ama çocuklarımın kaderlerinin de aynı olmasını istemedim" diyor. Çocukları PKK'dan korumanın yolunun da eğitimden geçtiğini söyleyen Bedia Ana "Kız-erkek demeden 9 çocuğumun 9'unu da okula gönderdim. Beyinlerinin saçma sapan düşüncelerle yıkanmasına izin vermedim. Yere sağlam basmalarını, Türkiye'yi, dünyayı daha iyi tanımalarını istedim. Düşünsenize çocuğunuzu doğuruyor, bakıyor, büyütüyorsunuz sonra birileri gelip, onun aklını çeliyor ve dağa götürüyor. Bunu hangi ana kabul edebilir? Hangi ana böylesi bir durum karşısında acı çekmez? Çocukları PKK'nın kapanından korumanın tek yolu eğitimdir ve onları başıboş bırakmamaktır!Ben çocuklarımı okutarak PKK'dan korudum" diye belirtiyor. Tüm bu açıklamaları Bilkent Üniversitesi'nden burs kazanan kızı Akised bize tercüme ediyor. İşte Şırnak'ta yaşamanın, çocuk yetiştirmenin, anne olmanın zorluklarını anlatan Bedia Ana ile yaptığımız o çarpıcı söyleşi:

İlk önce sizi tanımak istiyorum... Bedia Atan kim?

Babam aşiret reisiydi. Ekonomik açıdan durumumuz çok iyiydi, çok rahattık fakat okula gidemediğimiz için büyük sıkıntı içindeydik. O dönem kaldığımız yerde okul da yoktu. Babamın verdiği kararlar kadar devletin sistemi de sorunluydu. Her yere ulaşamıyordu. Devlet elinin değmediği yerde hayat nasıl olabilirdi ki!? Sonra genç yaşta evlendim, çocuklarım oldu. İlk çocuğumu kucağıma aldığımda nefes alıp vermenin ne kadar değerli olduğunu anladım artık onlar için vardım.

BİR ANNE OLARAK BU DÖNEMDE MUTLUYUM

Peki terörün yoğun yaşandığı bir şehirde, Şırnak'ta anne olmak nasıl bir duygu?

Dedelerimin dedesi bile buralı. Şırnak'ı bizden iyi bilen yoktur. Eskiden buralarda teröre destek çokmuş. Şimdi katılım oranının gitgide azaldığını görüyoruz. Şuanda bir anne olarak bu iktidar sayesinde mutluyum. AK Parti kendimizi güvende hissetmemize yol açtı. Doğru bir yol üzerindeler. Beş parmak tabii ki aynı değildir. Olumsuz düşünenler de olabilir. Ama inanın ki bölgede bayrağımız için savaşacak sayısız insan var. Çünkü hepimiz Müslümanız ve Müslümanlık kardeşlik demektir. Yeni nesile ise güvenim tam. Çok sağlamlar vatanlarını, topraklarını çok seviyorlar.

ÇATIŞMA DAĞLARDA OLUYOR

"Mutluyum" dediniz ama dışarıdan bakıldığında oluşan algı bölge halkının mutsuz ve çaresiz olduğu yönünde. Çünkü çatışmalar devam ediyor ve neredeyse her gün bir cenaze haberi alıyoruz...

Çatışma var ve maalesef olan gencecik evlatlarımıza oluyor. İçimiz yanıyor. Terörü, insan öldüren herkesi lanetliyorum. Diğer yandan bir abartı da var. Özellikle medya bu konuda çok hatalı.

Ne gibi?

Sanki her gün Şırnak'ın merkezinde çatışma oluyor, kan dökülüyor gibi yansıtıyorlar. Dağdaki çatışmaların hepsi Şırnak'ın merkezinde oluyormuş gibi göstermek abartı değil mi? Biz de çoğu zaman acı haberleri sizin gibi televizyon ve gazetelerden öğreniyoruz. Bir bakıyoruz ki haberde "Şırnak'ta şu kadar kişi öldü" denmiş. Oysaki burada hayat normal düzeninde devam ediyor. Savaş ise dağlarda oluyor. O sınırın çok iyi belirlenmesi, Şırnak'ın korkulacak bir şehir olmadığının anlaşılması lazım! İşte bu konuda medya görevini doğru olarak yapmalı.

POLİS ARTIK HALKIN DİLİNDEN ANLIYOR

Sizce 90'lı yıllardaki terör ile bugünkü terör arasında nasıl bir fark var?

O zaman ile bu zaman arasında dağlar kadar fark var. Eskiden baskı o kadar yoğundu ki! Hem PKK'nın hem de devletin baskısı vardı üzerimizde. Kafamızı pencereden dışarı çıkaramazdık. O yıllarda zafer işareti yapmaya kalksan polis seni öldüresiye döverdi şimdi ise polisle bölge halkının ilişkisi çok iyi. Polis halkın dilinden anlıyor. Evet, çatışmalar hâlâ devam ediyor, insanlar ölüyor ama 90'lı yıllara nazaran bu durumda gözle görülür bir azalış söz konusu.

ÇOCUKLARI PKK'NIN KAPANINDAN KORUMANIN TEK YOLU EĞİTİM

PKK'nın özellikle küçük çocukları kendine çekmeye çalıştığı söyleniyor. Çocuklarınızı onlardan nasıl korudunuz? Tehdit edildiğiniz oldu mu?

Çok zor oldu aslında. En sağlıklı koruma yöntemi eğitim. Kız-erkek demeden 9 çocuğumun 9'unu da okula gönderdim. Şimdi 6'sı lisede 3'ü üniversitede okuyor. Beyinlerinin saçma sapan düşüncelerle yıkanmasına izin vermedim. Yere sağlam basmalarını, Türkiye'yi, dünyayı daha iyi tanımalarını istedim. Düşünsenize çocuğunuzu doğuruyor, bakıyor, büyütüyorsunuz sonra birileri gelip, onun aklını çeliyor ve dağa götürüyor. Bunu hangi ana kabul edebilir? Hangi ana böylesi bir durum karşısında acı çekmez? Çocukları PKK'nın kapanından korumanın tek yolu eğitimdir ve onları başıboş bırakmamaktır! Ben çocuklarımı okutarak PKK'dan korudum. Bu da inan hiç kolay değil! Ailelere, devlete büyük iş düşüyor.

PKK'nın çocuklara, gençlere yönelmesini neye bağlıyorsunuz?

Çünkü çocukları kandırmak çok daha kolay. Diyelim ki ben çocuk yaşta eve bir gelin getirdim-ki bu eskiden doğuda daha yaygındı- o geline kendi fikrimi istediğim gibi aşılardım. Ne desem onu yapar hale getirirdim. Bugün PKK'nın yapmak istediği de bu. PKK hâlâ küçücük çocukları kandırmaya çalışıyor ama aileler artık daha bilinçli ve cesur. Çocuklarını korumak için gerekirse canlarını ortaya koymaya hazırlar.

Doğu'da kız çocuğunun mu yoksa erkek çocuğunun olması daha zor? Hangisini yetiştirmek daha zahmetli sizce?

İkisi de zor. Erkek çocuklar daha özgürdür buralarda. Akşam eve geç gelebilirler. Eve geç geldiği her gün anne için azap başlar. "Acaba nerede? Örgüte mi katıldı? Birileri aklına mı girdi?" diye kaygılanır durursun. Evin içinde dört dönersin. Kız çocuğu için de aynı şey geçerli. Her ikisi için de tehlike aynı oranda aynı büyüklükte.

Kız çocuklarını okula gönderen tek aile bizdik

Peki bölgede kız çocuğunu okula göndermeme, evden dışarı çıkarmama gibi baskılar artık kalktı mı?

Şırnak'ta kız çocukları olup, okula gönderen tek aile bizdik. O zamanlar "kız çocuğu okula mı gider! Ayıptır!" diye büyük bir baskı görmüştük. Benimle alay ederlerdi, küçük görürlerdi. Söylenenlere kulaklarımı tıkadım, okuyamadığım için çocuklarımın muhakkak okumasını istedim. Çorapsız, ayakkabısız kaldılar ama ne olursa olsun okudular. Ben cahil kaldım -beni okula göndermeyenlerin günahları boynuna- ama çocuklarımın kaderlerinin de aynı olmasını istemedim. "Gelecekleri parlak olsun, benim gibi sürünmesinler" dedim. O günlerde bize kızan, karşı çıkan ailelerin hepsi şimdi kendi kızlarını da okula göndermeye başladılar. Hatta "bize yardımcı olur musunuz?" diye gelenler bile oldu. Artık örnek bir aile olduğumuzu söylemeliyim. Kürt-Türk, kız-erkek ayırımı neden? Ben Kürt kökenliyim ama Türk vatandaşıyım. Türk vatandaşı olan herkesin de kız-erkek demeden okumaya hakkı vardır. Şimdi Şırnak'ta okula, eğitime verilen değer büyük. Yeni neslin gerçekten çok daha iyi şartlarda yetiştiğini söylemeliyim. Diğer yandan gençlerimizin çoğu işsiz.

İŞADAMLARI ŞIRNAK'A YATIRIM YAPMAKTAN ÇEKİNMESİNLER

Devlet işsizlik konusunda gençlere neler yapmalı?

Evine ekmek girmeyen aileler, bunu gurur meselesi yapıp üzülen, iş bulamadığı için bunalıma giren gençler var. Bu gençlere yönelik özel bir çalışma yapılabilir. Şırnak'taki kısıtlı iş olanaklarını çoğaltmak lazım. İş adamları Şırnak'a yatırım yapmaktan çekinmesinler. Medyanın gösterdiği gibi bir yer değil burası. Çatışma her yerde oluyor. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de, Mersin'de olmadı mı? Şırnak'ın sadece adı çıkmış. Unutmasınlar ki onlar adına çalışmaya hazır sayısız genç var burada.

Ak Parti "sen bendensin, sana sahip çıkacağım" dedi

Peki PKK'nın üzerinizdeki baskısı eskiye nazaran azaldı mı?

Eskiden baskıyı daha fazla hissediyorduk çünkü halka sahip çıkan bir iktidar yoktu. Şimdi AK Parti bu durumu değiştirdi, "sen bendensin, sana sahip çıkacağım, sen de diğerleriyle eşit haklara sahipsin" dedi. Şırnak halkı o yüzden mutlu. Kimse bunu yazmıyor, konuşmuyor. Neden? Kötü olan neden bu kadar büyütülüyor da iyi olan görünmüyor, gösterilmiyor? Bunu herkese soruyorum...

Çocuklarınızı nasıl yetiştirdiniz? Ne gibi zorluklar çektiniz?

9 tane çocuğumuz var. 8'i kız 1'i erkek. Tentene yaparak (nakışla danteller yaparak) çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştım. Tüm yük benim ve eşimin omuzlarındaydı. Onlara iyi bir gelecek sağlamak, okutmak için büyük sefalet çektik. Şimdi "iyi ki de yapmışız" diyorum.

Ne CHP ne de BDP Şırnak halkına kendini tanıtabildi

BDP, CHP, MHP gibi diğer partiler için ne düşünüyorsunuz? Onların bölgedeki konumları ile ilgili ne diyeceksiniz?

AK Parti yaptıklarıyla kendini görünür kılıyor "ben buradayım" diyor. Hani BDP? Hani CHP? Onlar nerede? Şimdiki iktidar doğru işlere imza atmasa onu nasıl tanıyabilirdik? Diğerleri gibi olurdu. Yoksa Başbakan Erdoğan'ı ne görmüşlüğüm nede tanışmışlığım var. Bölge halkı için çalışmayan, varlık göstermeyen bir partinin nasıl bir iddiası olabilir ki! Şırnak için yaptıkları tek bir icraat söylesinler, yok! Söyledikleri lafta kalmayanları, uygulayanları halk muhakkak görür. Önyargılı hiçbir zaman olmadım sadece ne CHP ne de BDP kendilerini Şırnak halkına doğru bir şekilde tanıtabildi.

YENİ ŞAFAK PAZAR EKİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler