AKP iktidarının sözde “çözüm süreci” uğruna her faaliyetine göz yumduğu  PKK bu süreçte gücüne güç katarak haince saldırılarına hız vermeye başladı.

Dağlıcada 16 asker yola döşenen 400 kilo patlayıcının teröristlerce patlatılması ile şehit oluyor. Daha bu şehitlerimiz toprağa verimeden bu sefer benzer şekilde Iğdır’da 13 polis şehit ediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı televizyon proğramında “Bunlar (PKK) çözüm sürecini silah stoklama süreci olarak değerlendirdi.” Diyor.

Çözüm süreci kararlılıkla devam edecektir diyerek Başbakan Davutoğlu Van’da katıldığı dağlıca şehitlerinin cenaze töreninde konuşamayacak derecede şehitlere ağlıyor.”Dağda bir tek terörist kalmayıncaya kadar terörle mücadelemiz sürecektir” diyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimiyle eyy sayın Erdoğan, PKK silahlanırken, terör hazırlığı içerisnde iken binlerce silah ve teröristleri şehir merkezlerine yerleştirirken sen neyapıyordun? Başbakanın ne yapıyordu? İç işleri bakanın ne yapıyordu? senin istihbaratın ne yapıyordu? Bütün bunlara neden göz yumdunuz?

Bizlere sizi uyarmadık mı?

Milletten saklamak suretiyle sürdürdüğünüz teröristle pazarlık ve müzakereleri “çözüm süreci” adı altında bir proje ile kamuoyuna sunduğunuzda bu sürecin “çözüm” değil bir “çözülme süreci” olduğunu, PKK’nın eylemsizlik kararı alması ve “çözüm süreci” kapsamında Türkiye’den çekilme kararı almasının ve göstermelik çekilme sırasındaki gördüğümüz faaliyetleri ve duyduğumuz kaygıları iki yıldır yazdığımız yazılarla aktarmaya  çalıştık. Ancak bu uyarılarımızı dikkate almadığınız gibi bizleri terörün devamından yana barış ve çözüm karşıtı olarak suçladınız.

Onlar ne yaptı?

Terör örgütü PKK 1993’den buyana defalarca ateşkes ilan etmiş, her ateşkes sürecinde de toparlanarak gücünü arttırmıştır. Bunu günlük gazete okuyan haberleri takip eden sıradan bir vatandaş dahi bilir.

İktidar dünya da eşi benzeri görülmemiş bir şekilde terör örgütü ile barış ve çözüm diye masaya oturdu, Yanlış olduğunu söyledik.

PKK çözüm sürecikapsamında çekilme Türkiye’den çekilme kararı aldı ve sözde çekilmeye başladığında silahlarını bırakması gerekirken “silahlarını gönsünler gitsinler”, silahları bırakmadan gidiyorlar denildiğinde,  “yeterki gitsiler” denildi.

PKK çekilmiyor Kandile yeni terörist götürüyor, Kandilden yetişmiş teröristleri getiriyor ve ilçelere, şehirlere yerleştiriyor, dedik.    

Dağlıca, Yüksekova,Şemdinli,Çukurca gibi. Bu geçiş noktaları K.Irak’ta bulunan PKK’nın en önemli kamplarına en yakın ve uygun geçiş noktaları. Bu geçiş noktalarının kontrol altında tutulması gerektiğini söyledik.

PKK çekiliyor gibi yaparken, askere ve emniyete “dokunmayın” seyredin dediler.

Sözde “çözüm süreci”nden istifade ederek Asker ve polisin dokunmaması, PKK yandaşları belediyelerin desteği ile keyiflerine göre bölgeye silah ve mühümmat yığınağı yaptı. Tonlarca partlayocı malzemeyi önemli geçitlere ve stratejik bölgelere döşediler. Şehir merkezlerindeki hücre evlerine ve mezarlıklara silah ve patlayıcı malzemelerini alenen göz göre göre stokladılar. Günlerce yazdık aldırış etmediler.

Her ateşkes sonrası toparlanarak hain saldırılarını arttıran terör örgütünün “çözüm süreci” süresince hazırlığını tamamladığını ve 7 Haziran seçimlerinden sonra eylemlerini hızlandıracağını yankı uyandıracak eylemler yapacağını söyledik umursamadılar.

Şimdi soruyoruz?

*Bütün bu gelişmeleri bizler görürken uyarırken devletin, askerin, emniyetin istihbarat birimleri ne yapıyordu?

*Cumhurbaşkanı Erdoğanın sır küpü, prensi, yere göğe sığdıramadığı MİT müsteşarı Hakan Fidan pişpirik mi oynuyordu?

*Tonlarca patlayıcı yüklü araçlar, içinde ağır silahlarında bulunduğu 80 bin silah şehir merkezlerine ışınlama yoluyla mı girdi?

*Artık analar ağlamasın diye teröristle masaya oturmayı mübah sayıyordunuz.

*Analar ağlamasın diye terörist başının isteklerini emir telakki etmiştiniz.

*Her istediklerine evet derken terör örgütüne yaptırınız olmadı, silah bıraktıramadınız.

Şimdi dağlardan teröristleri kazıyacağız diyor, şehit cenazelerinde ağlıyorsunuz.

“Çözüm süreci” ni Analar ağlamasın diye sahipleniyor savunuyordunuz. Şimdi tüm Türkiye hergün ağlıyor.

Bölgeye yavaş yavaş kış geliyor, kar yağışına En fazla 15-20 gün var. Eğer tedbirler alınamazsa; Dağlıca, Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca gibi önemli bölgelerde PKK hakimiyetini kuracak güvenlik güçlerinin buraya ulaşması ve müdahalesi zorlaşacaktır. İvedilikle bu bölgelerin PKK’dan temizlenmesi ve askerin kontrolü sağlanması gerekiyor.

Artık ne bir tek vatan evladının yitirilmesine, anaların, eşlerin, çocukların ağlamasına bu milletin tahammülükalmamıştır. Terör örgütünün hain saldırıları karşısında öfkelenen vatandaşlarımız bugün protesto gösterilerine başlarken terör örgütünün parti binalarına saldırmaya başlamıştır.

Her geçen gün milletin sabrı taşıyor, öfke yükseliyor. Bu öfkenin sonu farklı mecralara varmadan gerekli tedbirlerin alınması ve terörle mücadeleye kararlıkla devam edilmesi gerekiken milletimizinde biraz daha sağduyulu davranması gerekmektedir.

İbrahim Halil SİPAHİ

09.09.2015/adanapost.com