Bakan Çelik: Umarım Oslo canisinden ibret alınır?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Norveç'teki saldırıya ilişkin olarak, ''Umuyor, temenni ediyorum ki ibret alınır ve insanlık için büyük bela olan bu ırkçılık ve terör olaylarıyla insanlık karşı karşıya kalmaz'' dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Norveç'teki saldırıya ilişkin olarak, ''Umuyor, temenni ediyorum ki ibret alınır ve çağdaş kavramı ile anılan batı ülkeleri, buna uygun bir çıkış, insan haklarına dayalı çıkış noktalarına paralellik arz eden bir yaklaşıma tekrar dönerler ve insanlık için büyük bela olan bu ırkçılık ve terör olaylarıyla insanlık karşı karşıya kalmaz'' dedi.

Çelik, Diyanet İşleri Bakanı Mehmet Görmez ve beraberindekileri makamında kabul etti.

Geçtiğimiz Hükümet döneminde Diyanetten sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yürüttüğünü anımsatan Bakan Çelik, bu dönemde Diyanet İşleri Başkanı ve çalışma arkadaşlarıyla çok önemli hizmetlere imza attıklarını anlattı.

O dönemde uzunca bir yıl bekleyen Diyanet Teşkilat Yasası'nı birlikte yaptıklarını ifade eden Bakan Çelik, şunları söyledi:

''30 aşkın bir süredir beklenen Teşkilat Yasası, personel özlük hakları ve geleceğin Diyaneti'ne birlikte mühür vurmuş olduk. Güzel çalışmalarımız oldu. Bu süre içerisinde Başkan Yardımcısı olarak görev yapan, değerli bilim adamı Prof. Dr. Mehmet Görmez Bey'in Diyanet İşleri Başkanı olarak da ataması gerçekleşti ve o günden bugüne çok önemli hizmetleri oldu. Bizlerde buna şahitlik ediyoruz. Tüm arkadaşlara ve sayın başkana bu önümüzdeki süreçte, ülkemizin en önemli konularından olan Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yapılacak olan çalışmalarda başarılar diliyorum. Bu nezaket ziyaretinden dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum.''

Diyanet İşleri Başkanı Görmez de Diyanet İşleri Başkanlığı'nda 3 tarihin çok önemli olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:

''Biri kuruluşumuz, ikincisi 1965 yılında adeta bütün görevleri yeniden tanımlanarak yeni bir yasaya kavuşmuştur. Bir de öyle zannediyorum ki Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tarihinde 2010 yılı, üçüncü önemi dönemi olarak geçecektir. Bu, daha önce başlatmış oldukları hizmetleri yasal zeminlere oturtarak, geleceğe yürüyen yeni bir Başkanlık adeta kurulmuştur. Bütün bunlarda bu üçüncü dönemde Sayın Bakanımızın gerçekten çok büyük emeği olmuştur. Biz Diyanet camiası olarak kendisine müteşekkiriz, biz bu şükranımızı bu ziyaretimizde kendisine bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Yeni görevinde de Diyanet camiası olarak başarılar diliyoruz, Allah muvaffak etsin.''

NORVEÇ'TEKİ SALDIRI

Bakan Çelik ve Görmez açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Norveç'teki saldırının ''Türk ve İslam düşmanlığı'' şeklinde değerlendirildiğini belirterek, bu konudaki görüşlerini sorması üzerine, Bakan Çelik, şunları söyledi:

''Avrupa Birliği veya Avrupa ülkeleri, netice itibariyle İskandinav ülkelerini de içine alan ülkelerin, son 50-60 yıldır insana bakışları, hayata bakışları, insanlığın önüne koydukları projelere baktığımız zaman, insan hakları ve özgürlükler temelli bir yaklaşım. Ama son dönemlerde, son belki 10-20 yıldır Avrupa bünyesinde ve diğer ülkelerde ırkçılığın çok ciddi bir mesafe katettiğini , bizzat sorumlu olduğum yurt dışı Türklerden sorumlu olduğum dönemde bizzat şahit oldum. Bir çok Avrupa ülkesinde şu anda ırkçılığı açıkça deklare etmiş olan partilerin koalisyon ortakları olduğunu da görebiliyoruz. Böyle bir hoşgörüyle karşılanıyor gibi bir tablonun da yaşanıyor olması doğrusu bizi endişelendiriyor idi. Terör ve ırkçılık, hedefi aslında bütün insanlık. Burada zannetmiyorum ki bu vahim olayı gerçekleştiren insan, niyeti ifade ettiğiniz kelimelerde, kavramlarda olsa da, aslında bütün insanlığı hedef alan bir eylemi gerçekleştirmiştir. Umuyor, temenni ediyorum ki ibret alınır ve çağdaş kavramı ile anılan batı ülkeleri buna uygun bir çıkış, insan haklarına dayalı çıkış noktalarına paralellik arz eden bir yaklaşıma tekrar dönerler ve insanlık için büyük bela olan bu ırkçılık ve terör olaylarına insanlık karşı karşıya kalmaz.''

Aynı soru karşısında Diyanet İşleri Başkanı Görmez de ''Doğrusu öteden beri batıda ortaya çıkan bu İslamifobiyanın, düşünce hürriyeti çerçevesinde ele alındığını görüyorum ve bunun doğru olmadığını söylüyorduk biz batılı dostlarımıza. Norveç'teki olay gerçekten İslamifobiyanın giderek bir şiddete doğru seyrettiğini bütün yönleriyle ortaya koydu'' dedi.

Görmez, değerlendirmesine şöyle devam etti:

''Ben özellikle basın mensubu arkadaşlarımdan, bu cinayeti işleyen insanın veya örgütün 2 bin sayfayı aşan bildirgesine göz atmalarını istirham ediyorum. Orada İslam tarihi ile ilgili, Türkiye ile ilgili söylenenler çok manidardır. Özellikle o metinde yer alan ve bu düşünceyi besleyen kaynakları tespit etme açısından da o rapor son derece önemlidir. Ben bir kaç gündür yaptığım bütün konuşmalarımda batı dünyasının, belki topyekun bütün insanlığın, insan yetiştirme düzeneklerini gözden geçirmesi gerekliliğine vurgu yapıyorum. Bunu sadece 'Bir ruh hastası yapmıştır' geçiştirmek asla doğru değildir. Her yerde, her an karşımıza çıkabilecek şeyler bunlar.''

Görmez, '' Aynı şekilde bizi asıl üzen hususlardan bir tanesi, olay netlik kazanmadan önce batıda pek çok gazetenin 'Norveç'in 11 Eylül'ü'' diyerek manşet atmış olmaları. Hemen arkasında bir İslam, Müslüman imgesi arama çabaları, hatta her şey netlik kazandıktan sonra dahi yapılan yorumlara bakın, şu yorumlara rastlıyorsunuz, 'Demek ki İslam terörü şekil değiştirdi' diye yeni yorumlar yapılıyor. Bunlar son derece üzücü. Biz bir baş sağlığı mesajı yayımladık Norveç halkına ama sadece Norveç halkına değil, bütün insanlığa geçmiş olsun diyoruz ve bir daha bu tür üzücü hadiselerin yaşanmaması için birlikte yeni çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bir soru üzerine de ramazanla ilgili çalışmaları ve başlatacakları 3 büyük kampanyayla ilgili görüşlerini yarın saat 9.30'da Atatürk Spor Salonu'nda, Ankara'daki bütün din görevlilerinin de katıldığı bir toplantıyla kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi