Bakan Yılmaz: "Kızların yükseköğretimde okullaşma oranı erkeklerden fazla"

Çukurova Üniversitesinde açılış ve temel atma töreni

- AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik:
- "Afrin'de, bu kadar zor şartlarda kahraman Mehmetçik ülkemizin etrafında kurulmak istenen terör koridorunu engellemeye çalışırken, BM şartlarına, uluslararası hukuk metinlerine ve çatışma hukukuna riayetle Türkiye Cumhuriyeti bu mücadeleyi sürdürmektedir. Şunu gururla söyleyebiliriz ki yeryüzünde hukuki meşruiyeti en yüksek mücadelelerden bir tanesi Zeytin Dalı Operasyonu'dur"
- "15 Temmuz darbe girişiminde görüldü ki Türkiye'ye sapık bir ideolojiyi getirmek isteyen, demokrasiyi, hukuk devletini kaldırmak isteyen ve laik devleti ortadan kaldırmak isteyen bir girişime karşı bütün illerde ilk olarak hukukçularımız harekete geçti. Savcılarımız ve hakimlerimiz anayasal düzeni korumak için cesurca, kahramanca hukuk adamlarımız tavır almışlardır ve darbe girişimi hukukun gücüyle engellenmiştir"

ADANA (AA) - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Afrin'de, bu kadar zor şartlarda kahraman Mehmetçik ülkemizin etrafında kurulmak istenen terör koridorunu engellemeye çalışırken, BM şartlarına, uluslararası hukuk metinlerine ve çatışma hukukuna riayetle Türkiye Cumhuriyeti bu mücadeleyi sürdürmektedir. Şunu gururla söyleyebiliriz ki yeryüzünde hukuki meşruiyeti en yüksek mücadelelerden bir tanesi Zeytin Dalı Operasyonu'dur." dedi.

Çelik, beraberindeki Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Hukuk Fakültesi binasının açılışı, Güzel Sanatlar ve Eczacılık fakültelerinin binalarının da temel atma törenine iştirak etti.

Burada konuşan Çelik, kentteki üniversitelere ayrı bir önem verdiğini, bunların Adana'nın değeri olduğunu söyledi.

Çelik, kültür ve sanatın "hayat damarları" olduğunu vurgulayarak, bunların büyümesi ve serpilmesi için çok daha kuvvetli adımlar atılması gerektiğini dile getirdi. 

Çukurova için "Adam eksen biter" dendiğini anımsatan Çelik, şöyle devam etti:

"Kültür dünyası açısından, sanat dünyası açısından çok zenginliklerimiz var. 2. Dünya Savaşı başladığı zaman, savaşın önemli devletlerinden bir tanesinin başbakanına giderler, 'Efendim 2. Dünya Savaşı başladı, ülkemiz savaşa giriyor. İlk emriniz nedir?' İlk emri şu olur, 'Milli kütüphaneyi güvenli bir yere taşıyın' Neden? Milli kütüphane, milletin milli hafıza olduğu için kültürü korumak, esasında millet ve devlet hayatını korumaktır. Kaybettiğiniz her şeyi yerine koyabilirsiniz ama kültürü koyamazsınız. 'Milleti millet yapan değerleri simgeleyen eserleri güvenli bir yere taşıyın' diyor. Şuurunda olmamız gereken şey budur. Büyük bir milletiz, büyük bir kültür ve tarihe sahibiz. Geçmişte çeşitli kopukluklar yaşadık ama üniversiteler binalardan ibaret değil. Üniversitelerin asıl ödevi, bu tarihsel sürekliliği sağlamaktır. Bizim tarihsel süreklilik içerisinde nerede bulunduğumuzu, hangi noktayı teşkil ettiğimizi tarih içerisinde hangi izi bıraktığımızı ve hangi izleri bırakmaya iddialı olduğumuzu göstermektir. Bu sebeple Güzel Sanatlar Fakültemizin buraya açılıyor olmasından çok memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim."

- "15 Temmuz darbe girişimi hukukun gücüyle engellenmiştir"

Eskiden Türkiye'de bir darbe gerçekleştiği zaman darbecilerin, cuntacıların önünde esas duruşa geçen Anayasa Mahkemesi başkanları gördüklerini anlatan Çelik, şunları kaydetti:

"Darbeciler anayasayı lağvettiğinde, 'Bunu iyi ki lağvettiniz, iyi yaptınız' diyen kişi, genelde Anayasa Mahkemesi Başkanı olmuştur Türkiye'nin geçmişinde. 15 Temmuz darbe girişiminde görüldü ki Türkiye'ye sapık bir ideolojiyi getirmek isteyen, demokrasiyi, hukuk devletini kaldırmak isteyen ve laik devleti ortadan kaldırmak isteyen bir girişime karşı bütün illerde ilk olarak hukukçularımız harekete geçti. Savcılarımız ve hakimlerimiz Anayasal düzeni korumak için cesurca, kahramanca hukuk adamlarımız tavır almışlardır ve darbe girişimi hukukun gücüyle engellenmiştir. Bugün de baktığınız zaman bu mücadeleyi en zor şartlarda sürdürüyoruz."

- Zeytin Dalı Harekatı

Çelik, Zeytin Dalı Harekatı'nda dünyadaki temel hukuki metinlere bağlı şekilde hareket edildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Afrin'de, bu kadar zor şartlarda kahraman Mehmetçik ülkemizin etrafında kurulmak istenen terör koridorunu engellemeye çalışırken, BM şartlarına, uluslararası hukuk metinlerine ve çatışma hukukuna riayetle Türkiye Cumhuriyeti bu mücadeleyi sürdürmektedir. Şunu gururla söyleyebiliriz ki yeryüzünde hukuki meşruiyeti en yüksek mücadelelerden bir tanesi Zeytin Dalı Operasyonu'dur."

Konuşmaların ardından katılımcılar kurdele keserek açılış ve temel atmayı gerçekleştirdi.

Çukurova Üniversitesinde açılış ve temel atma töreni

- Milli Eğitim Bakanı Yılmaz:
- "Avrupa'da bizden daha fazla yükseköğretimde okullaşma oranına erişen başka bir ülke yok. Yükseköğretimde erkeklerde okullaşma oranı yüzde 40, kızlarımız da ise yüzde 44"
- "Bugün milli gelirimizin yüzde 6,2'sini eğitime ayırıyoruz. Avrupa'da en yüksek miktarda milli gelirden pay ayıran ülkeyiz. Dün Avrupa ülkelerinden daha az eğitime kaynak ayırırken bugün Avrupa ülkelerinden çok daha fazla eğitime kaynak ayırıyoruz. İstiyoruz ki bizim aldığımız eğitimden çok daha iyi, çok daha kaliteli, çok daha fırsat eşitliği temeline dayanan bir eğitimi evlatlarımıza verelim"

ADANA (AA) - Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Avrupa'da bizden daha fazla bu yükseköğretimde okullaşma oranına erişen başka bir ülke yok. Yükseköğretimde erkeklerde okullaşma oranı yüzde 40, kızlarımız da ise yüzde 44. Kızların yükseköğretimde okullaşma oranı erkeklerden daha fazladır." dedi.

Yılmaz, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik'in de katıldığı, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Hukuk Fakültesi binasının açılışı, Güzel Sanatlar ve Eczacılık Fakültesi binalarının da temel atma töreninde, Türkiye'nin her alanda hedeflerine ulaşabilmesi için nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağına gerek duyduğunu söyledi.

Uluslararası rekabetçi yükseköğretim sistemine de sahip olunması gerektiğini belirten Yılmaz, "Tam bağımsızlık için mutlaka nitelikli bilgiye sahip olmak lazım. Yeter mi? Yetmez. Bir de o nitelikli bilgiyi nitelikli ürüne dönüştürecek bilim adamlarına sahip olmak lazım. Eğer nitelik bilginiz yoksa tam bağımsız değilsiniz. O halde bağımsızlığın unsuru nitelikli bilgiye sahip olmak, nitelikli bilim adamına sahip olmak." diye konuştu.

Yılmaz, üniversitelere kendi dönemlerinde büyük önem verdiklerini dile getirerek, yükseköğretime erişim ve yükseköğretimdeki okullaşma oranında hedefe ulaşıldığını vurguladı.

- "Kızların yükseköğretimde okullaşma oranı erkeklerden fazla"

Geçen akademik yıl yükseköğretimde brüt okullaşma oranının yüzde 103,73, net yüzde 42,43 olduğunu anlatan Yılmaz, bu oranın 2002-2003 eğitim öğretim yılında brüt yüzde 27, net ise yüzde 14,65 olduğunu anımsattı.

Yılmaz, üniversitedeki okullaşma oranıyla Avrupa'da birinci olduklarını vurgulayarak, "Avrupa'da bizden daha fazla bu yükseköğretimde okullaşma oranına erişen başka bir ülke yok. Yükseköğretimde erkeklerde okullaşma oranı yüzde 40, kızlarımız da ise yüzde 44. Kızların yükseköğretimde okullaşma oranı erkeklerden daha fazladır. Bugün itibarıyla Milli Savunma Üniversitesi ile Türk Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesiyle 187 yükseköğretim kurumumuz var, 76 kurumdan geldiğimizi düşünürsek büyük mesafe aldık." ifadesini kullandı. 

Yükseköğretimde öğrenci sayısının 7 milyon 700 binin üzerinde olduğunu belirten Yılmaz, 2002'de bu rakamın bir milyon 600 bin olduğunu söyledi.

Bakan Yılmaz, öğretim elemanı sayısının 157 binin üzerine çıktığını anlattı.

- "Bundan sonraki aşama nitelik ve kalite bakımından büyümedir"

"Yükseköğretim sistemimizde son 10 yılda yaşanan büyüme sürecinin bundan sonraki aşaması nitelik ve kalite bakımından büyümedir." diyen Yılmaz, bu kapsamda Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından çeşitli kurullar kurulduğunu, çeşitli programlar yapıldığını aktardı.

Yılmaz, üniversitelerdeki misyon farklılıkları odaklı ihtisaslaşmasının yükseköğretimdeki gelişmede 2. adım olacağını dile getirerek "İhtisaslaşmayla anladığımız şey, her alanda çalışırken bir alanda öne çıkılması. Üniversitelerimizin geçmişte olduğu birinin diğerini taklit etmesini, birinin diğerinin bir benzerini yapmasını değil her birisinin farklı alanlarda ihtisaslaşmasını istiyoruz." dedi.

Her bir üniversitesinin bir alanda öne çıkması için çalışmalar yaptıklarını aktaran Yılmaz, bu kapsamda YÖK koordinasyonunda Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Çalışması'nın başlatıldığını belirtti.

Yılmaz, çalışmanın bir sonraki aşamasının araştırma üniversiteleri olduğunu belirterek, yükseköğretimde yapılan yapısal düzenlemelerden bahsetti. 

Doktora sonrası araştırmacı istihdamı ve öğretim üyesi kadrosunda 6 yıl çalışan kişilere alanlarıyla ilgili Ar-Ge yapmak üzere bir yıl süreyle ücretsiz izin verilebilmesi düzenlemesini yaptıklarını anlatan Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, OSB'lerde açılan meslek yüksek okullarındaki öğrencilere de destek uygulamasını başlattıklarını kaydetti. 

- "Milli gelirimizin yüzde 6,2'sini eğitime ayırıyoruz"

Yılmaz, yükseköğretim kurumlarında görevlerinde kalmaları fayda görülenlerin yaş hadlerinin 75'e kadar uzatılabileceğini dile getirerek, "Üniversitelerin en değerli unsuru akademisyenleridir. Onları görünür hale getirebilmek, bu değeri ortaya koyabilmek bilimsel yayınlarıyla ve bilimsel üretimleriyle mümkündür. Türkiye her alanda eğitime büyük önem verdi ve eğitim en önemli öncelik oldu." diye konuştu.

Türkiye'nin milli gelirinden eğitime ayırdığı miktarı yıllara göre sıralayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bugün milli gelirimizin yüzde 6,2'sini eğitime ayırıyoruz. Bu Avrupa'da en yüksek miktarda milli gelirden pay ayıran ülkeyiz. Dün Avrupa ülkelerinden daha az eğitime kaynak ayırırken bugün Avrupa ülkelerinden çok daha fazla eğitime kaynak ayırıyoruz. İstiyoruz ki bizim aldığımız eğitimden çok daha iyi, çok daha kaliteli, çok fırsat eşitliği temeline dayanan bir eğitimi evlatlarımıza verelim. Bu alanda büyük mesafe kaydettik."